Tahtalı'da doluluk en kötü ikinci ekim ayını yaşıyor

İzmir'in içme suyu ihtiyacının yüzde 45'ini karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki doluluk oranı yüzde 16'ya gerileyerek, su seviyesi açısından tarihinin en kötü ikinci ekim ayını yaşıyor

Haber Giriş Tarihi: 12.10.2024 14:34
Haber Güncellenme Tarihi: 12.10.2024 14:34

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1 Ekim 2023-30 Eylül 2024 dönemini kapsayan 2024 su yılı yağışları, geçen yılın yağışlarının altında kaldı. Bu dönemde uzun yıllar ortalaması metrekareye 604,7 kilogram olan bölge, geçen yıl aynı dönemde 578,4 kilogram yağış alırken, bu yıl metrekareye yalnızca 504,3 kilogram yağış düştü.

İzmir'de yağışların düzensiz ve lokal olarak gerçekleştiği gözlemlenirken, kuzey bölgesi yeterli su alırken, güneydeki Küçük Menderes Havzası kurak bir dönemle karşı karşıya kaldı. Düzensiz yağışlar bazı barajların doluluğunu olumlu etkilese de, Küçük Menderes Havzası'ndaki Tahtalı Barajı'na fayda sağlamadı.

Son 16 yılın en düşük rakamı

İzmir'in su ihtiyacının yarıya yakınının karşılandığı Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi, geçen yılın ekim ayına göre yüzde 30'dan yüzde 16'ya geriledi. Barajdaki su seviyesi, ekim ayı açısından son 16 yılın en düşük rakamı olarak kaydedildi.

1997 yılında tamamlanan ve 25 yıldır su seviyeleri kayıt altına alınan barajda, en düşük ekim ayı doluluk oranı yüzde 5,5 ile 2008 yılında gerçekleşmişti.

Kuraklığın etkisiyle, yıllık ortalama 90 milyon metreküp su çekilen barajın havzasının bir kısmı adeta ovaya dönüştü. Su seviyesinin düşmesiyle birlikte havzada adacıklar oluştuğu ve zemin çatlaklarının meydana geldiği gözlemlendi.

İzmir'deki içme ve sulama amaçlı 12 barajdan 7'sinin su seviyesi, kuraklık nedeniyle geçen yılın altında kaldı.

Barajlardan Balçova'da doluluk oranı yüzde 15'ten yüzde 20'ye, Kestel'de yüzde 6'dan yüzde 28'e, Çaltıkkoru'da yüzde 36'dan yüzde 53'e, Yortanlı'da yüzde 11'den yüzde 43'e ve Güzelhisar'da yüzde 60'tan yüzde 67'ye yükseldi.

Diğer barajlarda ise doluluk oranları düştü: Aktaş'ta yüzde 10'dan yüzde 8'e, Ürkmez'de yüzde 17'den yüzde 14'e, Seferihisar'da yüzde 27'den yüzde 18'e, Alaçatı'da yüzde 30'dan yüzde 9'a, Kavakdere'de yüzde 28'den yüzde 26'ya ve Zeytinova'da yüzde 4'ten yüzde 3'e geriledi.

İzmir, neredeyse iki yıldır istediği yağmuru alamadı

İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, bu yıl Batı Anadolu'da kar birikimi ve dağlardan gelen su akışının ortalamanın çok altında kaldığını, bu durumun barajların yeterince beslenememesine yol açtığını belirtti.

Kar kuraklığının, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak ülkeyi etkileyen görünmeyen bir kuraklık türü olduğunu vurgulayan Tağıl, “İzmir, neredeyse iki yıldır istediği yağmuru alamadı. Bu durum, akarsuların debilerinde ve barajlardaki su seviyelerinde ciddi düşüşlere neden oldu.” dedi.

Avrupa Birliği'nin finanse ettiği Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, kasım ayına kadar farklı yoğunluklarda su sıkıntılarının devam etmesini beklediklerini dile getiren Tağıl, “Özellikle Batı Anadolu'da su sıkıntısının devam etmesi muhtemel. Mayıs 2025'e kadar yapılan tahminler, Türkiye’de en yoğun su eksikliklerinin Batı Anadolu ve Trakya bölgelerinde yaşanacağına işaret ediyor. Eğer mevcut hava koşulları devam ederse ve yeterince yağmur yağmazsa, gelecek yıl dramatik bir durumla karşılaşabiliriz.” şeklinde konuştu.

Tağıl, Türkiye genelinde artan kuraklıkların, sıcak hava dalgalarının ve aşırı hava koşullarının su kaynakları, tarım ve insan güvenliği üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirterek, “İklim değişikliği bu olumsuz etkileri daha da şiddetlendiriyor. Su kaynaklarının verimli kullanımı ve bilinçli tüketim, kuraklıkla mücadelede hayati önem taşıyor. Her damla su, geleceğimiz için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle suyu korumak ve bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmek hepimizin sorumluluğudur.” dedi.