Türk şiirine kazandırdığı ölümsüz eserlerle hafızalara kazınan ve birçok kişinin ilham kaynağı olmayı başaran Nilgün Marmara kimdir? Edebiyat dünyasında son derece önemli bir yere sahip olan Nilgün Marmara’nın hayatı hakkında merak edilenleri, haberimizin devamında sizin için derledik.
Nilgün Marmara kimdir?Nilgün Marmara, Balkan göçmeni bir ailenin kızı olarak 13 Şubat 1958'de İstanbul, Moda'da dünyaya geldi. Babası Fikri Marmara, bir Marksist ve muhasebe müdürüydü; annesi ise Vidin'den İstanbul'a göç etmişti.Kadıköy Maarif Koleji'nde lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi’ne başlayan Nilgün Marmara, siyasi nedenlerle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde başladığı üniversite eğitimine devam edemedi. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı ve eğitimini burada sürdürdü. Sylvia Plath'in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi başlıklı teziyle 1985'te buradan mezun oldu. Mezuniyetinin ardından bir tatil köyünde çalışmaya başladı, ancak iş hayatı uzun sürmedi. Farklı şirketlerde sekreterlik yapmasının ve Mısır Konsolosluğu'nda memurluk görevlerinde bulunmasının ardından, 1982'de endüstri mühendisi Kağan Önal ile evlendi. Nilgün Marmara, eşinin işi nedeniyle Libya'ya taşında ve burada 16 ay yaşadı.
Nilgün Marmara nasıl öldü?Nilgün Marmara 13 Ekim 1987 tarihinde, henüz 29 yaşındayken, kaldığı evin balkonundan atlayarak intihar etti. Bu trajik olayın ardından Ece Ayhan, "Aldırma! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında." dizeleriyle ona seslendi. Ölümünün ardından çeşitli şairler ve yazarlar, Nilgün Marmara'ya dair eserler kaleme aldılar. Ferda Erdinç, onu "üstü ağır oturaklı bir kadın, altı ayak parmakları birbirine bakan bir çocuk" olarak tanımlarken, Cemal Süreya da Nilgün'ün ölümünü "bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görmesi" olarak yorumladı. Cezmi Ersöz, ölümünün ardından ona ithaf ettiği bir kitap yazarken, Seyhan Erözçelik de onun için bir şiir kaleme aldı.
Nilgün Marmara intihar mektubunda ne yazdı?Nilgün Marmara intihar etmeden önce, değer verdiği insanlara ithafen bir intihar mektubu yazdı. Bu mektupta, “Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum.” İfadelerine yer verdi.