Mersin'de yaşayan ve ileri derece kalp yetmezliği nedeniyle kalbi yalnızca %20 kapasiteyle çalışan 61 yaşındaki emekli asker Kenan Duranoğlu, 2021 yılında yemek yiyememe şikayetiyle bir hastaneye başvurdu. Yapılan tetkiklerde, Duranoğlu'na nadir görülen Akalazya (yutma bozukluğu) teşhisi konuldu. Ameliyatın özel uzmanlık gerektiren bir operasyon olması sebebiyle Duranoğlu ve ailesi, uygun bir uzman arayışına girdi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bu ameliyatın yapıldığını öğrenen Duranoğlu, İzmir’e gelerek Gastroenteroloji Klinik Şefi Doç. Dr. Süleyman Günay’ın takibine girdi.
Başta riskli olması nedeniyle tereddüt eden Duranoğlu, doktorun yönlendirmesiyle ameliyat olmayı kabul etti. Kardiyoloji, anestezi ve gastroenteroloji bölümlerinin ortak çalışmasıyla uygulanan Per Oral Endoskopik Miyotomi (POEM) yöntemi sayesinde sağlığına kavuştu.
NADİR BİR HASTALIK
Yapılan ameliyata ilişkin genel bilgiler aktaran Doç. Dr. Süleyman Günay, “Hastanın Akalazya Tip 2 denilen hastalığı vardı. Biz POEM yöntemini uyguluyoruz. O da duymuş, araştırmış ve bize başvurdu. Hastamızın kalbi yüzde 20 performansla çalıştığı için çok hassas bir işlemdi. Ameliyat kalpten dolayı çok yüksek ve riskle yapılacaktı. Çok nadir bir hastalık. Nadir görüldüğü için de çok az yapılan bir operasyon. Asıl önemli nokta, hastanın karar verme süreciydi. Çok yüksek riskli bir ameliyat olacaktı; fakat biz hastayı güzel bir şekilde ameliyat ettik. Hasta da bize güvenip kendini teslim etti. Şu anda yemek yemeye başladı. İlk çorbasını içti” açıklamasında bulundu.
İLAÇLARINI BİLE İÇEMİYORDUBundan sonraki sürecin son derece kolay olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Günay, “Hasta 2 gün yumuşak beslenecek. Sonra normal gıda ile beslenmeye geçebilecek. Eskiden ilaçlarını bile içemiyordu. Kalple ilgili içtiği, ilaçlar yemek borusunda kalıyordu ve bir işe yaramıyordu. Şu anda yediği içtiği her şey midesine geçtiği için hastamız daha iyi olacak” şeklinde konuştu.
POEM ameliyatına dair bilgileri paylaşan Günay, operasyonun endoskopiyle, kapalı yöntemle yapılan bir ameliyat olduğundan bahsetti. Bu operasyonun ilk defa Japonya'da geliştirildiğini söyleyen Doç. Dr. Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben bu yöntemi Kore’de öğrendim ve şuana kadar binden fazla hastaya uyguladık. Endoskopla yemek borusunun içine geçip orada bir tünel açıyoruz. O tünelin içerisinde yanlış çalışan kasları özel bıçaklarımızla kesiyoruz. O kasları kestikten sonra yemek borusuyla mide arasında çok kasılma olan kaslar gevşiyor. O gevşeme ile beraber hastanın yedikleri rahatlıkla midesine doğru gitmeye başlıyor. Eskiden bu ameliyatlar cerrahiyle ya da balon dilatasyonu yöntemiyle yapılıyordu. Balon dilatasyonu yöntemi, başarı şansı az ama riski çok fazlaydı. Bu yöntemin hem riski az hem de başarı şansı çok yüksek.”
KENDİSİNE MİNNETTARIM2014 yılında stent takıldığını ve daha sonra şikayetinin ilerlediğini söyleyen hasta Kenan Duranoğlu, “Rahatsızlığım ilerleyince kalp pili takıldı. Kalbim yüzde 20 çalışıyor. Pandemi döneminden önce Mersin’de Akalazya teşhisi konuldu. Orada operasyonu yapan doktor bulamadım. Başka yerleri araştırmamı söylediler. Araya pandemi girince 2-3 yıl ertelemek zorunda kaldım. Daha sonra araştırdık ve Süleyman Hocamı buldum. Onun bu konuda uzman olduğunu öğrendik. Tedavi olmak için İzmir’e geldik. Doktorum bana kalpten dolayı riskleri anlattı. Ben kendisine güvendim ve hayatımı teslim ettim. Başarılı bir şekilde operasyon gerçekleşti. Kendisine minnettarım” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK İSTEĞİ ADANA KEBAP YEMEKAmeliyattan önce kalp ilaçlarını kullandığını; fakat sürekli kustuğunu dile getiren Duranoğlu, “Eşim de ‘uyurken kustuğum zaman soluk borusuna gider diye’ korkuyordu. Endişelerimiz vardı. Şimdi iyileştim. Yemek yiyip ilaçlarımı içiyorum. Hayatımı kurtardı” dedi.
Duranoğlu, iyileşmesiyle birlikte en büyük isteğinin Adana kebap ve tantuni yemek olduğunu ifade etti ve Mersin’e döndüğünde ilk olarak bunları yiyeceğinden bahsetti.