İzmir’de elektrik faciası davası başladı

İzmir'de 2 kişinin akıma kapılarak ölümüne ilişkin aralarında İZSU ve GDZ Elektrik genel müdürlerinin de bulunduğu 42 sanık hakim karşısında

Haber Giriş Tarihi: 05.09.2024 15:56
Haber Güncellenme Tarihi: 05.09.2024 15:56

İzmir'in Konak ilçesinde sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında dava açılan 13'ü tutuklu 42 sanık, hakim karşısına çıkıyor.

İzmir’de, 12 Temmuz tarihinde meydana gelen sağanakta yolun karşısına geçmeye çalışırken su birikintisine basıp akıma kapılan Özge Ceren Deniz (23) ile onu kurtarmaya çalışırken hayatını kaybeden İnanç Öktemay'ın (44) ölümüne ilişkin yargılama süreci başlıyor. Duruşmayı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili Altan İnanç da takip ediyor. 

ADİL BİR YARGILAMA İSTİYORUZ

Elektrik akımına kapılarak hayatını kaybedenlerden Özge Ceren Deniz’in avukatı Ayşe Sarıçiçek duruşma öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın ölümü ile ilgili olan davamız bugün İzmir 10 Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanacak. 13’ü tutuklu 29’u adli kontrollü serbest, 42 sanık hakkında davamız bugün başlıyor. Adil bir yargılanma olmasını istiyoruz ve bu olayda kusuru olan tüm suçluların en üst halden cezalandırılması için her şeyi yapacağız” ifadelerine yer verdi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede haklarında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan dava açılan ve 22,5 yıla kadar hapis cezaları istenen 42 sanık, 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.

KKTC'DEN BAKAN VE VEKİLLER DESTEĞE GELDİ

Davayı takip etmek için mahkemeye katılan Kıbrıs Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, "Yıllar süren ihmallerin getirdiği bir acı olay. Belediye ile elektrik şirketinin ortaklaşa oluşturdukları acı bir olay bu. İhmaller sonucu 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu 2 vatandaşımızdan 1 tanesi aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşıydı ve tıp fakültesi 5’inci sınıf öğrencisiydi. Aile hakkını arıyor, kamu davasını açtı. Biz de hem KKTC’nin milletvekilleri ve hükümeti olarak buradayız. Aileye destek veriyoruz hem de bu acı olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz" dedi. 

Özge Ceren Deniz'in acılı babası Ahmet Deniz ise, "Bu olaydan sorumlu olacak kişi ve kurumların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Adaletin tecelli etmesini istiyorum" derken, yine davayı takip etmek için mahkemeye katılan KKTC Milletvekili Erkut Şahsli, "Kendimi bir aile yakını olarak da sayıyorum. Çünkü Ahmet’le yani kızımızın babasıyla 6 yıl aynı okulda, sınıfta okudum. Dolayısıyla evlat kaybı nedeniyle de buradayım. Çok istenmeyen bir olay neticesinde kayıp yaşadık ve bizim yurttaşımızdı dolayısıyla bu sebeple hem de kardeşimin yanında durmak için buradayım. Umuyorum ki yargı süreci adil bir şekilde sonlanır. Adil bir sonuç ortaya çıkar. Hem kamu vicdanını rahatlatacak hem de benzer olayların bir daha yaşanmamasını sağlayacak zorlayıcı etkiyi yapacak bir sonuç ortaya çıkar ve biz acımızla kalmış oluruz" ifadelerine yer verdi. 

DURUŞMA BAŞLADI

İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıkların tamamı salonda yer alırken tutuksuz sanıkların bir kısmı salonda hazır bulundu; bazıları ise SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Ayrıca duruşmaya, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, taraf avukatları ile aileler katıldı. Duruşmada, savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, temsil etti.

İFADELER ALINIYOR

Mahkeme başkanı, iddianameyi ve suçlamayı söyledikten sonra sanıklara söz verdi. İlk söz verilen tutuklu sanık olan sorumlu şirketin teknik şef olarak çalışan Ahmet Orhan Kaygısız, "Olay yerinde 2015 yılında yürütülen çalışmadan haberim yok. 9 Ocak'taki çalışmalardan haberim yoktu, benim birimime ihbarlar gelmez. Arıza onarımda hiç bulunmadım. Yetki ve sorumluluk alanım farklı. Saha ekipleri bana bağlı değil" dedi. 

Tutuklu sanıklardan sorumlu şirketin Arıza Onarım Müdürü Ali Külak da savunmasında "Yaşanan acı olaydan dolayı çok üzgünüm. Hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bir acı başka acıyla törpülenmez. İddianameyi okuyunca çok şaşırdım. 9 yıldır sorunsuz işleyen bir tesisin inşaasından suçlanıyorum. Sorun dış etkenlerdir. Kablo derinliği olması gerektiği gibidir. Ben idare kısmındayım. Ben sorumluluğumun olmadığını düşündüğüm şeyler nedeniyle tutukluyum. Suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerine yer verdi. 

Tutuklu sanık, İZSU'nun ihalesini alan özel bir firma sahibi Arif Kapuş, "Ben sahada yer almadım. Uzman bir ekip kurdum. Teknik şartnameye göre uygun malzeme kullandık. Bilirkişi raporuna göre uygun malzeme kullanmadığım gerekçesiyle buradayım. Nasıl tespit edilmiş, gözlemle. Ben uygun malzemeyi laboratuvarda test ettirdim. Bilir kişi raporu sayesinde buradayız. Rapora itiraz ediyorum. Sorumluluğumun olmadığı konulardan buradayım. Tahliye ve beraat talep ediyorum" şeklinde konuştu. 

İZSU'da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç, şunları söyledi: "3 şube müdürü 450 personelle İzmir genelinde hizmet veriyoruz. 2 vatandaşım yaşamını yitirdiği vahim olay sonrası alelacele bilirkişi raporu hazırlandı. Elektrik kablolarının yüksekliği konusunda da kamuoyunda yanlış bir algı var. 21 Aralık 2023 tarihinde bir esnaf, yol üzerinde açık bir kablo olduğunu sorumlu şirkete bildiriyor. 9 Ocak 2024 tarihinde bir vatandaş, yerden dumanlar çıktığını ihbar ediyor. Sorumlu şirket müdahale ediyor. 1 hafta sonra aynı yerden duman çıkıyor. Bu süreçte kimse İZSU'yu arayıp ihbarda bulunmamıştır. Kronik bir sorun. Bölgedeki esnaf, sorunu en iyi bilendir. Sorumlu şirket burada geçici veya hiçbir işlem yapmamıştır. Biz 4 Ocak'ta oraya mazgalı koymasaydık yine de bu yaşanabilirdi. Tahliye ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum." 

Duruşmada Gdz Elektrik ve İZSU yöneticisi sanıklar ve avukatları, karşılıklı suçlamalarda bulundu, zaman zaman gerginlik yaşandı.

Duruşmanın ikinci yarısında davayı takip etmek için mahkeme salonuna AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da geldi.