İzmir’in Göbeklitepesi’ne kilit vuruldu!

Çalışmalar tamamlandığında İzmir’in Göbeklitepe’si olmaya aday olan Basmane’deki Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı, bakımsız ve atıl durumdaki haliyle dikkat çekiyor. Alan, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait önemli kalıntılar barındırıyor.

Haber Giriş Tarihi: 04.11.2024 12:46
Haber Güncellenme Tarihi: 04.11.2024 12:46

GÖNÜL MORSÜNBÜL/ÖZEL HABER- İzmir’in Konak ilçesine bağlı Basmane semtinde bulunan Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı, Konak Belediyesi eski Başkanı Hakan Tartan döneminde Konak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Basmane Hizmet Binası inşaatı sırasında yapılan kazı çalışmaları sırasında tesadüfen gün yüzüne çıktı. Edinilen bilgilere göre, kazı sırasında dört ayrı döneme ait kalıntılar bulundu. En alt tabakada Helenistik Dönem duvar izleri, bu katmanın üzerinde Roma Dönemi izleri, onun üzerinde Bizans Dönemi’ne dair izler en üst katmanda ise Osmanlı Dönemi’ne ait mezar taşları bulundu. 2013 yılında tamamlanan kazının en önemli bulgusu ise Magnesia’ya giden yolun izi oldu. Konak Belediyesi’nin, belediye olanaklarıyla başlattığı arkeolojik kazı çalışmalarında kent tarihine ışık tutmak, Basmane Altınpark’ı yerli ve yabancı turistlere tanıtmak amaçlanıyordu. Kazı çalışmalarının maliyetinin yüksek olması nedeniyle Konak Belediyesi tarihi Altınpark Kazı Alanı için hazırlanan avan proje ile Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvuru yaptı. Kültür Bakanlığı’ndan onay bekleyen Basmane Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı için uzun yıllardır herhangi bir çalışma yapılmazken, tel örgülerle etrafı sarılan kazı alanı bakımsız ve atıl durumuyla dikkat çekiyor.

TURİSTLER OT GÖRÜYOR

Kazı alanının Anıtlar Kurulu’na takıldığını belirten Etiler Mahalle Muhtarı Talip Çoban, arkeolojik alanının hem tarihi bir miras olarak Basmane’ye kazandırılmadığına hem de kazı öncesi bölgede bulunan mevcut yapıların yok olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı’nda kazı çalışmaları öncesinde Konak Belediyesi’ne ait pasajda düğün salonu, belediye hizmet bölümü, emlak müdürlüğü, İZSU fatura ödeme gişesi, kahveciler, kebapçılar vardı. Burası oldukça işlek bir yerdi. Belediye binasının çok eski olması nedeniyle dönemin Belediye Başkanı Hakan Tartan dedi ki; ‘Burayı yıkacağım, yenisini yapacağım.’ ‘Başkanım yıkarsanız, burada yeniden yapılmasına izin vermezler, elimizdeki düğün salonu da gidecek. Güçlendirme yapalım’ dedim. ‘Yok dedi, sıfırdan yapacağım’ dedi. Yapılan çalışmalar sonunda bölgede tarihi kalıntılar çıktı. Kemik parçaları bulundu. Osmanlı mezarları, taşları çıkarıldı. Başkan Tartan, kalıntıların üzerinde kurulacak cam zemin üzerinden Roma ve Bizans dönemleri ile yakın tarihe ışık tutacak eserlerin görülmesini istiyordu. Atina’nın sembolü olan Akropol’e benzer bir düzenleme yapılacaktı. Kurulacak amfi tiyatro ile İzmir yeni bir açık hava kültür merkezine kavuşacak, İzmirliler burada tiyatro seyredebilecek, müzik dinletilerini izleyebilecekti. Türkiye’nin en önemli arkeoparkı Altınpark’ta kurulacaktı fakat Altınpark’ın arkeoparka dönüştürülmesi sadece planda kaldı. Konak Belediyesi’nin bütçesi yetersiz kaldı. Bunun üzerine Konak Belediyesi Anıtlar Kurulu’na başvurdu. Çalışmalar Anıtlar Kurulu’na takıldı. Kültür Bakanlığı bu alanla ilgili çalışmaları devam ettirmedi. Kaç yıl geçti hala yapılacak, hala düzenlenecek… Burası böyle atıl kaldı. Turistler burada taş göreceğine ot görüyor. Burada yeşeren otlar ağaç oluyor. Turistler tarihi eserler yerine yeşillik görüp gidiyor.”

