Zeynep Koçak, 23 yıldır mücadele ettiği ve gerçeklik algısının kaybı olarak tanımladığı Derealizasyon hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Derealizasyon hastalığı nedir, belirtileri neler? Zeynep Koçak hastalığı derealizasyonun tedavisi mümkün mü?
Zeynep Koçak, 23 yıldır Derealizasyon olarak bilinen gerçeklik algısının kaybı olarak tanımladığı hastalıkla mücadele ettiğini ifade etti. Bu süreçte yaşadığı zorlukları paylaşan Koçak, hastalığın tedavisinin olmadığını belirtti. Derealizasyon hastalığı nedir, belirtileri neler? Zeynep Koçak hastalığı derealizasyonun tedavisi mümkün mü?
Derealizasyon, kişinin gerçeklik algısının kaybolduğu ve kendi benliğinden, çevresinden koparak uzaklaştığı dissosiyatif bir bozukluktur. Bu durum aynı zamanda duyarsızlaşma olarak da adlandırılır. Birey, hem kendisinden hem de çevresindeki insanlardan ve nesnelerden kopmuş gibi hisseder, bunları gerçek dışı algılar. Bu algı bozukluğu, bireyin gerçek dünyadan uzaklaşmasına neden olabilir. Bazı kişilerde derealizasyon bozukluğu geçici bir süreçken, diğerlerinde ise sürekli bir hal alabilir. Bu durum, bireylerin sosyal ve duygusal yaşamlarını olumsuz etkileyerek kendilerini izole hissetmelerine neden olabilir. Derealizasyon bozukluğuna sahip kişiler, günlük olayları farklı açılardan algılarlar. Bu bozukluk, duygusal ve psikolojik etkilerin yanı sıra uyuşukluk ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtilere de neden olabilir.
Derealizasyon belirtileri kişiden kişiye ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Bu belirtiler arasında kendine yabancılaşma hissi, gerçeklik duygusunun bozulması, zaman algısında değişimler (durma, hızlanma, yavaşlama), vücutta karıncalanma ve duyusal keskinlikte azalma gibi durumlar bulunur. Derealizasyon genellikle stresle ilişkilendirilir ve yoğun stres dönemlerinde veya travmatik olaylar sonrasında kısa veya uzun süreli ataklar halinde görülebilir. Ayrıca, derealizasyon depresyon, panik atak veya anksiyete gibi diğer psikolojik sorunları da beraberinde getirebilir. Derealizasyon bozukluğunun belirtileri arasında zaman algısında sorunlar, vücuttan kopma hissi, zarar verme düşünceleri, gerçeklik ile duvar hissi, bulanık veya yapay görme deneyimleri, sesleri anormal duyma, kontrol kaybı hissi, duygusal uyuşukluk ve üzgün veya endişeli ruh hali bulunur.
Derealizasyon tanısı, uzman doktorlar tarafından konulmalıdır. İlk olarak, fiziksel nedenler araştırılır ve ardından vücuttaki toksik kimyasalların incelenmesi için EEG ve MRI gibi görüntüleme testleri yapılır. Uzmanlar, bireylerin düşünce süreçlerini anlamak için psikiyatrik değerlendirme, fiziksel muayene ve tedavi geçmişi incelemesi gibi teşhis yöntemlerini kullanır. Kişilerin algısını anlamak ve doğru tedaviyi seçmek için detaylı bir değerlendirme yapılır ve tedavi planı uygulanır. Psikoterapi, bu hastalığın tedavisinde temel bir rol oynar. Psikoterapi, duygular hakkında konuşmayı ve beş duyunuzu kullanmayı öğretir, böylece bireyler yaşadıkları olumsuz duyguları anlayabilir ve işlevsiz düşünceleri değiştirebilirler. Ayrıca, rahatsızlığa neden olan ve diğer semptomları azaltmaya yardımcı olan ilaçlar da kullanılabilir.
DEREALİZASYON KALICI MI?Derealizasyon, risk faktörleri belirlendikten sonra tedavi edilen bir hastalıktır. Obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete ve panik atak gibi birçok psikiyatrik hastalıkla ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, doğru teşhis önemlidir çünkü belirtilen hastalıklarla benzer etkilere sahiptir. Her yaş grubunda, çocuklardan yetişkinlere kadar görülebilir. Nedenleri belirlendikten sonra, psikoterapi veya ilaç gibi tedavi seçenekleri mevcuttur. Kendiliğinden geçmeyen bu hastalık, uzun süreli veya kronik bir sorun haline gelebilir. Ancak uygun tedavi ve terapi teknikleri ile semptomlar kontrol altına alınabilir.