Böbreklerin doğru çalışmasına engel olan ve son derece zorlu bir hastalık olarak kendini gösteren böbrek kanseri nedir? İşte detaylar…
Vücudun her iki yanında, belin üst kısmında bulunan, yaklaşık olarak barbunya şeklinde olan böbrekler, kanı süzerek temizler ve atık maddeleri idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırır. Her biri yaklaşık olarak 150 gram ağırlığındadır ve büyük bir yağ dolgusu, alt kaburgalar ve çeşitli kaslar tarafından korunur. Böbrekler, vücudunuzdaki atıkları ayıklarken aynı zamanda kanı temizler, böylece vücudunuzun sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Ancak kimi durumlarda böbrekler işlevlerini doğru bir şekilde yerine getiremez. Böbreklerde görülen kanser, bu duruma yol açan nedenlerden biridir. Böbrek kanseri nedir? Birlikte inceleyelim.
Böbrek kanseri nedir?Böbrek kanseri, böbreklerdeki normal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve çoğalması sonucunda ortaya çıkan bir tür kanserdir. Böbrekler, vücuttaki atık maddeleri süzerek idrar oluşturur ve kan basıncını kontrol eder. Böbrek kanseri, böbreklerin içindeki dokulardan kaynaklanabilir ve zamanla diğer organlara yayılabilir. Sigara içmek, obezite, yüksek tansiyon ve ailede böbrek kanseri öyküsü gibi faktörler böbrek kanseri riskini artırabilir. Erken evrede belirti göstermeyebilir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi ve hedefe yönelik ilaçlar bulunmaktadır.
Böbrek kanseri nedenleri nelerdir?Böbrek kanserinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birkaç risk faktörü bu hastalığın gelişiminde rol oynayabilir. Öne çıkan bazı potansiyel nedenler ise şunlardır:
Sigara tüketimi: Sigara içmek, böbrek kanseri riskini artırabilir. Sigara dumanındaki kimyasalların böbrek hücrelerine zarar vermesi muhtemeldir.
Obezite: Fazla kilolu veya obez olmak, böbrek kanseri riskini yükseltir. Obezite, vücuttaki hormonal ve metabolik dengeyi etkileyerek kanser gelişimine katkıda bulunabilir.
Hipertansiyon: Yüksek tansiyon veya hipertansiyon, böbrek kanseri riskini artıran etkenler arasında yer alır. Bu durumun böbrek dokusuna zarar vermesi ve kanser oluşumunu teşvik edebilir.
Aile öyküsü: Ailesinde böbrek kanseri öyküsü bulunan kişiler, bu kansere yakalanma riskinin arttığını gösterebilir. Genetik faktörlerin rolü olabilir.
Yaş: Genellikle 60 yaşın üzerindeki kişilerde böbrek kanseri daha sık görülür, ancak genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.
Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre böbrek kanseri riski daha yüksektir.
İşyerinde maruz kalma: Bazı kimyasallara veya toksinlere meslekleri gereği maruz kalmak, böbrek kanseri riskini artırabilir.
Bu faktörlerin bir kombinasyonu, bireyin böbrek kanseri gelişme olasılığını artırabilir, ancak kesin nedenlerin tam olarak anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Böbrek kanseri belirtileri nelerdir?Böbrek kanserinin en yaygın görülen belirtileri şunlardır:
İdrarda kan: Böbrek kanserinde en sık görülen belirtilerden biri, idrarda kan görülmesidir. İdrarın pembemsi veya kırmızımsı bir renk alması, böbrek kanserinin erken belirtilerinden biri olabilir.
Sırt ağrısı: Böbrekler bel bölgesinde yer aldığından, böbrek kanseri olan kişiler sıklıkla bel veya yan bölgelerinde ağrı hissedebilirler. Bu ağrılar genellikle belirli bir noktada odaklanmış hissedilir.
Karın ağrısı veya şişlik: Böbrek kanseri, büyüyen tümörlerin karın bölgesinde ağrı veya şişlik hissine neden olabilir.
Ağrılı idrar yapma: Böbrek kanseri olan bazı kişiler, idrar yaparken ağrı veya rahatsızlık hissedebilirler.
Kilo kaybı ve iştahsızlık: Böbrek kanseri olan bazı kişiler kilo kaybı yaşayabilirler ve iştahlarında azalma gözlenebilir.
Yorgunluk ve halsizlik: Böbrek kanseri olan kişilerde genellikle halsizlik, yorgunluk ve genel bir bitkinlik hissi görülebilir.
Anemi: Böbrek kanseri, vücutta anemi (kansızlık) gelişimine yol açabilir, bu da kişide sürekli yorgunluk ve halsizlik hissine neden olabilir.
Bunlar, böbrek kanserinin yaygın belirtilerinden bazılarıdır. Ancak her belirti böbrek kanserine işaret etmeyebilir ve diğer sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. Bu nedenle, herhangi bir endişe durumunda bir doktora başvurmak önemlidir.