İddianamede, maktulün kendisine biber gazıyla saldırdığını, bunun üzerine tabancasını çıkardığını öne süren sanığın, "maktul silahı alnına yaslayarak ellerimden tuttu. 'Sık, ben zaten ölmüşüm' dedi. O anda silahım ateş aldı" şeklindeki savunmasının gerçeği yansıtmadığının otopsi raporuyla tespit edildiği belirtildi. İzmir'in Bornova ilçesinde boşanma davası açan ve uzaklaştırma kararı aldıran eşi Hülya Şellavcı Yeğin'i iş yerinde tabancayla öldüren eşi Kaffar Yeğin hakkında hazırlanan iddianamede, sanığın silahının ateş aldığı yönündeki savunmasının gerçeği yansıtmadığının otopsi raporuyla belirlendiği kaydedildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 26 Nisan 2022'de evlenen çiftin, eylül ayında ayrı evlerde yaşamaya başladıkları belirtildi. Sanık hakkında 1-15 Ekim 2022 tarihleri arasında eşine yönelik "yaralama", "tehdit", "hakaret" ve "ısrarlı takip" eylemleri nedeniyle soruşturmalar bulunduğu anlatılan iddianamede, maktulün talebiyle sanık hakkında uzaklaştırma kararı alındığı ifade edildi.
İddianamede, sanığın, uzaklaştırma kararının ardından 21 Ekim'de Hülya Şellavcı Yeğin'i çalıştığı Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'ndeki iş yerinde tabancayla öldürdüğü, çantasını ve cep telefonunu aldığı, olay yerinden kaçtığı ve 8 Kasım'da sahte kimlikle yakalandığı belirtildi. Sanığın olay yerinden maktule ait çantayla kaçtığının da kamera kayıtlarıyla sabit olduğu anlatılan iddianamede, Kaffar Yeğin'in maktulü daha önce de defalarca iş yerine giderek ve telefon mesaj atarak ölümle tehdit ettiği, öldürdüğü gün de kadının yalnız olduğu anda iş yerine gittiğine işaret edildi.
OTOPSİ RAPORU SANIĞI YALANLADI
Kaffar Yeğin'in, "Bana biber gazıyla saldırmaya kalkıştı. Bunun üzerine tabancamı çıkardım. Maktule doğrulttum. Maktul tabancayı alnına yaslayarak ellerimden tuttu. 'Sık, ben zaten ölmüşüm' dedi. O anda silahım ateş aldı" şeklindeki savunmasına da yer verilen iddianamede, şöyle denildi: "Maktulün başına mermi girişinin ölü muayene ve otopsi tutanaklarından anlaşılacağı üzere alın bölümünden değil sağ kulak arka bölümünden olduğu, mermi çekirdeğinin maktulün başının içinde kalmasından dolayı mermi çıkış izinin bulunmadığı, şüphelinin savunmasının gerçeği yansıtmadığı, olay yerinden kaçtığı, bu suretle 'eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme', 'gece vakti silahla işyerinde yağma' ve 'Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet' suçlarını işlediği anlaşılmaktadır." İddianame, 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek sanık hakkında dava açıldı.
Hülya Şellavcı Yeğin (51), 22 Ekim'de, uzaklaştırma kararı aldırdığı boşanma aşamasındaki eşi Kaffar Yeğin (60) tarafından, Bornova ilçesinde çalıştığı iş yerinde tabancayla öldürülmüştü. Cinayetin ardından polis ekiplerine yakalanmamak için zaman zaman yer değiştiren şüpheli, 8 Kasım'da Konak'taki bir eve düzenlenen operasyonla yakalanmıştı.
Hülya Şellavcı Yeğin'in avukatı ve damadı Ensar Aktürk, şüpheli hakkında uzaklaştırma kararını ihlal ettiği için 4 kez bildirimde bulunmalarına rağmen "tazyik hapsi" başvurusunun sonuçlanmadığını ileri sürmüş ve kayınvalidesinin ölümünde ihmali olduğunu iddia ettiği yargı mensupları hakkında Hakimler ve Savcılar Kuruluna şikayette bulunmuştu. Kaffar Yeğin hakkında, cinayet öncesinde eşine karşı işlediği "yaralama", "tehdit", "ısrarlı takip" ve "hakaret" suçlarından da dava açılmıştı. AA