KESK üyeleri iş bıraktı: İlk uyarımızı yapıyoruz!

KESK, hükümetin toplu sözleşme görüşmelerinde memur ve memur emeklileri için yapmış olduğu zam teklifinin ardından ülke genelinde iş bırakarak eylem yaptı. Eylemlerin İzmir’deki adresi Konak’taki SGK İl Müdürlüğü önü oldu

Haber Giriş Tarihi: 17.03.55593 22:16
Haber Güncellenme Tarihi: 17.03.55593 22:16
ilksesgazetesi.com

ÇAĞLA GENİŞ

Kamu emekçileri, 2024-2025 toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde hükümetin verdiği teklife tepkili. 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci altı ay için yüzde 9; 2023 yılı için de ilk altı ay için yüzde 6 ve ikinci altı ay için ise yüzde 5’lik zam teklifini yetersiz bulan kamu emekçileri bugün iş bıraktı. KESK en düşük kamu emekçisi maaşının 45 bin TL’ye çıkarılmasını isterken, hükümetin ilk teklifiyle iki yıl sonra dahi yaklaşık maaş 30 bin lira civarında kalacak. Kamu emekçilerini yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda bırakacak bu zammı reddeden KESK, alana indi. KESK üyeleri, çok sayıda kentte iş bırakarak eylemler yaptı. Eylemlerin İzmir’deki adresi ise Konak’taki SGK İl Müdürlüğü önü oldu. Müzikler eşliğinde halay çeken çok sayıda emekçi, “Genel grev genel direniş”, “Yandaş sendika istemiyoruz” ve “Devlet güdümlü sendikaya hayır” sloganları attı. Ortak basın açıklamasını ise KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven okudu.

ŞAKA GİBİ AMA GERÇEK

KESK’liler olarak bugün Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda ve sokaklarda olduklarını belirten Güven, “Sadece kendimiz için değil, göz göre göre sefalete itilen, verdikleri emekler yok sayılan 12 milyon emeklinin hakkını da savunmak için, nitelikli ücretsiz kamu hizmeti hakkı yok sayılan tüm bu ülkenin tüm insanları için grevdeyiz. Alanlarda omuz omuzayız. Ne yazık ki ülkemizde çok uzun süredir gecenin karanlığı hakim. Üstelik ülkeyi yönetenler attıkları her adımda üzerimize çöken karanlığı daha da zifiri hale getirmeye çalışıyor.  İki gün önce yine böyle bir adım atıldı. Hükümet 6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emekliye, bizlere toplu sözleşme teklifini açıkladı.  Buna göre hükümet bizlere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için yüzde 14+ yüzde 9 maaş artışı, 2025 yılı için ise yüzde 6+ yüzde 5 maaş artışı teklif etmiştir. Şaka gibi ama ne yazık ki gerçek. İktidar Merkez Bankasının hedeflediği, ama her zamanki gibi tutmayacağı bugünden belli olan enflasyon oranlarının bile altındaki teklifi ile hepimizle açıkça alay etmiştir. Üstelik hükümetin tırnak içinde teklifinde tüm kamu emekçilerinin ortak taleplerine ve 11 hizmet kolunun taleplerine dair tek cümle edilmemiştir. Tüm bunlar ‘müzakereler devam ediyor’ denilip geçiştirilmiştir” dedi.

SEFALETLE TEHDİT VAR

Hükümetin ilk zam teklifini sert sözlerle eleştiren Güven, “Kısacası ilk toplantının yapıldığı 1 Ağustos’tan iki hafta sonra gelinen yerde dağ fare doğurmuştur. Günlerdir yapılan açıklamaları tüm kamuoyu takip ediyor. Çalışma Bakanı haftalardır ‘Müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde hayırla sonuçlanacağını ümit ediyorum’ açıklaması yapıyor. Biz de buradan soruyoruz, bu teklifte 4 milyonu aşkın kamu emekçisini, 2 milyonu aşkın kamu emeklisini memnun edecek ne vardır? İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı? Yok. Taban aylığımıza yansımayan 8 bin 77 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğe ilişkin bir adım var mı? Yok. Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı var mı? Yok. Hangi ad altında olursa olsun emekli maaşlarımızı adeta kemiren, tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması var mı? Yok. Büyümeden, refahtan pay var mı? Yok. Çünkü aslında ortada bir toplu sözleşme teklifi yok. Peki, ne var? 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksullukla, 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefaletle tehdit var” ifadelerini kullandı.

BU DAHA BAŞLANGIÇ

Emekçileri yok sayan ‘yoksulluk’ teklifine boyun eğmeyeceklerini kaydeden Güven, “Biz KESK olarak en başından beri kamu işvereni olan hükümetin, geçtiğimiz 6 dönem boyunca yaptığı gibi bu dönem de masaya, tutmayan enflasyon hedeflerini, TÜİK sahte enflasyon rakamlarını temel alan bir maaş artışı teklifi ile gelmesi durumunda üretimden gelen gücümüzü kullanacağımızı ilan ettik. Ne yazık ki hükümet bu kez bizi yanılttı. Açıkçası biz bile bu kadarını tahmin etmiyorduk. Enflasyon hedeflerinin bile altında artışları teklif diye sundu. Bu sefalete dur deme vakti gelmedi mi? Bugün ya bizleri yok sayan bu yoksulluk, sefalet, güvencesizlik teklifine boyun eğeceğiz. Ya da hangi sendikaya üye olursak olalım kamu emekçisi ile emeklisi ile ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ diyerek ortak sorunlarımız, taleplerimiz için mücadeleyi yükselteceğiz. Bizler sustukça, yetkimizi başkalarına teslim ettikçe başımıza nelerin geldiğini geçtiğimiz 6 toplu sözleşmede gördük. Kamu işvereni olan hükümetin sesimize kulaklarını kapatamaması, üzerinde pazarlık yapılabilecek yeni ve gerçek bir teklif sunması bizlere bağlı. Bunun için KESK olarak hükümetin hepimize sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik dayatan ilk teklifine karşı ilk uyarımızı yapıyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz” diye konuştu.

BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI

Güven, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu yasa artık geçersizdir. 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin taleplerini karşılamamaktadır. Tüm konfederasyonları gerçekten grevli, TİS’li bir sendika hakkı ve emekçinin toplu sözleşmesi için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bu anlamda artık hükümetin masası haline gelen, emekçileri aşağılayan bu masadan kalkın emekçinin TİS masasında buluşalım. Eylül-Ekim Bütçe döneminde grevli TİS’li bir yasa ile toplu sözleşme imzalayalım. Bunun dışında emekçinin onaylamadığı hiçbir imza meşru olmayacaktır. Unutmayalım ki, mücadele edenler her zaman kazanamasa da kazananlar hep mücadele edenlerdir. Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkum eden bu garabet sisteme karşı hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam, demokratik bir çalışma yaşamı, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi için her adımda omuz omuza vermeye davet ediyoruz.”