KENTİN İMAJI AÇISINDAN ÇOK KÖTÜ

Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı’nın İzmir’e kazandırılması gerektiğini söyleyen Muhtar Çoban, “Kazı alanında bulunan eserlerin düzenlenmesi ve seyirlik hale getirilmesi gerekiyor. Agora Ören Yeri’nde bildiğim kadarıyla birçok Osmanlı mezar taşları bulunuyor. Belki bu alanda sergilenmek için uygun görülebilirler. Turistlerin buraya geldiklerinde incelebilecekleri eserler olur. Oldukça büyük bir alan, buranın kente kazandırılması gerekiyor. Kültür turizmi açısından tarihi gezi rotasının bir parçası olabilir. Buraya söylediğim gibi yerli ve yabancı turistler geliyor. Atıl bir durumda olması, kentin imajı açısından da oldukça üzücü. Bu bölge hem tarihi bir alan olarak mahallemize kazandırılmadı hem de mevcut yapılarımız yok oldu. Düğün salonu bizim için önemli bir ihtiyaçtı. Gençlerimiz evlenecek, ama düğün salonu bulmakta çok zorlanıyorlar” dedi.

BU TURİSTLER NEYE BAKIYOR?

Altınpark Kazı Alanı’nı ziyarete gelen turistlerin neyi seyrettiğine şaşırdığını söyleyen Faikpaşa Mahalle Muhtarı Yusuf Bedir, tarihi alanın kaderine terk edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “2008 yılında başlayan çalışmaların üzerinden tam 16 yıl geçti. Kazı alanında uzun bir süre titiz bir çalışma yapıldı, tarihi eserler bulundu. Tam olarak neler bulundu bilemiyorum. Bazı önemli eserleri aldıklarını düşünüyorum. Alacaklarını alıp gittiler, burayı da sit alanı ilan ederek etrafına tel örgüler çektiler. Herhangi bir düzenleme yapılmadı. Burası sanki mahrumiyet bölgesi, terk edilmiş bir bölge. Sit alanı olduğu için buraya çivi bile çakılamaz. Oldukça bakımsız ve atıl durumda kaldı. Turistler geliyor. Seyrediyorlar burayı; ama neyi seyrediyorlar? Neye bakıyorlar? Ben hayret ediyorum. Burada neyi seyredebilirsiniz ki? Göreceğiniz tek şey acı bir tablo…”

TARİHİ ESERLER DUVARIN DİBİNE ATILDI

Tarihi mezar taşlarının özensiz bir şekilde duvarın dibine atıldığını iddia eden Muhtar Bedir, “Bulunan tarihi kalıntıları görüyorsunuz, kırık dökük, sağa sola serpiştirilmiş halde duruyorlar. Mezar taşları duvarın dibine atılmış. Kazı alanı çöp nedeniyle pislik içinde yüzüyor. İnsanlar da duyarlı davranmıyor. Yiyip içtiklerini kazı alanına fırlatıyorlar. Her türlü atık maddeyi burada bulmanız mümkün. İçki şişeleri, yoğurt bidonları, kıyafetler… Yakın zamana kadar burada büyüyen ağaçlar ve otlar nedeniyle hiçbir şey görülmüyordu. Adeta kazı alanı orman gibi olmuştu. Konak Belediyesi’ne rica ettik. Belediye gelip ağaçları kesti, temizliğini yaptı. Belediye sağ olsun, taleplerimizi geri çevirmiyor. Burası Kültür Bakanlığı, Anıtlar Kurulu himayesinde olduğu için, belediye de bir şey yapamıyor. Yetkisi dahilinde gerekenleri yapıyor, ama tabi bu yeterli olmuyor. Birkaç ay sonra durum yine eskisine dönüyor. Kazı alanına bakın, çöplerle dolu. Burası oldukça büyük bir alan. Eskiden burada düğün salonu, kahveler vardı. Şimdi artık onlar da yok. 16 yıl geçti ne tarihi arkeolojik alan ne düğün salonu ne belediye binası hiçbir şeyimiz kalmadı” dedi.

GÖBEKLİTEPE GİBİ OLACAKTI, AMA...

