KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER Manisa’nın Salihli ilçesinde doğan Çiğdem Ergelen, enerjisi ve girişimci ruhuyla gençlere ilham veriyor. 75 yaşındaki Ergelen, İstanbul’da diş hekimliği eğitimi aldıktan sonra 28 yıl boyunca bu mesleği icra etti. Ardından sigorta sektörüne yönelen Ergelen, kendi sigorta brokerlik şirketini kurarak Türkiye’nin önde gelen brokerlerinden biri oldu. Şirketi, Fenerbahçe, Galatasaray ve Kasımpaşa gibi büyük spor kulüplerinin sigorta işlerini yönetirken, uluslararası çapta da faaliyet gösteriyor. Ergelen, diş hekimliği ve sigorta alanındaki başarılarının ardından son yıllarda dikkatini Salihli’deki lavanta tarlalarına çevirdi. Aileden kalan arazileri değerlendiren Ergelen, 6 yıl önce lavanta üretimine başladı. İlk yılında 150 kilo lavanta yağı sıkabilecek bir tesis kuran Ergelen, lavanta bahçelerini hızla genişletti ve sıkma tesislerini büyüterek yalnızca kendi üretimini değil, çevredeki üreticilerin de lavanta yağlarını çıkartmalarına yardımcı oluyor. Kış aylarını sigorta brokerliği ofisinde geçiren Ergelen, yaz aylarının gelmesiyle birlikte ise soluğu lavanta bahçelerinde alıyor. 75 yaşındaki girişimci, üç farklı alanda gösterdiği başarılarla, azim ve kararlılıkla çalışmanın getirdiği başarıyı kanıtlar nitelikte.
Lavanta üretimine olan ilgisinin, bölgede bu işin neredeyse hiç yapılmadığını fark etmesiyle başladığını belirten Ergelen, “28 yıl boyunca diş hekimliği yaptıktan sonra kendi sigorta broker şirketimi kurdum. Şu an sigorta şirketimin şirketimle kızım daha çok ilgileniyor. Ben yönetim kurulu başkanı olarak devam ediyorum. Bu yola babamın memleketi olan Salihli’ye bir şeyler katabilmek için çıktım. Salihli’de aileden kalan bir arazimiz vardı. Önce orayı bir zeytinlik haline getirdim. Sonrasında Salihli’ye daha çok şey yapmak istedim. Bunun için arkadaşlarımla görüşürken lavanta işinin Salihli’de yok denecek kadar az olduğunu öğrendim. Ben de aileden kalan kırsal arazilere lavanta ekmeye karar verdim. 5 yıl önce 100-150 kilo lavanta çiçeğinin yağını çıkartabilecek bir tesis kurdum. Fakat lavanta bahçemi büyütüp 120 dönümlük bir bahçem olunca bu tesis yetersiz kaldı. İstanbul’dan bir arkadaşım yaptığım işi beğenince o da gelip 100 dönüm lavanta ekti. Kendisiyle birlikte bir distilasyon makinesi almayı teklif ettim. Kabul etti ve büyük bir makine aldık. Salihli’ye teknolojiyi getirdik. Aynı zamanda civardaki komşularıma yardımcı olmak için onların da yağlarını çıkartıyorum. Şu anda Salihli ilçesinin lavanta yağı sıkma ihtiyacını kolayca karşılayacak tesise sahibiz” diye belirtti.
