Japonya'da Türk bilim adamına prestijli ödül

Uluslararası Plastik Rejenaratif Cerrahlar Derneği Türkiye Delegesi Prof. Dr. Eray Copcu'nun doku yenilenmesine yönelik geliştirdiği tedavi, Tokyo'da düzenlenen Sydney Coleman En İyi Bilimsel Çalışma Yarışması'nda üçüncülük kazandı

Haber Giriş Tarihi: 22.10.2024 16:39
Haber Güncellenme Tarihi: 22.10.2024 16:39

Tokyo'da, dört uluslararası dernek ve 2.500 doktorun katılımıyla gerçekleşen rejenaratif cerrahlar ve biyolojik ürünler buluşmasında Türkiye'yi Prof. Dr. Eray Copcu temsil etti. Copcu, toplantıda dört farklı çalışmasını uluslararası tıp camiasına tanıttı ve bir oturumun başkanlığını üstlendi. Geliştirdiği ve hücrelerin yenilenmesini hedefleyen çalışma, organizasyon kapsamında Sydney Coleman En İyi Bilimsel Çalışma Yarışması'nda üçüncülüğe layık görüldü. Yarışmada, dünyanın dört bir yanından yüzlerce bilimsel çalışma arasından seçilen 12 aday değerlendirildi ve Copcu'nun “eksozom terapilerinin rejenaratif tıpta kullanımı” konusundaki doku yenilenmesine yönelik çalışması dereceye giren tek klinik çalışma oldu.

Prof. Copcu, yaptığı açıklamada, dünyanın özellikle koronavirüs pandemisi ve teknoloji 5.0 devrimi sonrasında çok hızlı bir değişim gösterdiğini ve tıbbın bu gelişmelere hızla adapte olduğunu ifade etti.

Yeni dönemde, ilaç tedavisinin yerini kök hücre tedavileriyle hasarlı dokuların yerini alabilecek yeni ve canlı dokuların geliştirilmesini hedefleyen rejeneratif tıp uygulamalarının aldığını belirten Copcu, bu uygulama sayesinde 90 yaşındaki bireylerin anne karnındaki bebeklerin iyileşme gücüne ulaşmasının amaçlandığını vurguladı.

Paradigmayı değiştiren bir gelişme olarak değerlendirilebilir

Copcu, bireyden alınacak az miktarda yağ dokusunun eksozom ile birleştirilmesinin, anne karnındaki mükemmel iyileşme olanağına ulaşmayı mümkün kıldığını ifade ederek, “Bunun yaşlı bireylerde uygulanması, tedavisi imkansız görünen birçok duruma çözüm olabilecektir. Bu, paradigmayı değiştiren bir gelişme olarak değerlendirilebilir” dedi.

Çok sayıda protein barındırırlar

Rejeneratif tıp alanında en popüler uygulamanın günümüzde eksozom uygulamaları olduğunu vurgulayan Prof. Copcu, “40-120 nanometre boyutundaki bu hücre dışı veziküller, hücreler arası iletişimi sağlar ve kargo işlevi görür. Dokunun rejenerasyonu, yani yenilenmesi için bu yapılar kök hücreden elde edilen hücresiz hücre tedavileridir. Çünkü içeriklerinde herhangi bir hücre yoktur, ancak çok sayıda protein barındırırlar” dedi.

Copcu, hücrenin özelliklerini taşıyan eksozom tedavilerinin son yıllarda hızla kullanılmaya başlandığını belirtti. Doğal eksozomların insan, hayvan ve bitkilerden elde edilebileceğini, mühendislik ürünü eksozomların (indüklenmiş mezenkimal hücreler) ise yüksek teknoloji ile laboratuvar ortamında üretilebildiğini açıkladı.

Eray Copcu, ödül alan çalışmasında kişiden alınan az miktarda yağ dokusunun mühendislik ürünü eksozomla birleştirildiğini ve bu karışımın hastaya geri verilerek iyileşme ve onarım sağlandığını ifade etti.

Literatüre ilk kez girmiştir Geliştirdiği rejeneratif tıp yaklaşımıyla birlikte iki yeni kavramın literatüre kazandırıldığını belirten Copcu, şu teknik bilgileri paylaştı:

“Bunlardan biri, Adinizer adlı ultra keskin bıçaklarla yağ dokusundaki yağları selektif bir şekilde ortadan kaldırarak ilk defa yağ dokudan ekstra sellüler matriks (ECM) adı verilen, vücuttaki hücrelerin iyileşmesini, çoğalmasını ve hareketini kontrol eden yapıyı izole etmemizdir. Bu işleme deparenkimizasyon denir. İkinci olarak, iMSC'den elde edilen eksozomları bu deparenkimize ECM ile birleştirerek otologizasyon, yani kendileştirme sağlamış olduk. Bu iki kavram da literatüre ilk kez girmiştir.”