Bölgede esnaflık yapan M.T. isimli bir vatandaş ise Altınpark Kazı Alanı’nın Şanlıurfa’daki Göbeklitepe gibi tasarlanacakken Kültür Bakanlığı’nın bütçe ayırmamasından dolayı projenin tamamlanamadığından yakınarak şunları söyledi: “Konak Belediyesi, Hakan Tartan döneminde buradaki hizmet binasını güçlendirmek istedi. Güzel bir proje hazırlandı. Kültür merkezleri yapılacaktı. Müteahhit temel oluşturmak için 2 metre değil de 2,5 metre kazı yapınca Osmanlı Dönemi’ne dair mezarlar çıkıyor. Anne, baba, kıza ait olduğu düşünülen yan yana iskeletler bulunuyor. Mezar taşları bulunuyor. Roma dönemine ait kalıntılar, kolonlar çıkıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki bir ekip tarafından sürdürülen kazı çalışmalarında öğrendiğimiz kadarıyla İzmir’in antik çağdaki yerleşim anlayışı üzerine önemli bilgiler bulunuyor. Biz de böylesine önemli bir alanın mahallemizde olmasından dolayı çok mutlu olduk. Burası müzeye dönüştürülmek isteniyordu. Alan kazınıp gün ışığına çıkarıldıktan sonra kalın camla tasarlanacaktı. Tıpkı Göbeklitepe’de olduğu gibi gezi platformları ile ziyaretçiler antik kazı alanını rahatlıkla gezebilecek, tarihi buluntuları gözlemleyebilecekti; fakat Kültür Bakanlığı buraya bütçe ayırmadı.”

ESNAF İÇİN BİR UMUT OLABİLİR

Altınpark Kazı Alanı’nın Basmane’deki esnaf için önemli bir umut kaynağı olabileceğini ifade eden mahalle esnafı M.T., “Basmane dezavantajlı bir bölge. Burada esnaf kendi arasında alışveriş yapıyor. Ben bakkaldan, fırından ekmek alıyorum. Onlar benim lokantamda yemek yiyor. Ben eczaneden ilaç alıyorum. Ay sonu olduğunda vergimizi, kiramızı, suyumuzu ödediğimizde bir şey kalmıyor. Neden, çünkü çok dar bir para döngüsü var burada. Aslında burası turizme kazandırılırsa, turistlerin gelebileceği bir konuma getirilirse buradaki esnaf da faydalanır. Dışarıdan maddi anlamda bir döngünün yaratılması gerekiyor. Burada bir zincir var. Zincir ay sonunda kopuyor. Neden kopuyor? Dediğim gibi giderler ödendiğinde o para bitiyor. Caddeye çıkın esnaf mutlu. Ama bir sokak içeriye girin, esnaf çok mutsuz. Basmane bunu hak etmiyor. Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı hak ettiği değeri görüp, İzmir’e kazandırılırsa, burada yaşayan esnaf da derin bir nefes almış olur. Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı’nın arkeolojik parka dönüştürülmesi hem tarihi günümüzle buluşturacak hem de turizme katkı sağlayacak” dedi.

YENİ BİR PROJE HAZIRLIĞI VAR

Konak Belediyesi’nin Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı için yeni bir çalışma içerisinde olduğunu söyleyen Araştırmacı Yazar Orhan Beşikçi ise şu bilgileri verdi: “Yapılan çalışmalar esnasında İzmir için çok önemli olan Roma Yolu ile İzmir’de ikinci bir örneği olmayan Romalı iki aileye ait ev kalıntıları ortaya çıktı. Yine burada yapılan arkeolojik çalışmalarda ekmek mührü gibi çok önemli buluntular müzeye kaldırıldı. Biz bu alanın arkeopark haline getirilmesini bekliyorduk. Evet bunun projeleri hazırlandı ama bir türlü hayata geçmedi. Bugünlerde orada bir faaliyet olduğunu gördüm. Konak Belediyesi’nde bazı yetkililer, Altınpark Kazı Alanı’nın içerisindeydiler. Orayla ilgili yeniden bir proje hazırlıkları içerisinde olduklarını öğrendim ve sevindim. Böyle bir çalışma olduğunu söylediler. Biz de bundan mutluluk duyduk çünkü Altınpark Kazı Alanı’nda yapılacak arkeopark bölgeye de büyük bir canlılık getirecek. Bıçakçıhan, Yıldız Sineması, Anafartalar Caddesi üzerinde olan Emniyet Oteli ve Altınpark Arkeolojik Alanı’ndan oluşan arkeopark bölgeye can suyu olacak. O bakımdan bizler de kentli yurttaşlar olarak buranın arkeopark haline bir an önce getirilmesini heyecanla bekliyoruz.”