Deniz ve havuzlar birçok bakteri, virüs ve parazit barındırıyor olabilir

Denizli Özel Tekden Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şerife Akalın, Yaz aylarında denize ve havuza girenlerin sayısının artmasıyla, enfeksiyon belirtileriyle hastanelere gelenlerin sayısında da bir artış olduğunu ve bakteri, virüs ve parazitlerin oluşturduğu kirliliğe dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 24.07.2024 08:00
Haber Güncellenme Tarihi: 24.07.2024 08:00

Denizli Özel Tekden Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şerife Akalın yaz aylarında denize ve havuza girenlerinin sayısının artması sebebiyle enfeksiyon belirtileriyle gelenlerin sayısında artış olduğunu belirtti. Özellikle çocuk havuzlarında enfeksiyon bulaşması açısında daha riskli olduğunu vurguladı. Özellikle ortak kullanım alanı olan havuzlarda birçok bakteri, virüs ve parazit kirlilik oluşturduğunu ve bu mikropların suyla karıştıktan sonra hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi ya da yutulması ile buluşabileceğini dikkat çekti.

“Yaz aylarında enfeksiyon belirtileriyle hastaneye gelenlerin sayısı arttı”

Yaz aylarında enfeksiyon belirtileriyle hastanelere gelenlerin sayısında artış olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şerife Akalın, “ Yaz aylarında denize ve havuza girenlerin sayısının artmasıyla, enfeksiyon belirtileriyle hastanelere gelenlerin sayısında da bir artış oldu. Özellikle çocuk havuzları enfeksiyon bulaşması açısından daha risklidir” dedi.

“Hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi ya da yutulması ile bulaşabilir”

Hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi yada yutulması neticesinde bulaşabilecek olduğunu belirten Doç. Dr. Akalın, “Havuz suyundan enfeksiyon bulaşmasının en önemli nedeni havuzu kullanan kişilerden kaynaklanan organik kirlenmelerdir. “Özellikle ortak kullanım alanı olan havuzlarda birçok bakteri, virüs ve parazit kirlilik oluşturur. E.coli, Cryptosporidium, Giardia, Shigella gibi suya karışan mikroplar, suyun yutulması ile bireylerde ishale neden olur. A tipi bulaşıcı sarılık (Hepatit A) hastalığı da hasta insanların temas ettiği suların, ağızdan veya burundan girmesi ya da yutulması ile bulaşabilir. Irmaklar ve denizler de benzer şekilde kirlenebilir. Bu suların içilmesi ya da vücuda temas etmesiyle ishal, solunum sistemi enfeksiyonları, kulak, göz ve cilt enfeksiyonları oluşabilir. Mantarlar klorlu ortamlarda ölmeyen ve denizde yok olmayan organizmalardır. Klorda da bölünebildiklerinden, havuzdan bulaşmaları kolaydır. Ayrıca havuzlardaki klor, kimyasal konjonktivit dediğimiz göz rahatsızlığına da neden olur” dedi.

Çocuklarınız havuzda oyun esnasında dikkatli olmalı

Çocuk havuzlarının enfeksiyon bulaşması açısından biraz daha riskli olduğunu belirten Doç. Dr. Akalın, “Çocuk havuzlarının enfeksiyon bulaşması açısından biraz daha risklidir. Çocukların dışkı ve idrar kontrollerinin daha az olması, oyun esnasında su yutma muhtamelleri daha fazla olması bunda en önemli etkendir. Özellikle yeterince temizlenmeyen ve temiz su sirkülasyonunun düzenli yapılmadığı havuzlardan enfeksiyonlar bulaşabilmektedir” şeklinde konuştu.

Tesisler, istediğinizde temizlik raporu gösterebilmeli

Tesislerin temizlik raporunu müşterine sunabilmesi gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Akalın, "Sağlık Bakanlığı tarafından açık ve kapalı havuzlarda, aqua parklarda, termal havuzlarda ve bunun gibi benzer yapılarda, yüzme havuzlarının tabi olacağı sağlık esasları belirlenmiştir. Havuz suyundan numune alma işi Halk Sağlığı Müdürlüğü veya numune alma konusunda akredite olmuş ve bakanlıkça yetkilendirilmiş kamu kurum veya kuruluşları ile özel laboratuvarlar tarafından yapılır. Havuz suları hem fiziksel hem kimyasal analize tabi tutularak raporlanır ve ilgili mevzuata uygun bulunanların faaliyetine izin verilir. Turistik tesislerdeki havuzların kontrolleri Turizm Bakanlığı'nın denetim yetkisindedir" dedi.

Enfeksiyonların birincil nedeni organik kirlenme

Enfeksiyonların nedenlerine de değinen Doç. Dr. Akalın, "Havuz suyundan enfeksiyon bulaşmasının en önemli nedeninin havuzu kullanan kişilerden kaynaklanan organik kirlenmedir. Bunun dışında ultraviyole ışınının gelmediği karanlık ortamlarda ve durağan sularda üreyen mikroorganizmaların da enfeksiyon kaynağı olabilir. Bu tür enfeksiyonlara karşı mutlaka önlem alınması gerekir" ifadelerini kullandı.

Bu tür enfeksiyonlara karşı mutlaka önlem alınması gerektiğini belirten Akalın, alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı:

“Temizlik ve hijyen açısından havuza girmeden önce duş alınmalı, tuvalet kullanımı olduysa mutlaka sabunlu su ile eller yıkanmalı. Herhangi bir hastalık belirtisi ya da bulaşıcı enfeksiyonu olan kişiler, ortak havuzları kullanmamalı. Kişiler yüzme gözlükleri ile suya girerek gözlerinin suyla olan temasını engellemeli. Mümkün olduğunca su yutmaktan kaçınılmalı. Havuzdan çıktıktan sonra temiz su ile duş alınmalı ya da ağız temiz suyla çalkalanarak gözler de yine temiz suyla yıkanmalı. Açık yarası olan kişiler, bu yaranın su geçirmez bandaj ile kapatılması sonrasında havuza girmeli, yada yara iyileşene dek havuzu kullanmamalı Ateş, bulantı, kusma, ishal, gözlerde kızarıklık, genital bölgede yara, kaşıntı gibi durumlarda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı” dedi.