Sıcak ve kurak geçen yaz aylarında orman yangınlarının her gün bir yenisinin çıktığı İzmir’de çoğu yangın ekipler tarafından hızlıca kontrol altına alınabilirken; kimisi de Ağustos ayında Yamanlar’da gerçekleşen orman yangını gibi şehir hafızasında yer eden felakete dönüşebiliyor. Yangınların çıkış sebepleri çoğunlukla insan kaynaklı olurken; Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Zülal Totan, belediye çöplükleri nedeniyle de çok sayıda yangın çıktığı bilgisini paylaştı. Şehirlerin ve ormanların iç içe geçmesi nedeniyle orman yangınlarına müdahale konusunda yerel yönetimlere de görevler düştüğünü belirten Totan, belediyelerin ormana bitişik parsellerde Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği'nde 2021 yılında yapılan değişiklikler çerçevesinde bir dizi önlemler alması gerektiğini de söyledi.
Ormanlık alanlarda çıkan yangınlarda çöplerin rolüne dikkat çeken Totan, Harmandalı ve Çeşme gibi çöp toplanan bölgeleri işaret etti. İzmir İli Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyon Kararlarının 13. Maddesi gereğince, belediyeler tarafından çöplüklerin etrafının 30 metre genişlikte otların temizlenerek toprağın meydana çıkartılması gerektğini söyleyen Totan, “İzmir ve Manisa alanının yüzde 40’ı orman ile kaplı ve bu alanların tamamı yangın riski yüksek olan bölgeler. Bu yerlerde yerleşim bölgeleri orman ile iç içe, insanların sürekli ormana girip çıktığı alanlar. İzmir ve Manisa bölgesinde 2023 yılında kırsal ve orman yangını olarak toplam 558 adet yangın çıkmışken 2024 yılı daha bitmemiş olduğu halde bu sayı bu yıl 889’a çıktı. Yangınlardan etkilenen alan ise 2023 yılında 2 bin 730 hektar iken 2024 yılında bu alan 10 bin 46 hektara çıktı ve yıl daha henüz bitmedi. Bu çıkan yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı. Verilere baktığımız zaman belediyelerin vahşice çöp depolaması kaynaklı çıkan yangın sayısı çok fazla. Vahşi bir çöp depolama söz konusu. Harmandalı, Çeşme buralarda bizim büyük yangınlarımız oldu. Harmandalı kaynaklı onlarca yangın sayabilirim. Alınacak tedbir çok basit çöp alanının etrafı en az 30 metre tertemiz sürülmeli 1 tane çöp ve ot bırakılmamalı. Çöp yanıyorsa da kendi kendine yansın ormana sıçramasın. Ege ve Akdeniz’deki belediyelerin yangına karşı titiz olması lazım. Buradaki çöp döküm sahalarının etrafı sürülmeli” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Orman ile meskun mahallerin iç içe geçtiğine dikkat çeken Totan, belediyelerin imar planı oluştururken dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Orman ile binalar arasına en az 10 metrelik yol bulundurulması gerektiğini vurgulayan Totan, “2021 yılında binaların yangınlardan korunması hakkında yönetmelik çıktı ve bu yönetmeliğe göre 2023 aralık sonuna kadar da binalarda bu tedbirlerin alınmasına dair karar vardı. Burada iki tane husus var belediyeler imar planı yaparken ormana bitişik parsel yapmamalı. Orman ile aralarına 10 metre yol bırakmaları gerekiyor, kuru ot temizliğini 6 ayda bir yapması gerekiyor. Mevut binalarda ise çatıların ve çerçevelerin yanmaz malzemeden yapılması gerekiyor. Bu bölgelerde ruhsatları belediyeler veriyor. Bu yönetmelik belediyelere görevler verdi. Bahçelerin temizliğinin yapılması, bahçelere dikilen ağaçlar arasında 3 metre mesafe bulundurulması, ağaç dallarında budama yapılması, zeminlerin temiz tutulması gibi tedbirlerin öncelikle belediye tarafından alınması gerekir.. Ormanı orman ekipleri söndürüyor, belediyelerde ormana bitişik meskun mahallerde öncelikle yönetmeliğin emrettiği önleyici tedbirleri alarak bu konuda daha organize olmalı ve yangınlarda burada tedbir alarak yerleşim yerlerinin yangından zarar görmemesini sağlamak zorunda. Orman yangınlarında orman ekiplerine su takviyesi desteğinden dolayı belediyelere teşekkür ediyorum, ancak onların asli görevi ormana bitişik olan yerleşim yerlerinde yönetmelik çerçevesinde alması gereken önlemleri almak olmalı. Meskûn Mahallerin korunması işini belediyelerin üstlenmesi lazım. Bu çok önemli bir yönetmelik ancak gereği yerine getirilmiyor. Hali hazırda ormana bitişik durumda olan parseller için belediyeler eğer ihtiyaç varsa, yol talebinde bulunarak orman idaresinden alacağı izin sonrası oraya yol açarak yerleşim yeri ile ormanı ayırmış olur, yangında yerleşim yerlerini korumak kolaylaşır, aksi halde orman yangınlarında meskün mahaller zarar görmeye devam eder ” diye konuştu.
