Yüzülecek demişlerdi: Balıklar bile yüzemiyor

Başkan Soyer’in, ‘Körfez'de 3 yıl sonra yüzeceğim’ açıklamalarını hatırlatan Prof. Dr. Yaşar, “Kirlilik hepten arttı. Değil 3 yıl, 33 yılda bile yüzemezsin” dedi

Haber Giriş Tarihi: 16.12.55379 15:40
Haber Güncellenme Tarihi: 16.12.55379 15:40
ilksesgazetesi.com

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER 

İzmir’de müsilaj sorunu gün geçtikçe derinleşiyor. Durumun ehemmiyetini bir kez daha vurgulayan İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar, İnciraltı ve Narlıdere sahillerinde gördüğü manzarayı kamuoyuyla paylaştı. Kirlilik dolayısıyla kıyıya vuran ölü balıkların görsellerini aktaran Yaşar, son 20 yılın en kirli körfezi ile karşı karşıya olduğumuzu kaydetti. Körfezin foseptik olarak kullanıldığını belirten Yaşar, nüfus arttıkça yaşanan plankton patlamalarını da gündeme getirdi. 

Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, ‘Körfezde 3 yıl sonra yüzeceğim’ açıklamalarını da hatırlatan Prof. Dr. Yaşar, “4 yıl oldu ve bırak yüzmeyi kirlilik hepten arttı. Değil 3 yıl, 33 yılda bile yüzemezsin… Körfezdeki kirliliğin giderilememesi ve gemi ulaşım kanalının açılamaması nedeniyle İzmir, turizmini güneye, ticaretini de kuzeye kaptırdı. Kötü yönetim sonucunda yalnızca İzmir kaybetmiyor, tüm Türkiye kaybediyor” dedi. 

SON 20 YILIN EN KİRLİ KÖRFEZİ   Prof. Dr. Yaşar, “İzmir Büyük Şehir Belediyesi yetkilileri ya da danışmanları maalesef bilimden çok uzak. Körfez son yılların, sanırım son 20 yılın en kirli durumunda! 2000'den sonra Çiğli arıtma tesisleri çalışmaya başlayınca Körfez müthiş bir şekilde maviye dönmeye başladı. Ama 2004 yılında Ahmet Piriştina ölünce Körfez bir yıl içinde yeniden kirlenmeye başladı ve bu 2005 yılında basında ‘Körfez geriye mi dönüyor?’ başlığı ile yer aldı. Çünkü fabrikaların arıtma tesisleri aşırı enerji maliyeti nedeni ile çalıştırılmadı ve dönemin başkanı Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina gibi ağırlığını koyamadı, Körfez yeniden kirlenmeye başladı” bilgisini paylaştı. 

KÖRFEZİ FOSEPTİK OLARAK KULLANDIK  2012-13'lerden sonra kirliliğin yoğunlaşmaya başladığını ve körfezin yeniden koktuğunu kaydeden Yaşar, “Sonrasında deniz marulları gözlenmeye başladı. Bunların oluşum nedeni de körfeze aşırı nutrient girişiydi yani kirlilik. Ama deniz marulları her geçen yıl daha da artarak görülmeye başladı. Biz bunlara makro alg deriz. Ve bu yıl ise tüm kıyıları ‘red-tide’ dediğimiz kırmızı renkli oluşum kapladı… İzmir Körfezinde ilk plankton patlaması 1954 yılında oluştu ve binlerce balık öldü. Çünkü biz körfezi foseptik olarak kullanıyorduk. Ve sonraki yıllarda nüfus arttıkça daha çok plankton patlamaları ve balık ölümleri gördük” dedi. 

DEĞİL 3 YIL, 33 YILDA BİLE…  Başkan Tunç Soyer’i de eleştiren Yaşar, “Bilimden çok uzak. Körfezin kendi kendini temizleyeceğini düşünüyor. Bilimi kullanmadan olmaz. ‘3 yıl sonra yüzeceğim’ dedi ama 4 yıl oldu ve bırak yüzmeyi kirlilik hepten arttı. Değil 3 yıl, 33 yılda bile yüzemezsin. En son geçen yıl, ‘Körfezi Gediz kirletiyor’ diyerek bilim dışı bir konuşmaya imza atmıştı. Hâlbuki akıntı sistemi Gediz’den gelen suyu hep kuzeye yönlendirir yani Gediz’in suları hiçbir şart altında körfeze giremez” çıkışında bulundu. 

Körfezdeki kirliliğin giderilememesi ve gemi ulaşım kanalının açılamaması nedeniyle İzmir’in, turizmini güneye, ticaretini de kuzeye kaptırdığını kaydeden Yaşar, “Kötü yönetim sonucunda yalnızca İzmir kaybetmiyor, tüm Türkiye kaybediyor. 2000 öncesi kirlilik ve koku nedeni ile İzmir Körfezinde yüzülemiyordu, 1 milyar dolar verip dünya standartlarında büyük kanal projesi yapıldı ve sistemin devreye girmesinde 18 yıl geçmesine rağmen hala kokuyor ve hala yüzülemiyor. Peki, o zaman biz bu 1 milyar doları niye harcadık?” sorusunu yönlendirdi. 

YAŞAR’DAN ‘SÜBVANSE’ ÖNERİSİ  “1980 sonrası İzmir Limanını korumak için Yeşildere’nin uzatılması sonucu körfezin kokusu daha da çekilmez bir hal almıştır” diyen Yaşar, şöyle devam etti: “Dere yataklarının betonlaşması bu kokuların da baş sorumlusudur. Kocaoğlu döneminde defalarca uyarmamıza karşın derelerin altını betonlaştırdılar. Bu bilimsel katliamdı. Su ve toprağın nefes alışverişini engelleyerek kokunun çok daha artmasına neden oldular.” 

Tek damla suyun dahi fabrikalardan kesinlikle arıtılmadan körfeze verilmemesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Yaşar, “Gerekirse fabrikaların arıtma tesisleri enerjileri sübvanse edilsin” dedi. 

MÜSİLAJ / DENİZ SALYASI NEDİR? Müsilaj, biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşan, fitoplankton olarak adlandırılan bitkisel canlıların aşırı çoğalması, deniz sıcaklığının yükselmesi ve buna bağlı olarak bakteriyel aktivitelerin artmasıyla oluşan sümüksü, yapışkan bir yapı.