Kış aylarında beslenme ve hareketsizlikle gelen kilolara karşı 6 öneri

Diyetisyen Betül Arslanoğlu, kış mevsiminde su tüketiminin azalması, artan iştah ve hareketsiz yaşamın günlük kalori alımını yükselttiğini ifade etti. Bu durumun kilo alımına zemin hazırladığını belirten Arslanoğlu, kış aylarında sağlıklı bir yaşam için alınabilecek önlemleri 6 maddede sıraladı.

Haber Giriş Tarihi: 26.11.2024 14:13
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2024 14:13

Merkezefendi Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyeni Betül Arslanoğlu, kış mevsiminde su tüketiminin düşmesi, hareketsizliğin artması ve sürekli yeme isteğinin günlük kalori alımını artırdığına dikkat çekti. Havaların soğumasıyla birlikte egzersiz yapma oranının azaldığını, evde geçirilen sürenin uzadığını ve gün ışığından daha az faydalanıldığını belirten Arslanoğlu, bu durumun tatlı, karbonhidrat ve atıştırmalık tüketimini artırdığını söyledi. Duygusal yeme davranışlarının da yaygınlaştığına değinen Arslanoğlu, kış aylarında bu döngüyü kırmak için uygulanabilecek 6 temel öneriyi paylaştı.

SOĞUK HAVALARDA KAS ORANINI ARTIRMAK GEREK

Soğuyan havalarda metabolizmanın önemli olduğuna değinen ve kas oranının ne kadar fazla olursa metabolizmanın daha da hızlanacağını söyleyen Diyetisyen Arslanoğlu, “Soğuyan hava ile vücudumuzun ısı üretme isteği artacak ve buna bağlı olarak da kalori ihtiyacı artacaktır. Bu durumda iştahımızın artması çok normaldir ancak havaların soğumasıyla birlikte egzersiz seviyemizin de düştüğünü göz önünde bulundurursak kilomuzu korumamız ve eğer fazla kilomuz varsa ideal kiloya gelmemiz oldukça önemlidir. İdeal kiloda olmanızı ve metabolizmanızı hızlandırmak için de kendinizi aç bırakmayın ve yaşam tarzınıza göre bir öğün düzeni oluşturun. Yazdan kilo alarak çıktıysanız hızlı kilo vermeyi vaat eden şok diyetlerden uzak durun, bu tarz diyetler vücudunuzu kıtlık bilincine sokar ve metabolizmanız yavaşlar. Kas oranınızı arttırmayı hedefleyin. Kas oranınız ne kadar fazla olursa metabolizmanız o kadar hızlı olacaktır ve kilo vermeniz ya da kilonuzu korumanız daha kolay olacaktır. Düzenli uyku metabolizmanın can damarıdır. Doğru melatonin sentezi ve kortizol seviyelerinin azaltılması için karanlık bir ortamda kaliteli bir uyku oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.

KALİTELİ BESİNLER GÜNLÜK BESLENME PLANINA DAHİL EDİLMELİ

Kaliteli besinlerin günlük beslenme planına dahil edilmesi gerektiği ve bağırsak sisteminin beslenmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Arslanoğlu, “Tahıllı ürünler (yulaf, esmer pirinç, tam buğday ekmeği), yüksek kaliteli protein kaynakları (tavuk, balık, yumurta, baklagiller) ve zeytinyağı, avokado, ceviz ve badem gibi sağlıklı yağlar; enerjinizi dengeler, daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Bağırsaklar, yalnızca sindirim ve besin emilimini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemini destekler, ruh halini etkiler ve hatta metabolizmayı düzenler. Bağırsak sağlığımızda önemli rol oynayan probiyotik ve prebiyotikleri beslenme planımıza dâhil etmek oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

Tatlı ve karbonhidratlar mutluluk hormonunu artırarak ruh halini iyileştirebilir ve geçici bir mutluluk hissi sağlayabilir ancak yoğun karbonhidrat tüketiminin de uzun vadede kilo alımına, beslenme dengesizliğine ve mutsuzluğa neden olabileceğine değinen Arslanoğlu, “Hepimiz hayatın koşturmacısı içerisinde birçok stres faktörüyle baş etmek zorunda kalıyoruz. Stres, kaygı veya mutsuzluk durumunda tatlı yeme isteğimiz artar. Tatlılar, kısa vadede rahatlatıcı bir etki yaparak kişiyi geçici olarak mutlu edebilir. Bu nedenle, “duygusal yeme” dediğimiz fiziksel olarak aç olmasak bile bir şeyler yeme istediğimiz durum ortaya çıkar. Ayrıca kışın günlerin kısalması, ışık eksikliği ve genel olarak daha kapalı hava şartları, vücutta serotonin seviyelerini düşürebilir. Serotonin, “mutluluk hormonu” olarak bilinir ve ruh halimizi düzenler. Tatlılar ve karbonhidratlar, serotonin üretimini artırarak ruh halini iyileştirebilir ve geçici bir mutluluk hissi oluşturabilir. Ancak yoğun karbonhidrat tüketimi uzun vadede kilo alımına, beslenme dengesizliğine ve mutsuzluğa sebep olabilir” dedi.

SU TÜKETİMİNE DİKKAT

Kış aylarında soğuyan hava nedeniyle su içme alışkanlıkları genellikle azabildiğini ancak su tüketiminde özen gösterilmesini ve vitamin, mineral seviyelerini ölçtürülmesi gerekildiğinden söz eden Arslanoğlu, “Kış aylarında soğuyan hava nedeniyle su içme alışkanlıkları genellikle azalabilir. Ancak, vücut yine de her mevsimde yeterli suya ihtiyaç duyar. Çünkü su, vücut ısısının düzenlenmesinden sindirim ve beslenmeye kadar pek çok hayati fonksiyona katkı sağlar. Mutlaka bir kan tahlili yaptırıp vitamin-mineral seviyelerimizi ölçtürelim. Vücutta bazı vitamin-minerallerin eksiklikleri (özellikle demir, d vitamini, B12, magnezyum gibi) daha halsiz hissetmemize neden oluyor olabilir. Buna bağlı olarak daha hareketsiz oluyor ve kilo alıyor olabiliriz. Bunu göz ardı etmeyelim” diye konuştu.