Her kadının 7 yaşından hayatının sonuna kadar jinekolojik olarak takip edilmesi gerektiğini ifade eden Doç Dr. Hakan Yetimalar, menopoz, miyom tanı ve tedavisi, adet düzensizlikleri, kemik erimesi, doğum kontrol yöntemleri gibi birçok hastalıkta erken tanının önemini vurguladı.
Ne istediğinizi iyi bilinEğer bir kadının jinekolojik açıdan herhangi bir sorunu varsa aynı gün hiç vakit kaybetmeden uzman hekime başvurması gerektiğini belirten Doç. Dr. Yetimalar, erken tedavinin pek çok hastalıkta olduğu gibi kadın hastalıklarında da hayat kurtardığını ifade etti.
Her kadının herhangi bir rahatsızlığı olmasa bile jinekolojik muayeneden geçmesi gerektiğini aktaran Doç. Dr. Hakan Yetimalar, “ Eğer akıntı, siğil ve benzeri bir şikayetiniz oluştuysa vakit kaybetmeden uzman hekime görünün. Ne istediğinizi iyi bilin, ve doktorunuzdan genel durumunuz hakkında da bilgi vermesi için ısrarcı olun. Yılda bir jinekolojik muayene, hastalıkların oluşmadan tedavi edilebilmesi için çok önemlidir. 24 yaşından büyük her kadın, rahim ağzı kanserine karşı Smear testi yaptırmalıdır. Her 5 yılda bir ise HPV testi yapılması önem taşımaktadır. Kadın hastalıkları branşı olarak diğer branşlara göre birçok hastalığın ortaya çıkmasını önleme açısından daha iyi bir noktadayız” şeklinde konuştu.
Virüs uzun süre hiçbir belirti vermeyebilir ancak…Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doçent Dr. Hakan Yetimalar, hastalıkların ortaya çıkmadan önlemenin ise esas olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Hakan Yetimalar, özellikle kadın üreme sisteminde sıklıkla rastlanan ve ölümlere sebep olabilen rahim ağzı-serviks kanserinin tedavisinde erken teşhisin önemli olduğunu aktarırken hastalığa yakalanma oranında ülkemizde giderek artış yaşandığını ifade etti. Dr. Yetimalar, “HPV virüsü kadınlardan daha fazla, yüzde 90 oranında erkekler tarafından taşınmaktadır ve erkekler de risk grubunda bulunmaktadır. HPV virüsü serviks hariç diğer kanser türleriyle de ilişkilendirilir. Vücutta, gırtlaktan kolona kadar farklı bölgelerde kansere neden olabilir. HPV virüsü dünyada görülen kanser vakalarının yüzde 5'ine sebep olmaktadır. Virüs uzun süre hiçbir belirti vermeyebilir ancak vücut bağışıklığının düşmesi ile zamanla tahribata ve kansere yol açmaktadır” şeklinde konuştu.
Bu hastalıktan korunmak büyük oranda mümkün olacaktırDr. Yetimalar, “HPV olmadan serviks kanseri olmaz. Bu artık tamamen kesinleşmiş bir bilgidir. HPV virüsü ile mücadelede batı ile ne yazık ki daha gerilerdeyiz. Bunun nedeni ise 2007 yılından itibaren Avrupa, Avustralya, Kanada gibi ülkelerin kızları henüz çocuk yaşta aşılamaya devlet eliyle başlamış olmasıdır. Aşı takvimine alınan ve 9-13 yaşları arasında çocuklara yapılan 2 doz HPV aşısı ömür boyu yüzde 99,9 oranda kanserden korunma sağlamaktadır. Türkiye’de HPV aşısının ulusal aşı programına eklenmesi gerekmektedir. 13 yaşından sonra 3 doz yapılması gereken bu aşıyı 65 yaşına kadar tüm kadınların yaptırmasını tavsiye ediyoruz. Böylece bu hastalıktan korunmak büyük oranda mümkün olacaktır” dedi.
Doğum yapmamış olmak riski artırırRahim, Over, Vulva ve Serviks kanserleri gibi Genital kanser türleri hakkında da bilgileri aktaran Doç. Dr. Yetimalar, “1. derecedeki anne kız kardeş gibi kadın akrabalarda kanser vakası varsa yüzde 5 oranında risk artmaktadır. Bu aslında çok büyük bir orandır. Doğum yapmamış olmak riski artırır. Cinsel yaşamla bulaşan hastalıklar kansere neden olabilir. Sigara kullanımı, yaş, obezite, periyodik kontrolleri yaptırmamak da kanser riskini artırıcı etkenler arasında yer almaktadır. HPV hastalığı serviks kanserine sebep olduğu için aşı ve taramanın uygun şartlarda yapılması ve sürecin takibi çok önemlidir.’’ dedi.