Prof. Dr. Atasoy: Madde bağımlılığının önlenmesinde iletişim kritik bir rol oynuyor

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi'nin güz dönemi açılış dersine katılan Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Türkiye’nin bağımlılıkla mücadelesi” üzerine önemli mesajlar paylaştı

Haber Giriş Tarihi: 17.10.2024 11:41
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2024 11:41

Madde bağımlılığının önlenmesinde iletişimin kritik bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Atasoy, gençlere de hayati uyarılarda bulunarak, “Bir kere denemekten bir şey olmaz demeyin, maddeyi kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Unutmayın ki, tek bir deneme bile bağımlı olmanıza neden olabilir” dedi.

İEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Güz Dönemi Açılış Dersi, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aslı Ceylan Öner ve Prof. Dr. Gözde Yazgı Tütüncü, akademisyenler, eğitimciler ve çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. İEÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte, öğrenciler Prof. Dr. Atasoy’un “Türkiye’nin bağımlılıkla mücadelesi” konulu sunumunu dikkatle dinleyerek salonu tamamen doldurdu.

Ruhsal sağlığınız son derece önemli

Bağımlılıkla mücadeledeki bilgi ve deneyimlerini paylaşan Prof. Dr. Atasoy, üniversite hayatının en güzel anıları biriktirmenin yanı sıra gelecekteki başarılarınızı da şekillendireceğini vurguladı. “Kendi fiziksel sağlığınıza çok dikkat etmelisiniz. Bir gün size uzatılan bir maddeye ‘hayır’ demekten çekinebilir veya bir kere denemenin bir sorun yaratmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak bunu asla yapmamalısınız; çünkü tek bir deneme bile olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bağımlılık, bir seferde bile gelişebilir. Bu yüzden, bu tür maddeleri denemekten kaçınmalı ve ‘hayır’ demeyi öğrenmelisiniz. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız, en iyi çözüm derdinizi en yakınınıza anlatmaktır. Bu üniversite çatısı altında size yardımcı olabilecek, sizi dinleyecek pek çok profesyonel var. Bu kişilerden destek almakta tereddüt etmeyin; çünkü başarınız için yalnızca fiziksel sağlığınız değil, ruhsal sağlığınız da son derece önemlidir” dedi.

Madde bağımlılığının önlenmesinde ailenin rolünün büyük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Atasoy, aile içindeki iletişimin önemini anlattı. “Aile üyeleri her akşam yemek masasında bir araya gelmeli. Herkes, o gün yaşadıklarını paylaşmalı. Bu süreçte hiç kimse diğerini ‘Sen yapamadın, senden olmaz’ diye eleştirmemeli. Eleştiriden uzak, aynı masanın etrafında iyi ve kötü deneyimlerin paylaşıldığı bir ortam yaratıldığında, bu tür sorunlarla karşılaşma olasılığımız azalır” diye belirtti.

Doktor kontrolü olmadan kullanılmamalı

Bilinçsiz ilaç kullanımının bağımlılığa yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Atasoy, “Reçeteye dayalı ilaçlar yalnızca doktorun belirttiği dozda ve zaman diliminde alınmalıdır. Bu ilaçları sadece kendimiz kullanmakla kalmıyor, arkadaşlarımıza da vermeye başlıyoruz. Bu durum bağımlılığa yol açabiliyor. Bu nedenle dikkat eksikliği, depresyon ve uykusuzluk için ilaçlar, doktor kontrolü olmadan kullanılmamalıdır. Bilinçli davranarak bu riski minimize etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

İEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neslihan Yetkiner, üniversitenin yeni dönemdeki vizyonunu “sürdürülebilir bir yaşam için yaratıcı ve dönüştürücü çözümler oluşturmak” olarak belirlediklerini vurguladı. “Sürdürülebilirliğin üç temel boyutu; ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşmaktadır. Bağımlılık ile mücadelede küresel eylem çağrısı, Birleşmiş Milletler tarafından ‘Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi’ çerçevesinde yapılmıştır. Bu gündemde sağlık ve refahı hedefleyen unsurlar bulunmakta; bunlar arasında bağımlılığın tedavisi ve önlenmesi de yer almaktadır. Değişen dünya koşullarında üniversitelerin, sürdürülebilir bir dünya için doğru tercihleri yapmaları bir ahlaki sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bağımlılıkla ilgili farkındalık oluşturmak ve bunu fakültemizdeki tüm paydaşların katılımıyla gerçekleştirmek hedefimizdir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Yetkiner, Prof. Dr. Sevil Atasoy’a destekleri için teşekkür ederek sözlerini tamamladı.