AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER Yağan son yağmurlardan sonra İzmir’e içme suyu sağlayan barajların doluluk oranı yüzde 29’dan yüzde 40’a yükseldi. Ancak İlkim Bilimci Doğan Yaşar, bu artışın yeterli seviyede olmadığını çünkü bahar aylarında yağan yağmurların barajları doldurma konusunda etkili olmayacağını belirtti. Yaşar “Ekim ayından kasım ayına kadar yağan yağmurlar barajların doluluk oranını en çok etkileyen yağmurlardır. Bahar yağmurları ne yazık ki bu konuda pek etkili değil. Ülkemiz tarım ülkesi, suyumuzun büyük bir çoğunluğu tarımda kullanılmakta. Üstelik tarım arazilerini bilinçsiz, düzensiz sulama gibi bir faktör de mevcut” dedi. BAHAR YAĞMURLARI ETKİLİ DEĞİL Ülkemizde ve İzmir’de su sorunun göz ardı edilemeyecek seviyede olduğuna, bunun en büyük sebeplerinden birinin de tarımda düzensiz ve yanlış sulama olduğuna değinen Yaşar “Tahtalı barajının doluluk oranı yüzde 40,25, geçen sene bu günlerde yüzde 62’idi. Bu oran çok düşük, muhtemelen yaz aylarında bizleri su sıkıntısı bekliyor. Bu yıl son seksen yılın en kurak kışlarından birini yaşadık. Ekim ayından kasım ayına kadar yağan yağmurlar barajların doluluk oranını en çok etkileyen yağmurlardır. Bahar yağmurları ne yazık ki bu konuda pek etkili değil. Ülkemiz tarım ülkesi, suyumuzun büyük bir çoğunluğu tarımda kullanılmakta. Üstelik tarım arazilerini bilinçsiz, düzensiz sulama gibi bir faktör de mevcut” şeklinde konuştu. KURAKLIK EN ÇOK TARIMI VURACAK Bu yaz İzmirlileri ciddi tehlikelerin beklediğine dikkat çeken Yaşar, yaptığı açıklamada “Tahtalı barajının doluluk oranının eylül ayına kadar yüzde 20’lere kadar düşmesi bekleniyor. Bu yaz bizi ciddi bir tehlike bekliyor, özellikle önümüzdeki yıl kasım ayından sonra tekrar yağışlar başlamazsa, o zaman hepten yandık demektir. Çünkü aslında kullanma suyu önemli değil, önemli olan tarımda kullanılan su. Kuraklık en çok tarımı vuracak. Eğer tarımda suyu zamanında veremezseniz, ürünü yakarsınız. Bu sebeple suyumuzu çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Devletin yer altı sularının kullanılmasına bir kota getirilmesi şart. Biz bu zamana kadar ülkece yanlış kullandık, göller bölgesi oldu çöller bölgesi. Konya ovası oldu obruk ovası. Bunlar hep yanlış ürün desenlerinden, yanlış su kullanımından kaynaklanıyor. Türkiye’de henüz su sorunu yok, su yönetimi sorunu var” sözlerine yer verdi. SAVAŞLAR ASIL SEBEBİ SUDUR Türkiye’de güncel bir su yasası olmadığını söyleyen Yaşar “Tarım Bakanlığı tarafından, iki sene önce çok ciddi bir şekilde yeni su kanunu çıkarmak için kollar sıvandı. Ancak Tarım Bakanı değişince işler sekteye uğramak zorunda kaldı. Türkiye’de hala 60’lı yıllardan kalma su kanunlarını uyguluyoruz. Kurallara uymuyoruz. Çünkü uymayanlara gerekli yaptırımlar uygulanmıyor. Türkiye’de şu anda kaç tene kaçar kuyu olduğu bile tespit edilemiyor. Bilinmelidir ki su varsa devlet vardır. Neredeyse bütün savaşlar asıl sebebi sudur. Barajlar yüzde 100 dolu olsa bile her damlasını dikkatli kullanmak lazım. Ayrıca arıtma tesislerinden çıkan suyu bizler gri su deriz. Gri suların mutlaka tarıma kazandırılması lazım. Denize dökmek yerine tarım arazilerini sulamak için kullanılırsak su tasarrufu açısından büyük bir adım atmış oluruz” diyerek, izlenecek doğru adımların su yönetiminde önemli rol oynadığını vurguladı.