Tarihi lisede içler acısı menü: Çorba ve makarna!

‘İzmir Atatürk Lisesi’nde Yemek Skandalı’ başlığı açarak isyan eden veliler, “Ne yazık ki normal yetişkini geçtim ama büyüme çağında olan çocuklara, gençlere uygun öğünler değil” dedi

Haber Giriş Tarihi: 03.04.55694 09:00
Haber Güncellenme Tarihi: 03.04.55694 09:00

İzmir Atatürk Lisesi bu kez yemek sorunu ile gündemde. Öğrencilere sürekli çorba ve makarna verildiğini öne süren veliler, sosyal platformlardan ‘İzmir Atatürk Lisesi’nde Yemek Skandalı’ başlığı açarak isyan etti. Çeşitli fotoğraflar ve görüntüler paylaşan veliler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sağlayamadığı ödenek dolayısıyla okul yönetiminin mağdur olduğunu, velilerin ise okula bağış yaptıklarını ancak yetersiz kaldıklarını kaydetti. “Ne yazık ki normal yetişkini geçtim ama büyüme çağında olan çocuklara, gençlere uygun öğünler değil” diyen veliler, “Lütfen şu konuyu daha fazla tartışıp gündeme taşıyın da belki bir şekilde bu öğrencilerin sesi duyurulmuş olur” çağrısında bulundu.

ETLİ YEMEK NEDİR GÖRMEDİ

Kızının İzmir Atatürk Lisesi’nde yatılı okuduğunu söyleyen bir veli, bu öğretim yılında çocuklara sürekli çorba ve makarnadan oluşan menü verildiğini iddia etti. Arada bir nohut, kuru fasulye ve kıymasız mantı çıktığında ise öğrencilerin kendilerini şanslı hissettiklerini paylaşan veli, şunları aktardı: “2023-2024 eğitim - öğretim yılı başladığında okul yönetimi öğrencilerini ve velilerini adeta dumura uğrattı. Çocuklar ilk gün makarna ve çorbayla karşılandı. Akşama yine aynısı. Sonraki günler ve öğünler de hep aynı devam etti. Arada bir öğün kuru fasulye, bir öğün de nohut verdiler. Kızım da bu yıl yatılı olarak hazırlık sınıfında okumaya başladığı için olan biteni yakından takip edebiliyorum. Sabah kahvaltısı içler acısı. Çocuklar okul açıldığı günden bu yana etli yemek nedir görmedi. Dün mantı çıkmış, kızım telefonu açmış bana coşkuyla anlatıyor. Annesi dedi ki: ‘Kızım içini açıp baktın mı, et var mıydı?’ Şu yemeklerin fotoğraflarını görünce ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız umarım.”

ÇOCUKLARIMIZA REVA GÖRÜLEN…

Bir başka veli ise idarecilerin de zor durumda olduğunu aktararak “Okul idaresi hükümetin reva gördüğü 39 TL ile çocuklara nasıl 3 öğün yemek vereceğinin çaresizliği içerisinde. Okul aile birliği de velilerin bağışlarıyla durumu kurtarmaya çalışıyor. Sarayda ve mecliste çöpe dökülenleri düşününce sinir olmamak elde değil. Öğrenci velileri olarak çocuklarımıza reva görülen bu saçma sapan durumdan kurtulmanın yollarını arıyoruz. Basın araçlarını devreye sokmaya çalışıyoruz ama bize ‘biraz sabredin bütçe artırımı talep edildi’ deniyor. Bu ne kadar sürer bilemiyorum. Pazartesi günü okul müdürünün de katıldığı online bir toplantı yaptılar. Müdür, geçen yıl öğle yemeklerinin fiyatında artış yapmış ve bu yüzden soruşturma geçirmiş. Ben toplantıda kendisinde bu sorunun çözümüne dair pek bir azim ve kararlılık göremedim. Sanırım geçirdiği soruşturma onu biraz pasifize etmiş. Bu çocuklar, ülkenin LGS denilen rezalet sınav sisteminden alnının akıyla çıkmış, yüzde 0,7lik dilimin içinde, geleceğin umudu, zeki ve çalışkan çocuklar. Öyle olmasa da olurdu… Ne fark eder? Gelişme çağındaki çocuklar bunlar” serzenişinde bulundu.

ÜLKEDE KITLIK MI VAR?

“Ne yazık ki normal yetişkini geçtim ama büyüme çağında olan çocuklara, gençlere uygun öğünler değil” diyen bir veli de “Asla yeterli protein yok. Neredeyse ful karbonhidrat. Günlük alması gereken vitamin ve mineralleri geçtim. Ülkede kıtlık mı var? Bu nasıl menü? Bu çocuklar Avrupa'daki yaşıtları ile nasıl rekabet edecek? Maalesef bir sene KYK yurdunda kalmıştım, devletin öğrencilere sağladığı bu leş yemek imkanlarını gayet iyi biliyorum. Ben yine dışarıdan yiyebildiğimden bu durumdan fazla etkilenmiyordum ama durumu yetmeyen öğrenciler aç kalıyordu. Yahu bu devlet öğrencisine yemek de yediremeyecekse biz niye buraya memleketimiz, devletimiz diyoruz. Niye vatandaşlık görevlerimize sıra gelince hepimiz eksiksiz yapıyoruz da sıra bizim işimiz devlete düşünce durum bu oluyor? Lütfen şu konuyu daha fazla tartışıp gündeme taşıyın da belki bir şekilde bu öğrencilerin sesi duyurulmuş olur” yorumunu aktardı.

BULGUR VE PİRİNÇ ÇIKINCA SEVİNİYORUZ

İzmir Atatürk Lisesi’nde yatılı kalan bir öğrenci de şu mesajı paylaştı: “Bir ya da iki gün değil tam 12 gündür İzmir Atatürk Lisesi yemekhanesinde yatılı öğrencilere tüm öğünlerde bu ve benzeri yemek çıkıyor. Arada makarna yerine bulgur ve pirinç çıkınca seviniyoruz. İzmir Atatürk Lisesi yatılısı, yemekhane tüzüğünde olması gereken besinlerden mahrum kalıyor. Yemekhanedeki bu değişim biz yatılı öğrencilerde soru işaretleri bırakmakta. Ayrıca çamaşırhane de bir hafta geç açıldı ve üstüne çamaşırhanede kaybolan kıyafetler ile temizlendiği şüpheli kıyafetler eklendi. 12 günde herhangi bir adım atılmamışken ilerleyen süreçte biz yatılılar insani yaşama koşullarından mahrum kalmaya devam mı edeceğiz.”

Fotoğrafların ve videoların paylaşılmasının ardından sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor.