Yazmaya kabiliyetliyse yazmaktan korkmamalı

Eylül’de Sevmek İstedim Seni şiir kitabıyla beğeni toplayan Güdemezoğlu, yeni yazmaya başlayanlara, “Yazmaya kabiliyetliyse, yazmaktan korkmamalı” dedi

Haber Giriş Tarihi: 28.02.55503 08:23
Haber Güncellenme Tarihi: 28.02.55503 08:23
ilksesgazetesi.com

HALİSA TOPRAK Meltem Güdemezoğlu, serebral palsi hastalığının durduramadığı, üretken bir yazar olarak son dönemlerde dikkatleri üzerine çekiyor. Aynı zamanda yaşam koçluğu yapan Güdemezoğlu, bazı edebiyat-sanat dijital platformlarda ve bazı e- gazetelerde köşe yazarlığı yapıyor. “Eylül’de Sevmek İstedim” şiir kitabıyla edebiyat eleştirmenlerinden tam not alan Güdemezoğlu, yazmaya yeni başlayanlara, “Yazmaya kabiliyetliyse, yazmaktan korkmamalı, duygularını renklendirmeli, ilham geldikçe yazmalı. Önce bir şeyler kararlayarak duygularını, düşüncelerini ve hisleri yazıp çizip ortaya bir şeyler ortaya çıkıyorsa önce arkadaşlarıyla paylaşabilir, eleştiri alıyorsa kendine güvenmeli ve durmaksızın yoluna devam etmeli ve pes etmemeli” tavsiyesinde bulundu. 

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Meltem Güdemezoğlu kimdir?  Merhabalar, ben şair/yaşam koçu Meltem Güdemezoğlu. 10 Haziran 1988’de Gaziantep’te gözlerimi dünyaya açtım. serebal palsiliyim; yürümekte, konuşmakta az bir şey zorlanıyorum, denge problemlerim var. Ama engelim hayatımda hiç ama hiç engel olmadı, hayatımın bir parçası olarak kabul ettim. Mersin Çağ Üniversitesi Uluslararası Ticaret mezunuyum, Sağlık Bakanlığında devlet memuru olarak görev yapmaktayım. Başkent Üniversitesi NLP Teknikleri / Yaşam Koçluğu eğitimi aldım. Şairlikte birlikte; danışmanlık ve yaşam koçluğu yapıyorum. Bazı edebiyat-sanat dijital platformlarda ve bazı e- gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorum. Yayınlanmış kaç eseriniz var? Eserlerininiz türü nedir? Bir tane şiir eserim var. Eylül’de Sevmek İstedim Seni. Diğer şiir eserim için hazırlıklara başladım ve çok yakında çıkış yapacaktır.  Günün hangi saatlerinde yazmayı tercih ediyorsunuz? Eserlerinizin sosyal mesaj içerdiğini düşünüyor musunuz? Bir kitap sosyal mesaj içermeli mi? Gecenin sessizliğinde, bazense kahvemi yudumlayarak uzaklara dalıp gittiğimde… Ne zaman ilham gelirse… Evet düşünüyorum. Öyle olması gerek zaten. Çünkü sosyal mesaj çağındayız, artık rahatlık okurlar kolaylıkla ulaşabiliyorlar.

BİR EYLÜL GİBİ… Kapak tasarımını nereden esinlenerek düzenlediniz veya düzenlettiniz?  Benim için kitap isimleri, görsel tasarımları ve arka kapak yazıları çok önemlidir. Ve birbirileriyle uyumlu olursa daha çok ilgi çeker. Öne eserimin adı karar vererek ona uygun kafamdan tasarlardım… Bir eylül gibi… Hüzünlü sonbaharın gelişi ile düzenlendim.  Bir kitapta editörün önemi nedir?  Yazar ve şair kendi eserinin editörüdür. Şu açından önemli olduğunu sadece imlâ hatalarını, cümle düşüklerini düzeltmelidir. Yeni kitap projeniz var mı? Varsa içeriği nedir? Şiir, roman ve öyküye bakış açınız nedir. Çalışmalarınızda tercihiniz ne yönde ilerleyecek? Evet yeni kitap çalışmam var. Hazırlıkları başladım. Çok yakında çıkış yapacaktır. Her şiir bir nefestir. Şair ruhlu ya da ilhamlıyım. Duygularımı yaşanmışlıklarımı şiirlere dökerek kendimi şiirlerde buldum. Şiir yazmak o kadar görüldüğü gibi değil, hissettiğinde, ilham geldikçe yazılır. Yazmak sadece eylem değildir, tutkuyla iz bırakmaktır. Romanlar, öyküler, hikayeler okursun bazıları seni derinden etkiler ama bittiğinde aynı okuduğun gibi tekrar etkiler mi ya da sana tekrar o duyguları hissettirebilir mi? Ama şiirler bambaşka duygular taşır, şarkılar yapılır, güftesi bestelenir... Şiir okumak şarkılar dinlemek gibidir. Baş ucu eseridir. Yıllar geçse de eserinden rastgele bir yaprağın kokusuyla müziğin ritmi gibi bazen seni geçmişe bazense geleceğe. O anki duygularına ve ruh haline bağlıdır. Hissetmek ve hissettirebilmek. İlham geldikçe yazdım, yazdıkça ilham aldım. Etkilendiğiniz yazar ve şair var mı?  Nazım Hikmet, Behçet Necatigil, Ahmet Arif, Turgut Uyar, Cemal Süreyya, Özdemir Asaf, Ayşe Kulin, Canan Tan, Bekir Coşkun. Başucu kitabım dediğiniz bir eser var mı? En son kimin kitabını aldınız ve okudunuz?  Nazım Hikmet’in Henüz Vakti Varken Gülüm başucu kitaplarım. En son ise Sinan Akyüz, Livaneli ve edebiyatçı arkadaşlarımın yeni çıkardığı kitaplarını okuyorum…. Kitabınızı ilk kime imzaladınız? Kıraç, Sedef Kabaş ve Altan Erkekli, Yazma sürecinde ailenizin desteği oldu mu? Evde neler yaşandı?  Ailemin hiçbir desteği olmadı, alınım teridir. Yazdığımı biliyorlardı. Sürpriz oldu. Ve çok gurur duydular. Annemin itirafı; kızımı bu kadar güçlü ve mutlu olmaya çalıştığı iz bırakan eserin yapraklarından tanıdım itiraf etti. Zaten güçlüsün yazdıkların herkese ilham olacaktır. Babam da şair ruhlu olduğunu biliyorum. Sevinçten havalara uçtular. Evde başka bir yazar veya şair var mı? Kitap çalışması yapan var mı? Evet, yengem Sema Tural Tatar (dayımın eşi) Her Yer Vatan Toprağı ile 2023’te çıkış yaptı… Tavsiye ederim…. NAİF DUYGULARIMLA ETKİLEMİŞİM Eserinize yapılan olumlu ve olumsuz eleştirilere birer örnek verir misiniz?  Çok fazla olumlu eleştiriler aldım, naif duygularımla etkilemişim. Bir tanesini sizinle paylaşmak isterim: “Şiir, üzerine uzunca düşünülmesi bir sanatken aynı zamanda konusu ile birlikte ahenginin de pişmesi gerekiyor. Maalesef ikisinin birlikte olduğu zamanları bulmak zor. Bu kitapta derinlemesine hissettim duyguyu, üslubu.’’ Olumsuz eleştiri de imlâ hataları… Katıldığınız kitap fuarları oldu mu? Hangi fuar daha etkili bir fikriniz var mı?  Evet oldu. Orada olmak okurlarınla buluşmak apayrı heyecan ve gurur verici… Yazar dernekleri hakkında düşünceniz nedir?  Yazar dernekleri farklı türden oluştuğu farklı kalemlerle tanışmamızı sağlayan güzel ortamdır. Üyesi olduğunuz dernek var mı? Dernekten beklentileriniz nelerdir? Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği (YazŞaDer) Bir yazarda bulunması gereken özellikler nelerdir? İlham, etkilemek, hissettiklerini okuyucuya hissettirebilmeli, tercüman olmalı, iz bırakmalı, akıcılığı olmalı ve kalemleriyle film seyrettirmeli veya kalemleri konuşturmalı. Yazmaya yeni başlayanlara önerileriniz nelerdir?  Yazmaya kabiliyetliyse, yazmaktan korkmamalı, duygularını renklendirmeli, ilham geldikçe yazmalı. Önce bir şeyler kararlayarak duygularını, düşüncelerini ve hisleri yazıp çizip ortaya bir şeyler ortaya çıkıyorsa önce arkadaşlarıyla paylaşabilir, eleştiri alıyorsa kendine güvenmeli ve durmaksızın yoluna devam etmeli ve pes etmemeli. Ülkemizde kitap okuma oranları hakkında düşünceleriniz nelerdir?  Oldukça çok düşük yıllarca böyleydi şimdi bizler yazar ve şair ustalarımızla birlikte birtakım çalışmalar yapıyoruz, topluma mesajlara vermeye çalışıyoruz ama maalesef ki istediğimiz değeri göremiyoruz. Kitap okumayı sevdirmek için önce ailede başlar. Aile çocuklarına kitap okumaya alıştırabilirse o zaman ülkemizin okuma oranı yükselir diye ummuyorum... Son olarak neler söylemek istersiniz? Sanat toplum içindir. Hayat acısıyla tatlısıyla kahve gibidir. Dünyayı sanat, sevgi, iyilik ve hiç sönmeyen umut ışığı kurtaracaktır. Sanatın olduğu her şey ve her yer terapi, mutluluk, huzur, ilham ve tutkudur.  Öncelikle bana bu imkanı veren Dernek başkanımız, aynı zamanda köşe yazarınız Sayın Cemal Durmaz’a ve İLKSES Gazetesi ailesine, bu güzel röportaj için teşekkürlerimi sunarım…