Toplumda sokak hayvanları yasası olarak bilinen kanunda yapılan değişiklik hakkında açıklamada bulunan Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, yasanın veteriner hekimleri hayvanları öldürmeye zorladığını dile getirdi
AYSELİN UZUN / Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 30 Temmuz'da oylanarak yürürlüğe giren ve toplumda tartışmalara neden olan "160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" hakkında görüşlerini paylaşan Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, kanunun hayvanların yaşam hakkını elinden aldığını belirtti. Bu kapsamda Alsancak’ta bulunan şube merkezinde basın açıklaması yapan Mülkiye İzmir Hayvan Hakları Grubu Sözcüsü Mustafa Aydın, "Yaşamda insan ve hayvan birlikteliği” ilkesi, her zaman savunduğumuz temel bir düşünce olmuştur" dedi.
Hayvanları Koruma Kanununda gidilen değişikliğin "ötenazi" uygulaması barındırmasını sert sözlerle eleştiren ve bunun insancıl olmadığına dikkat çeken Aydın, "Bilindiği üzere, sokak hayvanlarını yok etmeye yönelik ötenazi uygulamalarını içeren yasa mecliste onaylanmış ve şu anda Anayasa Mahkemesi’nde değerlendirme aşamasındadır. Oysa hayvanlar, özellikle de yuvasız hayvanlar insanlar ile kentlerin ortak paydaşıdır ve öncelikle yaşam haklarına saygı gösterilmelidir. “Yaşamda insan ve hayvan birlikteliği” ilkesi, her zaman savunduğumuz temel bir düşünce olmuştur. Ülkemizde toplam 81 il, 922 ilçe ve 1405 belediye bulunmaktadır. Ancak, sadece 322 hayvan bakımevi vardır. Merkezi ve yerel yönetimler, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun gereklerini yerine getirmemekte ve sorunun büyümesine neden olmaktadır. Türkiye, Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa Hayvanları Koruma Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların tarafıdır. Bu anlaşmalar, hayvanların yaşam hakkını güvence altına almayı ve onların refahını sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak, söz konusu yasa ve yönetmelik bu taahhütlerle açıkça çelişmektedir. Ancak sorun çözülebilir. Bu kapsamda yerel yönetimlerin: hayvan bakımevleri ve hastaneleri kurması, sokak hayvanlarını etkili bir şekilde kısırlaştırıp tedavi ve rehabilite etmesi, hayvanları kayıt altına alarak yaşam alanlarına geri bırakması, öncelikli olarak yapılması gerekenlerdir. Bu uygulamalar hayata geçirilirse, iki yıl içinde sahipsiz hayvanların nüfus kontrolü sağlanabilecektir. Ek olarak: 5199 sayılı kanunun eksiksiz uygulanması, hayvan üretim ve satışının yasaklanması, insan-hayvan ilişkilerini güçlendiren eğitim seferberliği, sorunların çözümüne büyük katkı sağlayacaktır. Başarıya ulaşmış uygulamalara örnekler mevcuttur. Örneğin; Hindistan, Brezilya ve İtalya, etkin kısırlaştırma programları ve halkın desteğiyle sokak hayvanları popülasyonunu kontrol altına almıştır. Ayrıca Türkiye’de de bazı belediyeler bu konuda örnek çalışmalar yaparak, kısırlaştırma ve tedavi hizmetlerini artırmış ve başarılı sonuçlar elde etmiştir" diye konuştu.
BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZSokak hayvanları için toplumca seferber olunması konusunda çağrıda bulunan ve yönetmeliğin oluşturabileceği sorunlara değinen Aydın, söz konusu yönetmeliğin yuvasız hayvanların yaşam hakkını tehlikeye sokabileceğine vurgu yaparak, "13 Aralık 2024 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik, yuvasız hayvanların ölümünü kolaylaştıran ve yaşam hakkını yok sayan hükümler içermektedir: İdareye geniş ve belirsiz yetkiler tanınmaktadır. Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 12. maddesi, köpeklerin öldürülmesi için dayanak olarak kullanılmaktadır. Kamuoyuna çağrımızdır; yaşam hakkının korunmasını sağlamak adına: ilk olarak belediyeler ve ilgili kurumlar tarafımızdan bilgilendirilmiş ve uyarılmıştır. Sonrasında sokak Hayvanları Yasası Geri Çekilmelidir” başlıklı bir imza kampanyası Mülkiyeliler Birliği bünyesinde başlatılmıştır. Ardından ise taleplerimiz yazılı olarak ilgili mercilere iletilmektedir. O yüzden birlikte başarabiliriz! Yaşam hakkına saygı duyan bir toplum için sesimizi yükseltelim. Ülkemizde ve ilimizde yürütülecek tüm kampanyalara birlikte destek verelim ve hayvan dostlarımız için daha iyi bir gelecek kuralım. Yuvasız köpeklerin kısırlaştırma ve bakımı yerine toplatılmasını ve öldürülmesini öngören; veteriner hekimleri meslek etiğine aykırı bir şekilde hayvanları öldürmeye zorlayan; hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan bu yasa ve yönetmeliğe, karşı olduğumuzu kamuoyuna saygılarımızla duyururuz" dedi.