Tek başına farkındalık etkinlikleri yeterli değil

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, vatandaşların ödev ve sorumlulukları hatırlattı

Haber Giriş Tarihi: 22.01.55398 08:30
Haber Güncellenme Tarihi: 22.01.55398 08:30
ilksesgazetesi.com

SULTAN GÜMÜŞ KAYA

5 Haziran Dünya Çevre günü kapsamında gazetemize özel konuşan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, çevre sorunlarının bireysel farkındalık etkinlikleri ile çözülecek boyutta olmadığını vurguladı. Enerji üretimi, sanayi vb. amaçlarla kullanılan fosil yakıtların neden olduğu iklim değişikliğinin, sanayi, enerji, maden vb. tesislerin çevresel etkilerinin, kentleşmenin yarattığı çevresel sorunların çözülmesi için tek başına farkındalık etkinliklerinin yeterli olmadığını belirten Akdoğan, ödev ve sorumlulukları hatırlattı.

Öte yandan, gün içerisinde bir basın açıklaması da yapan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, hem dünya üzerinde gerçekleşen ekolojik yıkıma dikkat çekti, hem de çevre mühendisi istihdamındaki eksikliğe vurgu yaptı.

FARKINDALIK ETKİNLİKLERİ YETERLİ DEĞİL

Birçok kurum ve kuruluşun Dünya Çevre Günü’nü 1 günlük farkındalık ve kutlama olarak değerlendirdiğini söyleyen Akdoğan, şunları kaydetti: “Ancak çevre sorunları bireysel farkındalık etkinlikleri ile çözülecek boyutta değil. Bireylerin çevreye olan duyarlılıklarının artması, su ve kaynak kullanımı ile atık oluşumunu azaltacak şekilde çevresel ayak izlerini tüketim alışkanlıklarını değiştirmeleri önem taşıyor. Bununla birlikte asıl olan tüm merkezi ve yerel idarelerin doğal kaynakların kullanılarak tüketilmesinden değil korunmasından yana çevre ve ekonomi politikalarını oluşturmalıdır. Enerji üretimi, sanayi vb. amaçlarla kullanılan fosil yakıtların neden olduğu iklim değişikliği, sanayi, enerji, maden vb. tesislerin çevresel etkileri, kentleşmenin yarattığı çevresel sorunların çözülmesi için tek başına farkındalık etkinlikleri yeterli değil.”

GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ, MADEN PROJELERİ…

Akdoğan, “Meslek odaları ve sivil toplum platformları ile gemi söküm tesisleri, maden projeleri, Çeşme Turizm Projesi gibi çevresel tahribata yol açacak projelere karşı yürütülen ortak mücadeleler İzmir’de kent halkının bir bölümünün çevreye olan duyarlılığını gösteriyor. Ancak kent genelinde bu duyarlılığın artması, kentlinin yaşam tarzını çevresel ayak izini azaltacak şekilde dönüştürmesi, merkezi ve yerel yönetimlere sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı ile ilgili ödev ve sorumlulukları hatırlatmaları önem taşıyor” sözlerini de kullandı.

KUTLAMA DEĞİL!

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan basın açıklaması ise şöyle: “Birleşmiş Milletler tarafından 5-16 Haziran 1972 tarihlerinde, Stockholm’de 113 ülkenin katılımı ile düzenlenen Çevre Konferansında dile getirilen dünyanın doğal dengesinin korunması için insan ve doğal varlıklara öncelik veren bir anlayışın egemen olması için ortaya konan ‘Dünya Çevre Günü’, süreç içerisinde çevrenin 1 güne indirgendiği ‘Kutlama’ ile tüketimin bir parçası olmuştur. Her yıl ayrı bir tema ile çevre sorunlarının çeşitli yönlerine dikkat çekmek amacıyla ‘Doğa ile Temasta Ol’, ‘Ekosistem Restorasyonu’, ‘Tek Bir Dünya’ gibi farklı temaların işlendiği Dünya Çevre Günü teması bu yıl ‘Plastik kirliliğine son ver’ olarak belirlendi. Resmi kurumlar başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş Dünya Çevre Gününü çeşitli etkinliklerle kutluyor. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak; 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlama değil, 31 Mayıs-5 Haziran tarihlerini çevre sorunları, ekolojik yıkıma dikkat çektiğimiz, kamuoyunu bilgilendirdiğimiz mücadele çağrısı yaptığımız, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak değerlendiriyoruz.”

ÇEVRE MÜHENDİSİ İSTİHDAMI YETERSİZ

Açıklamada ayrıca “Merkezi ve yerel yönetimlere baktığımızda ise; su temini, atık su, atık yönetimi, hava kalitesi, iklim değişikliği, gürültü, enerji ve planlamanın diğer çevresel süreçlerini yürütecek çevre mühendisi istihdamının yetersiz olduğunu, çevre mühendisi istihdamı arttırmak yerine ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından farklı disiplinlere birkaç günlük eğitim ve uygulamalar altında verildiği uygulamalar ile çevre mühendisliği diplomasının yok sayılması, çevre mühendisliği çalışma alanlarında ise çevre yönetim süreçlerinin etkisizleştirilmesi devam ediyor… Bugün su kaynaklarımız, yer altı sularımız, toprağımız havamız kirlenmiş durumda. Yapılan bilimsel araştırmalar, ilgili kamu kuruluşlarının değerlendirmeleri ve TÜİK istatistikleri bu gerçeği önümüze koyuyor. Yüzey sularımızın yüzde 80’i, yeraltı sularımızın büyük kısmı kirlenmiş durumda; vatandaşlarımızın yüzde 40’ı sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. Kentlerimizde hava kirliliği boyutları artıyor. Yeşil alanlarımız yok denecek kadar az. Tarım alanlarımız, meralarımız yapılaşma, sanayi, enerji vb. yatırımlarla amaç dışı kullanılıyor” denildi.