KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Türkiye’de her yıl yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konuluyor ve bu hastalıkla mücadelede farkındalığın önemi giderek artıyor. 2004 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü tarafından Ekim ayı, meme kanseri farkındalığını artırmak ve erken teşhisin kritik rolüne dikkat çekmek amacıyla “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kutlanıyor. İzmir’de meme kanserine karşı verdiği mücadele ve yürüttüğü projelerle dikkat çeken İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, bu anlamlı ay kapsamında açıklamalarda bulundu. Meme kanserinde erken tanının öneminde dikkat çeken Kestelli, “2011 yılında bu hastalığı atlattım ve yaşadıklarım, başkalarına yardım etme arzumu artırdı. Meme kanseri korkulacak bir hastalık değil, tedavi edilebilir bir durumdur. Erken teşhisle, hayat kurtarabilirsiniz. Biz kadınların başaramayacağı hiçbir şey yok, yeter ki isteyelim” diye konuştu.
Meme kanserinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olduğunu belirterek, vakaların artmasına rağmen erken teşhis sayesinde ölüm oranlarının azaldığına dikkat çeken Kestelli, “Meme kanserinin nedeni tam olarak bilinmese de yapılan çalışmalarda çevresel etmenlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin etkili olduğu belirtiliyor. İleri yaş, şehirde yaşam, kilo fazlalığı, hiç doğum yapmama veya geç doğum yapma, fiziksel aktivite yetersizliği, alkol kullanmak gibi faktörler meme kanser riskini artıran durumlar olarak görülüyor. Ailesinde, akrabalarında meme kanseri olan kişilerde de risk fazla oluyor. Bunu da göz ardı etmemek gerekir. Yapılan bir araştırmaya göre meme kanseri sosyoekonomik düzeyi ve yaşam kalitesi yüksek olan toplumlarda daha sık görülüyor. Risk faktörlerinin büyük kısmı da bu sonucu doğrular nitelikte. Sonuç olarak yaşam standartları, yediklerimizin kalitesi, doğurganlığın azalması, stres gibi faktörlerin artması meme kanserinin de artmasına neden olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de erken tanı şart” diye belirtti.
Meme kanserine karşı İzmir Ticaret Borsası ve Turuncu Dernek olarak gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirmeyi planladıkları projeleri anlatan Başkan Kestelli, “İzmir Ticaret Borsası olarak her yıl Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü İzmir İl Şubesi iş birliğiyle Meme Kanseri Farkındalık Ayı etkinlikleri kapsamında bilinçlendirme etkinlikleri düzenliyoruz. Alanında uzman doktorlar ve hastalığı yenmiş isimler, toplum bilinci ve farkındalığın artmasına katkı sağlıyor. Turuncu Dernek de altı yıldır farkındalık yaratma faaliyetleriyle geniş kitlelere ulaşıyor. Dernek faaliyetlerini sürdüren genç, başarılı, mücadeleci bir ekibimiz var. İşi onlar yürütüyor, ben de elimden geldiğince onlara destek vermeye çalışıyorum. Ben de meme kanseri tedavisi gördüm. Tedavimin ardından Sağlık Bakanlığı’na tahsis ettiğimiz gezici mamografi aracıyla Türkiye genelinde meme kanseri taraması yaptırma imkânı bulamayan kadınlara ulaşmayı hedefledik. TOBB’un desteğiyle temin ettiğimiz seyyar tarama tırı ‘Annem Kanseri Yendi’ kampanyası çerçevesinde 2012’den bu yana köyleri, kasabaları dolaşarak binlerce kadına erken teşhis imkânı sağladı. İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçılar Birliği ve Borsamızın bir araya gelerek aldığı ikinci mamografi tırını da İl Sağlık Müdürlüğü’nün hizmetine verdik. Geçen sene Meme Kanseri Farkındalık Ayı oda ve borsalarımızın iş birliğinde Meme Kanseri Tarama Tırını Cumhuriyet Meydanı’na yerleştirdik. 2 gün boyunca halka açık olarak hizmet verdi. Bu yıl, 21 – 24 Ekim 2024 tarihleri arasında meme kanseri tarama tırı Foça’da olacak. Bu yıl 21 Ekim tarihinde de Foça’da Radyoloji Uzmanı, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünden Halk Sağlığı Uzmanı ve deneyim paylaşımı yapacak bir konuşmacımız ile bir panel gerçekleşecek. Mamografi tarama tırımız ise ilçelerimizi dolaşmaya devam edecek. Erken teşhis çalışmalarımız sayesinde belki de birçok kadının hayatı kurtuldu. Bu benim hayatımdaki en büyük mutluluklardan biri” ifadelerini kullandı.
