M.Ö. 3. yüzyılda inşa edilen ve yaklaşık 1500 yıl önce toprakla kapanan Smyrna Tiyatrosu, Konak ilçesinin Kubilay Mahallesi'nde, tarihi Kadifekale'nin eteklerinde konumlanıyor.
2016'dan bu yana süregelen kazı çalışmalarında arkeologlar, tiyatroyu titizlikle ortaya çıkararak giderek daha belirgin hale getirdi. Bu süreçte, 20 bin kişilik antik tiyatronun "L" şeklindeki seyirci girişi, 21 basamağı ve sahnenin bir kısmı gün yüzüne çıktı.
İzmir'in kent yaşamıyla iç içe geçmiş olan antik tiyatro, bu özelliğiyle diğer antik tiyatrolardan farklılık gösteriyor.
Gladyatör dövüşleri gibi farklı amaçlarla kullanılan bu tiyatro, kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından günümüz kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek bir alan haline gelecek.
Kazı başkanı ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Türk İslam Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akın Ersoy, bu yıl 20 kişilik bir ekiple çalışmalara devam ettiklerini belirtti.
Üç kademeden oluşan tiyatronun ilk kısmının ahşap malzeme ile inşa edildiğini aktaran Ersoy, "Tiyatro, Roma İmparatoru Hadrianus döneminde önemli ölçüde genişletilmiş ve kapasitesi artırılmış. Bu yılki kazılarda basamakların üzerindeki toprak temizlendi. Bazı heykellerin kol, bacak ve parmak gibi parçalarına ait 165 buluntu gün yüzüne çıktı. Bu buluntuların çoğu Hadrianus dönemine ait. Bu verilerle tiyatronun oldukça renkli ve canlı bir sahne binasına sahip olduğunu hayal ediyoruz. Tiyatronun ilk kademesini önümüzdeki iki yıl içinde ortaya çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
Ersoy, at nalı şeklinde inşa edilen açık hava tiyatrosunun, Akdeniz'in en büyükleri arasında yer aldığını vurguladı.
Prof. Dr. Akın Ersoy, 10 yıl öncesine kadar üzerinde yaşam sürdürülen Smyrna Tiyatrosu'nun, Efes'teki antik tiyatro ile benzer büyüklükte olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
"Burası yaklaşık 20 bin kişilik bir kapasiteye sahip. İzmir, tarihsel olarak bir metropol kent olduğundan, ticaret ve turizm amacıyla Akdeniz'in her köşesinden buraya gelen insanlar vardı. Roma döneminde Smyrna'da 'Asya Eyaleti Oyunları' düzenleniyordu, bunu günümüz olimpiyatlarına benzetebiliriz. Tiyatrolarda drama ve trajedi oyunları sergileniyordu. Ayrıca, dönemin en önemli etkinliklerinden biri olan gladyatör dövüşleri de burada yapılıyordu. Yöneticiler, halkla paylaşmak istedikleri haberleri bu alanda duyuruyordu."
Ersoy, antik tiyatronun, bir yaşam alanının içinde bulunmasının büyük bir önem taşıdığını da sözlerine ekledi.
Ersoy, çalışmaların tamamlanmasının ardından antik tiyatronun İzmir'in önemli bir sosyo-kültürel merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Tiyatro, İzmir'deki turistik rotalar arasında önemli bir nokta olacak. Konservasyonu tamamlandığında, burada birçok etkinlik düzenlenebilir. Türkiye'de bu büyüklükte bir kentte benzer bir tiyatro örneği bulunmuyor. Batı'da ise buna sıkça rastlıyoruz. Örneğin, İtalya'daki Kolezyum, kültürel etkinlikler için kullanılıyor. Biz de Smyrna Tiyatrosu'nun, Batı'daki örneklerde olduğu gibi, sosyal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmasını umut ediyoruz. İnşallah bunu da başaracağız."