Üretimde karşılaştığı sorunları teknolojik yollarla çözdüğünü belirterek gelecek nesillere tavsiyelerde bulunan Ergelen, “Tarım sektöründe her alanda olduğu gibi işçi sorunuyla karşılaştık. Ben de bu soruna çözüm bulmak için bir hasat makinesi aldım. 120 dönümlük arazimi daha önce günde 40 kişi çalışıp 15 günde bitirebiliyorken, şu anda hasat makinesiyle 3 günde arazimi sürebiliyorum. Bu da işimizi ciddi anlamda kolaylaştırıyor. Öte yandan, sıkma tesisimizdeki makinelerimizi de büyüterek daha kaliteli ve hızlı bir şekilde lavanta yağı üretimi yapıyoruz. Lavanta işimle birlikte zeytin işimi büyüttüm. Zeytin yağı sıkma tesisimi kurdum. Karapınar Mahallesi’nde hem zeytinyağı hem de lavanta yağı distilasyon tesisim var. Bundan sonra da Salihli’de bulunan diğer lavanta ve zeytin üreticilerimize de yardımcı olmaya devam edeceğiz. Benim gelecek nesillere tavsiyem şudur; Türkiye’nin kurtuluşu tarımdadır. Lavanta senede bir veya iki kere sulama yapılarak üretilebiliyor. Diğer ürünlere göre daha kolay yetiştirilebilen bir ürün. Bu tür ürünlere gençlerimiz daha çok yönelsin. Hem istihdam kaybını azaltırız hem de ülkemizin kalkınmasına yardımcı oluruz” şeklinde konuştu.
Kendisinin lavanta yağı üretimine başlamasıyla birlikte diğer vatandaşların da örnek alarak üretime başladığını ve şimdilerde Salihli bölgesinde yaklaşık bin dönümlük bir lavanta bahçesinin bulunduğunu belirten Ergelen, “Sadece Salihli’de değil, Demirci’de, Gördes’te ve Kula’da lavanta işine giren vatandaşlarımız oldu. Tüm arkadaşlarımız eğitimlerini aldı, bilinçli olarak bu işi yapıyorlar. Salihli’de lavanta üretiminin bin dönümü geçeceğini düşünüyorum. Ben ilk üretime başladığımda fidelerimi Bulgaristan ve Yunanistan’dan aldım. Bizim fidelerimiz tıpta ve kozmetikte kullanılan lavanta cinsi. Lavantanın yağı çok kıymetli. Angustifolia ve hibrit olarak iki cinsi var. Hibrit daha çok kolonya ve deterjan sanayisinde kullanılıyor. Biz Angustifolia üretimi yapıyoruz. Hibrite göre yetişmesi daha zor ama çok daha kıymetli. Ürettiğimiz yağları analiz yaptırıp yurt dışına gönderdik. Çok başarılı sonuçlar elde ettik. Benim lavanta çiçeklerim şu anda 6 yaşında. En büyük özelliği de organik olmaları. Organik üretim diğerlerine göre çok daha zahmetli. Tüm ürünlerimiz tahlil yapılarak denetleniyor. Bu tahlillerden çıkan sonuçlar beni gerçekten çok mutlu ediyor. Hedefimiz yılda bir ton lavanta yağı üretimi yapmak. Bu hedefimize şu anda yaklaştık sayılır. Bu sene biraz aksamalar olsa da kısa sürede bu hedefe ulaşacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Lavanta üretiminin desteklenmesiyle bu alana olan ilginin daha fazla olacağını vurgulayan Ergelen, “Ukrayna savaşından sonra fiyatlarımız düştü. Bu sene yükseleceği söyleniyor. Lavanta, sıcak olmayan ve içinde su bulunmayan ortamlarda 7 yıl boyunca aynı hassasiyetiyle kalır. Onun için geçen sene satmadık. Bu sene hasadını yapıp satacağız. 6 yıl önce lavanta yağının litresi 150 euroydu. Bu sene 80 euroya hatta bir ara 50 euroya kadar düştü. Eylül ayında yeni fiyatlar belli olacak. Piyasa düzgün olursa vatandaşlarımız bu işe daha fazla ilgi gösterir. Salihli Belediyesi bu işte bize destek oluyor. 3 yıl boyunca lavantayı tanıtmak ve Salihli’nin ismini duyurmak için festivaller yaptık. Devletimizin de teşvikleri çoğaltarak lavanta üreticisine destek olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.