Meme kanserine karşı mücadelenin sadece ekim ayı ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek tüm yıla yayılacak çalışmaların yürütülmesin daha sağlıklı olacağını dile getiren Kestelli, “Son meclis toplantımıza katılan İzmir’in kadın belediye başkanlarına, toplantının ardından meme kanseri farkındalık rozetlerimizi takarak çalışmalarımızı resmen başlattık. Bu yıl da eğitimler, farkındalık çalışmaları ve yerel yönetimlerle iş birliği çerçevesinde hayata geçireceğimiz etkinliklerle yolumuza devam edeceğiz. Konunun önem ve hassasiyetine dikkat çekmek üzere yapılacak her türlü etkinlik çok kıymetli. Meme kanserinde yapılacak her şey çok net. Risk faktörlerinden kaçınarak kendimizi koruyabilir, bu hastalığın farkında olarak kanseri erken yakalayabilir, böylece hastalıktan kolayca kurtulabiliriz. Ne kadar çok kişi üzerinde farkındalık oluşturulursa o kadar hayat kurtulur. Bu noktada yerel yönetimlere, kamuya, STK’lara, sivil topluma, üniversitelere; kısaca herkese görev düşüyor. Üzerine düşeni özellikle ‘Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’ olan ekim ayı boyunca yapan pek çok kentimiz var. İzmir’de bunlardan biri. Tabii sadece ekim ayını beklememek, bunu tüm seneye yayacak bir programla bilinçlendirme çalışmaları yürütmek çok daha sağlıklı olacaktır” dedi.
Kendisinin de 2011 yılında meme kanseriyle mücadele ettiğini belirterek eme kanseriyle mücadele eden kadınlara moral dolu mesajlar veren Başkan Kestelli, “2011 yılında meme kanserine yakalandığımı öğrendim ve bilinçli bir iş kadını olduğumu düşündüğüm halde taramalarımı aksattığımı gördüm. Tedavim süresince Türkiye’de her 8 kadından birinin tehdit altında olduğunu, ancak kadınlarımızın yarısından daha azının meme kanseri taraması yaptırabildiğini öğrendim. Özellikle yoksul bölgelerde meme kanseri taramasının yok denecek kadar az yapıldığını fark ettim. Bu hizmeti kadınlarımızın ayağına götürecek gezici mamografi araçlarının sayısının da sınırlı olduğunu öğrenince ‘Annem Kanseri Yendi’ kampanyasını başlattık. Başıma gelen bu zor olayı başkalarına iyilik yapabilmek adına bir ışık, bir fırsat olarak gördüm. O günden sonra insanların hayatına dokunmanın değeri daha da arttı benim için. Meme kanseri korkulacak bir şey değil, tedavisi olan bir hastalık. Önemli olan erken saptamak. Gelişmiş cerrahi yöntemlerle hem hayatınız hem memeniz kurtarılabiliyor. Ben de ilk öğrendiğimde çok sarsıldım. Ailem, beni seven ve önemseyen dostlarım beni sarmaladılar, üstesinden onlarla birlikte geldim. Tedaviyi önemsemek, aksatmamak, morali yüksek tutmak ve güçlü olmak gerekiyor. Biz kadınların altından kalkamayacağı şey yok, yeter ki isteyelim” şeklinde konuştu.