KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - Bolu’nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın, Türkiye tarihinin en büyük yangın facialarından biri olarak kayıtlara geçti. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, yangın gece saatlerinde 03.21’de otelin arka girişine yakın restoran bölümünde başladı ve kısa süre içinde binanın büyük kısmını sardı. Ahşap yapısı nedeniyle yangının hızla yayıldığı 161 odası bulunan ve 238 kişinin konakladığı otelde, karne tatili için otelde konaklayan 76 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak yapılan açıklamalarda, yangının sebebine dair kesin bir bilgi verilmezken, uzmanlar benzer yangınların İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki otellerde de yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulundu. İzmir Otelciler Odası Başkanı İbrahim Veral, İzmir’deki otellerin büyük bir kısmında yangın güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu belirterek, özellikle küçük otellerin bu konuda ciddi eksiklikler taşıdığına dikkat çekti.
İzmir Otelciler Odası Başkanı İbrahim Veral, özellikle İzmir’deki küçük otellerin yangın güvenliği açısından büyük eksiklikler taşıdığına dikkat çekti ve bu sorunun çözülmesi için daha sıkı denetimler ve eğitimler gerektiğini vurguladı. Veral, “İzmir’deki küçük otellerin büyük çoğunluğu, Alaçatı, Çeşme, Gümüldür, Seferihisar gibi turistik bölgelerdeki aile tipi işletmeler, yangın güvenliği konusunda ciddi eksiklikler taşıyor. Bu işletmelerin bir kısmı, yangın güvenliği önlemleri hakkında hiç eğitim almadılar ve bu tür eksiklikler büyük tehlikelere yol açabilir. Otellerimizde ruhsat alırken, en önemli faktörlerden biri yangın güvenliği ve itfaiye denetimidir. İzmir’de birçok otel, bu denetimlerden geçemez. Yangın merdivenlerinin yeri, ikinci çıkışın olması gibi kriterler çok önemli ama ne yazık ki bu kurallara uymayan oteller hala faaliyet göstermeye devam ediyor. Yönetmelik açıkça belirtilmişken, maalesef uyulmuyor. İlk otel açıldığında her şey düzenli olabilir, ancak zamanla bazı sistemler bozulur; yangın söndürme sistemlerinin pilleri bitiyor, yenilenmiyor, elektriksel aksaklıklar yaşanabiliyor. Bu sistemlerin düzenli bakımı yapılmadığında, en son sistem bile çalışmaz hale gelir. Biz İzmir Otelciler Odası olarak, üyelerimize periyodik eğitimler veriyoruz ama bu eğitimlerin yanı sıra, küçük otellerin de denetimlerinin artırılması gerekiyor” dedi.
Kendisinin de yanan Grand Kartal Otel’de yıllar önce kaldığını belirterek, yanan otelin ardından ortaya çıkan iddiaları değerlendiren Veral, “Otelin neredeyse tamamı ahşap. Bu da yangının kısa süre içinde büyümesine neden oldu. Ayrıca yangından sonra otelde bulunan yangın merdivenlerinin yetersizliği ve ulaşılamaz olduğu söyleniyor. Bu çok büyük bir eksiklik. Yangın merdivenleri, dışarıya doğru olmalı ve zemine kadar inmelidir. Böylesi büyük otellerde Kuzey’de ve Güney’de bulunmak üzere iki adet yangın merdiveni olmalıdır. Korunaklı ve ulaşılabilir olması gerekir” dedi. İzmir’de bulunan bazı küçük otellerde yangın merdiveni eksikliğine de dikkat çeken Veral, “İzmir’de bazı otellerde yangın merdivenleri birinci kata kadar indirilmiş, sonrasına ise çekme merdivenleri eklenmiştir. Ancak, bu durum yönetmeliğe uygun değildir. Yangın merdivenlerinin mutlaka dışarıdan olması ve en sona kadar inmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Otellerin güvenliğinden başta belediyeler olmak üzere itfaiye ve işletmecilere büyük yük düştüğünü, yaşanacak en küçük bir olaydan herkesin sorumlu olduğunu ifade eden Vural, “Otel işletmecilerinin sorumluluğu sadece ruhsat almakla bitmiyor. Belediyelerin, itfaiyenin ve diğer ilgili kurumların, otellerin yangın güvenliği açısından belirli aralıklarla denetim yapmaları gerekiyor. Çünkü yangın güvenliği sadece bir defaya mahsus bir işlem değil, düzenli bir süreçtir. Yangın güvenliği sistemleri her zaman düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerekli bakımlar yapılmalıdır. Ayrıca bu tür sistemlerin sadece çalışması yeterli değil, otel personelinin de yangın anında nasıl hareket etmeleri gerektiğini çok iyi bilmeli ve tatbikatlar yapılmalıdır. Eğer belediyeler bu denetimleri periyodik olarak yapmazsa, eskiyen sistemler ve ihmaller, büyük bir felakete yol açabilir. Yangın güvenliği, sadece otel sahiplerinin değil, herkesin sorumluluğunda. Otelciler, belediyeler, itfaiyeler ve hatta konaklayan misafirlerin bile bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Güvenlik, bir otel için kolay kazanılabilecek bir şey değildir, kaybedilmesi ise çok hızlı bir şekilde gerçekleşebilir. Bu nedenle, her birimizin, her an tedbirli ve dikkatli olması lazım. Sadece otel işletmecilerinin değil, yangın güvenliği konusunda herkesin sorumluluğu var. Bir otel, yangın güvenliği için gerekli tedbirleri almadığında, bu sadece işletmeyi değil, orada konaklayan insanların hayatlarını da riske atmış olur” ifadelerini kullandı.
Kartalkaya’daki otel yangını birçok soruyu da beraberinde getirdi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, yangın hızla büyüyerek binanın üst katlarına doğru ilerledi ve otel misafirleri, can havliyle camlara çıkarak yardım çağırmaya çalıştı. Ancak yangın merdivenlerine ulaşmak, yoğun duman nedeniyle imkansız hale geldi. Bina içerisinde iki yangın merdiveni bulunduğu, ancak yangının büyüklüğü nedeniyle bu merdivenlere ulaşmanın mümkün olmadığı ifade edildi. Yangın merdiveni, otelin tam orta kısmında yer alırken, bazı misafirlerin yangın sonrası çıkışa ulaşabilmek için katlar arasında dolanarak merdivenleri kullanmadığı belirtildi. Altıncı kattan ise bazı otel misafirleri, bina dışındaki sundurmaya atladı. Yangın sırasında otelde herhangi bir uyarı alarmının çalmadığı, duman sensörlerinin çalışmadığı, ışıldak ve yangın söndürme sisteminin bulunmadığı öne sürüldü.