KEMAL ÖZKURT İzmir Ticaret Odası (İZTO) Kasım ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Meclis toplantısında konuşan Özgener, ekonomik gelişmelerin iş dünyası üzerindeki etkilerini değerlendirerek, yüksek asgari ücret artışlarının maliyet sarmalına neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
ZAM YERİNE ARTIŞLAR DURDURULMALIPara politikası kararı kadar, Aralık ayında açıklanacak asgari ücret kararının, fiyatlama ve beklentiler kanalı ile kritik bir öneme sahip olacağını belirten Özgener, “Ekonomiye ve vatandaşa asıl nefes aldıracak olan, fiyatlar genel seviyesindeki artışların durması ve hatta gerilemesidir. Şu anda ihtiyacımız olmayan tek şey asgari ücretin bir istihdam ve maliyet sarmalına yol açarak ekonomide yeni olumsuzluklara neden olmasıdır. Enflasyonun düşürülmesine bu kadar net ve açık destek varken, yaşanılan sıkıntıların heba edilmeyeceğine ve 2025 yılında enflasyonu yüzde 30’un altına düşürmek için gerekli bütün para, maliye ve ücret politikası tedbirlerinin zamanında alınacağına inancımızı koruyoruz. Enflasyonun düşürülebileceği konusunda tüm kesimleri ikna eden politikalar ve kararlar alınması durumunda, fiyatlama davranışlarının düzeleceğine ve ekonomik öngörülebilirliğin artacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Vatandaşın gündelik yaşamında hayati önem taşıyan gıda ve diğer temel ihtiyaç maddeleri fiyatları ile barınma, elektrik, su ve ısınma giderlerindeki sürekli artışlar enflasyon algısı ve beklentiler konusundaki olumsuz tabloyu haklı çıkardığını söyleyen Özgener, “Sadece biz iş dünyasının temsilcileri olan sanayicilere ve ticaret erbabına değil sokaktaki vatandaşa da adı konulmamış bir vergi olan enflasyonla mücadelenin başarılı sonuç vereceğine dair güvenin hissettirilmesi gerekiyor. Bu durumun oluşmasında; fırsat ve gelir eşitsizliği gibi konuların da muhtemelen etkili olduğunu düşünüyoruz. Fakat genel enflasyonun farklı sektörlerde gösterdiği katılıkta 2023 öncesi uygulanan aşırı düşük faiz oranlarının fiyatlama davranışlarında yarattığı tahribatın da etkili olduğunu varsaymak durumundayız. Özellikle emlak ve kira fiyatlarında ortaya çıkan bu durumun düzelmesinin zaman alacağını değerlendiriyoruz. İşte bu tahribatı düzeltmek için, para politikasının iyimser de olsa temkinli olarak devam etmesi gerektiği yolunda açıklamaları, şu anda sıkıntılarını dile getiren reel sektör temsilcilerinden bile sık sık duyuyoruz” dedi.
2025 yılının ekonomik şartları zorlayan bir yıl olacağına dikkat çeken Özgener, “Meclis Üyelerimiz tarafından 2025 yılı sektörel bazda büyüme beklentilerinin düşük olduğu ve mevcut ekonomik şartların değişmemesi durumunda daha geniş çaplı bir daralmanın yaşanabileceği öngörülüyor. Bizi etkileyebilecek en önemli konulardan biri de, bölgemizdeki jeopolitik gerginliklerin gidişatı olacak. Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni yönetim altında izleyeceği dış ticaret politikası da; hem ülkemizi, hem de birçok ülkenin dış ticaret hacmini orta vadede etkileyebilecek kadar önemli olan bir diğer konu. Ekonomik şartları zorlayan koşulları aşmak için öngörülebilirliğe ihtiyaç olduğunu her zaman ifade ediyorum. 2025 yılının şirketlerimiz açısından yönlerini belirleyecek en önemli konunun da, enflasyonun gidişatı ve para politikasının sıkılığı olacak diyebiliriz” ifadelerini kullandı.