Kemoterapi, özel ilaç tedavisi kullanarak kontrolsüz bir şekilde çoğalan kanser hücrelerinin büyüme ve yayılmasını durdurmayı veya yok etmeyi hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Kansere ya da kemoterapi dönemine özgü bir beslenme programının olmadığını ifade eden Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Az tuzlu, az yağlı, az şekerli beslenmek, gıdaları mümkün olduğunca mevsiminde ve taze tüketmek, yani sağlıklı beslenmek çok önemli. Kanser tedavisi gören hastalar da sağlıklı beslenmenin yanı sıra paketlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmalı, sigara kullanmamalı, aktif ve hareketli bir hayat sürmeli ve ideal kiloya yakın olmalı” şeklinde konuştu.
Damardan verilen kemoterapiden yaklaşık bir hafta sonra kan sayımlarının düşeceğini söyleyen Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, “Bu dönemde çok iyi yıkanamayacak sebzelerin, mümkünse kabuklarının soyulması ya da pişirilerek yenmesi düşünülebilir. Bazı kemoterapi ilaçları greyfurt ve nar ile serumdaki kan düzeylerini yükselteceği için kemoterapi ve onu takip eden birkaç gün bu iki meyveden uzak durulması güvenli olabilir” dedi.
Kemoterapide en sık görülen yan etkiler bulantı, kusma ve yorgunluk
Kemoterapilerin pek çok yan etkisinin olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Serdar Turhal, “Genel olarak ve en sık görülen yan etkiler bulantı, kusma, yorgunluk, saç dökülmesi, ishal, ağız yarası, ateş ve kanama olarak düşünülebilir. Özellikle tedaviye bağlı yan etkiler tedaviden sonraki saatler içinde başlar ve 2-3 gün içinde sonlanır. Ancak bazı hastalarda bunun daha uzun sürmesi de söz konusu olabilir. O zaman ilacın yan etkilerini azaltacak ek tedavilerin uygulanması ya da kemoterapinin dozunun azaltılması öngörülebilir” açıklamalarında bulundu.
38 dereceyi geçen ateş görüldüğünde acilen hekime başvurulmalı
Acil olarak hekime başvurmalarını gerektiren en büyük yan etkinin ateş olduğunun altını çizen Prof. Dr. Serdar Turhal, “38 dereceyi geçen ateş önemlidir. Ateş düşürücü ilaçlar alınabilir. Ancak 38 dereceyi aşan ateşler için özellikle kemoterapiden sonraki birinci haftada kan sayımları düştüğünden hızlıca hastaneye gidilmesi, kan sayımı yapılması, hastanın muayene edilmesi, gerekirse idrar analizi ve akciğer filmi çekilmeli. Bu durumda eğer hastanın bağışıklık sistemi baskılandığı ve aktif bir enfeksiyonun olduğu düşünülecek olursa hastaya antibiyotik başlanması uygun olabilir. Bunun dışında daha nadir olmakla birlikte hastaneye başvurmayı gerektiren diğer yan etkiler arasında ağır derecede ishal, kanama, görme bozukluğu, aşırı bulantı ve kusma gibi yan etkiler de sayılabilir. Bunlar için standart olarak hastalara tedaviden sonra koruyucu ilaçlar verilmektedir. Ancak bu tedavilere rağmen bu sıkıntılar sürer veya artarsa hekimle temasa geçilmesi, eğer bu mümkün değilse acil servise başvurulması gerekiyor” diye konuştu. HABER MERKEZİ