Tekstil’in teknik direktörü: Öncer Kara

Yıllar önce çırak olarak başladığı mesleğinde gösterdiği büyük gayret ile birlikte, kısa sürede yükselerek sektörün aranan yüzü haline gelen Kara şimdilerde ‘Tekstilin Teknik Direktörü’ olarak anılıyor

Haber Giriş Tarihi: 09.08.2024 08:48
Haber Güncellenme Tarihi: 09.08.2024 08:48

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER / Meslek yolculuğuna bundan 28 önce herhangi bir beklentisi olmadan küçük bir atölyede çırak olarak başlayan Öncer Kara, hırsı ve öz verisi sayesinde kısa sürede parlayarak, sektörün önde gelenleri tarafından keşfedildi. Süreç içinde üretim müdürlüğüne kadar yükselen Kara, yıllar içinde sektörün José Mourinho’su haline geldi. Çalıştığı konfeksiyonlarda üretim bölümündeki işçilerden adeta bir teknik direktör edasıyla üretim takımı kuran Öncer Kara, “Artık sadece kendimi değil kurduğum takımları yönetiyordum. Yani artık işim top oynamak değil top oynatmaktı. Kim hangi alanda iyi ve hızlıysa tıpkı bir teknik direktör edasıyla o kişiyi o alana yerleştirerek benden önceki ustalara nazaran bir işi iki kat daha hızlı ve kusursuz bir şekilde çıkarttırıyordum” dedi. 48 yaşındaki Kara, şimdilerde İzmir Kemalpaşa’da bir terzi dükkanı işletiyor.

ÇIRAK OLARAK BAŞLADI ÜRETİM MÜDÜRÜ OLDU

Çıraklıktan, üretim müdürlüğüne kadar ki meslek serüvenini anlattı anlatan Kara, “İşe ilk başladığımda çıraktım ancak gayet göstererek çok kısa bir süre içinde makineye geçtim. Ardından yaklaşık 1 hafta sonra çalıştığım yerde bir usta boşluğu oluştu ve benden usta olmam istendi. Ben de edilen teklifi geri çevirmedim. Benim serüvenim de tam bu noktada başladı. Bana verilen işleri minimum sürede oldukça iyi bir şekilde yerine getirince hem iş yerinde hem de sektörde adım kısa sürede duyuldu. Böylece tıpkı yetenekli genç futbolcuların takımdan takıma transfer olması gibi başka firmalara transfer oldum. Bu kapsamda bir sonraki durağım, bana çalıştığım yerden iki kat daha fazla maaş teklif eden Yalova’daki bir firma oldu. Ancak tabi ki bununla bitmedi. Çünkü artık sadece kendimi değil usta olarak kurduğum takımları yönetiyordum. Yani artık işim top oynamak değil top oynatmaktı. Kim hangi alanda iyi ve hızlıysa tıpkı bir teknik direktör edasıyla o kişiyi o alana yerleştirerek benden önceki ustalara nazaran bir işi iki kat daha hızlı ve kusursuz bir şekilde çıkarttırıyordum. Üstelik bunu benim kurduğum takımda çalışanları motive ederek yapıyordum. Bu da ne patronumun ne de sektörde önde gelen firmaların gözünden kaçtı ve Bursa’da faaliyet gösteren büyük bir firma bana iş teklifinde bulundu. Sağlanan şartlar cazip gelince Bursa’ya gittim ancak orada fazla kalamadım çünkü artık kelimenin tam anlamıyla sektörde namım yayılmıştı. Artık tekstilin teknik direktörüydüm. Uzun süredir yaptığım ustalık görevine veda ederek, Yalova’da büyük bir firmaya üretim müdürü olarak döndüm” ifadelerini kullandı.

HAYATIMIN İKİNCİ PERDESİ AÇILDI

Kara’nın yolu, Yalova’da üretim müdürlüğü yaparken Türkiye’nin en önemli giyim firmalarından bir tanesinden aldığı teklifle İzmir’e düştü. Kara, “Bana, İzmir’deki firmalarını denetleme görevi verildi. Görev için İzmir’e geldiğim sırada ise eşim ile tanıştık ve evlendik. Artık oradan oraya gidemeyeceğim için işi bırakmak zorunda kaldım. Yoğun ve maceralı hayatım sona ererken hayatımın ikinci perdesi açıldı ve şimdi de faaliyette olan bu terzi dükkanını açtım ve yine çok az bir zaman zarfında müşteri çevremi genişleterek, İzmir Kemalpaşa’nın en tanınan ve işlek terzisi oldum. Gelinen bu noktada hala iş teklifleri geliyor ancak ben terziliği bırakmayı hiç düşünmüyorum.  Çünkü meslek hayatım boyunca kazanmadığım kadar kazanıyorum dersem hiç de abartmış olmam” ifadelerini kullandı.