Türkiye’nin orman yangınlarına müdahale konusunda iyi bir konumda olduğunu savunan Totan, Avrupa Birliği çevre birimi olan EFFİS kayıtlarına göre Avrupa’da Akdeniz iklim kuşağı ülkeleri arasında en başarılı ülkenin Türkiye olduğunu söyleyerek; “Hızlı ve etkin müdahale kapsamında ormanlık alanların tamamı 1 adet insansız hava aracı (İHA) ile sürekli havadan izleniyor. İHA’ya ek olarak 66 adet gözetleme ve haberleşme kulesi ve 20 sabit noktada 28 adet kameralı yangın gözetleme sistemi ile 7/24 ormanları gözetlemekte. Çıkan orman yangınlarına yer ve hava ekipleriyle ortalama 11 dakika gibi kısa süre içerisinde hızlı ve etkin bir şekilde müdahalelerde bulunuluyor. Çıkan orman yangınlarının yüzde 90’ı vatandaşların haberi olmadan orman ekiplerince söndürülüyor. İnsanların bildiği yangınlar hava koşulları nedeniyle çabuk söndürülemeyen yangınlar oluyor. Eğer yamanlar yangını Portekiz’de çıkmış olsaydı bütün şehir yanardı. Karşılaştırma yapalım Portekiz’in yüzölçümü 92 bin 152 kilometre kare iken Türkiye’nin yüzölçümü 782 bin 562 bin kilometrekare. Arada 8-9 kat fark var. Bu sene Portekiz’de çıkan yangınlarda 20 kişi öldü ve daha geniş alanlar yandı. Burada en önemli başarı kriterlerinden sayılan, orman yangını başına yanan orman alanı büyüklüğünde en az yanan alan ülkemizdedir. İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan ve Fransa’nın yanan orman alanı daha fazla. Yamanlar yangınında anormal hava koşulları ile birlikte farklı bölgelerde eş zamanlı bir çok yangın olmasına rağmen yangın başarı ile söndürüldü. Tüm olumsuzluklara rağmen sadece Yamanlar’da 23 adet hava aracı görev aldı. Yangın süresince 8 uçak ve 15 helikopterden oluşan 23 adet hava aracı 163 saat 35 dakika uçuş yaparak, 732 sortide 3 Bin 416 ton suyu yangına atarak yamanlar yangınına müdahale etmiştir. Bu rakamlar orman yangınlarıyla mücadelede görev yapan tüm hava ve kara araçlarının hareketlerinin takip edilerek kayıt altına alındığı Yangın Yönetim Sisteminden kontrol edilebilir. ‘Hava aracı yetersizdi, 3-4 adetten fazla değildi’ diyorlar ya hani doğru bilgilendirmeler yapmak lazım herkesin önce kendi işini yapması lazım. Yamanlar yangınında orman teşkilatının hem hava araçları hem kara ekipleri özveriyle cansiperane yangınla mücadele ettiler, hatta Orman Mühendislerimiz ve ekipleri Sancaklı Mahallesinde yangının ortasında kalmalarına rağmen görev yerlerini terk etmeden mücadele ettiler” dedi.
Yangınların insan kaynaklı olması nedeniyle mücadeleye insanın eğitilmesi ile başlandığını belirten Totan, yangınlar konusunda verilen eğitimlerden örnekler verdi. Askerlerden öğrencilere kadar toplumun birçok kesimine eğitim verildiğini aktaran Totan, “3 Mayıs 2024 tarihinde ‘Orman Benim’ kampanyası başlatıldı. Bu kampanya ile İzmir ve Manisa İllerimizde toplam 5 bin 500 kişi etkinliğe katılarak, ormanlarda atık ve çöp temizliği gerçekleştirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin içerisindeki orman parçasından kamyon kamyon çöp çıktı. Bir eğitim merkezinde böyle bir durum olmasını beklemiyorsunuz ama oluyor işte. İzmir ve Manisa bölgesinde Askeri birliklerde bulunan çeşitli rütbelerdeki bin 190 askere yangınla mücadele eğitimi verildi. Yine Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 324 mahallede 4 bin 518 köylüye, 293 çoban-avcı-arıcıya orman yangınlarının önlenmesi için görseller ve videolarla eğitimler verildi. 2024 yılı içerisinde imam ve öğretmenlerin yangın gönüllüsü olması için çalışmalar başlatıldı ve 889 öğrenciye eğitimler verildi. Orman Okulu Projesi ile de bütün çocuklara yangın konusunda eğitim vereceğiz” diye paylaşımlarda bulundu.
Kızılçam Akdeniz İklimi'nin en yaygın ve kadim bir ağacıdırÇam ağaçlarının yangınlarda olumsuz etki gösterdiği konusundaki iddialara da değinen Totan, ağaçlandırma faaliyetlerinde kullanılan türlerin analizler yapılarak seçildiğini söyledi. Kızılçamın bu bölgedeki doğal bitki örtüsü olduğunun da altını çizen Totan açıklamalarını şu sözler ile bitirdi: “2023 Yılında yanan orman alanları başta olmak üzere toplam 6 milyon fidanı ve 23 milyon tohumu toprakla buluşturuldu. Yıl sonuna kadar yapılan dikimlerle birlikte toplam dikilen fidan sayısı 9,3 milyon adet fidan olacak. Bu bölgede kızılçam ağırlıkta binlerce yıldır doğa ile uyum sağlamış. Buradaki toprak ve iklim ile en iyi uyum sağlamış ağaç kızılçam. Siz doğayı zorlayamazsanız siz ne kadar zorlasanız da eski haline döner. Kızılçam burada kadim bir kültürdür. Ancak yangın perdeleri ile serviler ile ormanları daha dirençli hale getirebiliriz. Orman müdürlükleri gerekli tahlilleri yaparak ağaçlandırma faaliyetlerinde kullanılacak ağaçların seçimini yapar. Siz kalkıp da buraya ceviz dikemezseniz buraya su yok çünkü burada yazın kurak çekiyor.”