Parayla satın alamayacağınız bir deneyim yaşamak için Fildişi Sahili doğru bir lokasyon olabilir. İşte Fildişi Sahili’nin en güzel yerlerinden birkaçı…
30 kilometrelik bir alana kurulmuş olan Banco Ulusal Parkı, Batı Afrika’nın Paris’i olarak kabul edilen eski başkenti Abidjan’ın Attecoube ilçesi sınırlarında yer alıyor. Bünyesinde barındırdığı endemik bitki örtüsü ve ormanları ile yerli ve yabancı turistlerin Batı Afrika’ya geldiğinde ilk uğradığı lokasyonlar arasında yer alıyor. Ulusal parkta yer alan ormanların üzerine kurulmuş çeşitli asma köprüler sayesinde seyir zevkini doruklarda yaşamanız mümkün.
Guinness Dünya Rekorları’na göre 30.000 metrekarelik alanı ve 158 metre uzunluğu ile dünyanın en büyük kilisesi olarak kaydedilen Barış Meryem Ana Bazilikası, Fildişi Sahili’nin idari başkenti Yamoussoukro'da yer alan bir Roma Katolik kilisesidir. 18 bin kişi kapasiteli bazilika, ihtişamı ile Fildişi Sahili’nin görülmeye değer yapıları arasında yer alır.
Fildişi Sahili’nin görülmeye değer yerlerinden bir diğeri olan Ehotile Adaları Ulusal Parkı, 105 kilometrelik bir alanı kapsamakla birlikte civarında 21 farklı köy ve 35 bin civarında nüfusu barındırıyor. Afrika’nın birçok noktasında olduğu gibi burada da görülmeye değer pek çok bitki ve hayvan türü yer alıyor. Park alanında birçok nehir bulunduğundan civar köylerin geçim kaynağı balıkçılık oluyor. Ehotile Adaları Ulusal Parkı’da, Fildişi Sahili’ne gittiğinizde görmeden dönmemeniz gereken yerlerden yalnızca bir tanesi.
Büyük Plateau Camii olarak da bilinen Ulu Cami, 1996 yılında dönemin Cumhurbaşkanlarından Henri Konan Bedie tarafından yaptırıldı. Afrika’nın en ihtişamlı camilerinden olan Ulu Cami, kentte yaşayan Müslümanlar başta olmak üzere yılın her dönemi pek çok kişiyi ağırlar ve Fildişi Sahili’ne gidildiğinde görülmesi gereken yapılar arasında yer alır.
FİLDİŞİ SAHİLLERİ MEDENİYETLER MÜZESİ
Ülkenin eski başkenti Abican’da yer alan müze, 1942 yılında devlet tarafından kuruldu. Kamuya ait olan bu müzede Afrika kültürüne dair her şeyi bulabilmeniz mümkün. Ülkenin etnik, ekonomik, sosyoekonomik, etnografik ve arkeolojik birçok detayını gözler önüne seren ve ziyaretçiye Afrika’yı her yönden tanıtan oldukça kapsamlı bir müzedir ve mutlaka ziyaret edilmelidir.