AYSELİN UZUN/ÖZEL HABER - Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ)’nün yaptığı araştırmaya göre; dünya genelinde sigaraya başlayanların sayısı her geçen gün artıyor. Üstelik bu oranın büyük bir çoğunluğunu da 18 yaşının altındaki çocuklar oluşturuyor. Bu durumun halk sağlığını derinden etkilediğini ve sigaradan kaynaklanan hastalıkların görülme yaşının da aynı seviyede düştüğünü vurgulayan Çocuk Alerji, İmmünoloji ve Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Özkan Karaman ise, sigaraya başlama yaşı ne kadar düşerse sigaranın zararlarının da o kadar arttığını belirtti.
Karaman, bunun sebebinin ise henüz gelişme çağında olan organların sigara sebebiyle tam anlamıyla gelişmeden zarar görmeye başlamasını gösterdi. Karaman,“Eskiden 60-70 yaş üzerinde kişilerde Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı(KOAH) varken bunların yaşı son yıllarda 30’lu 40’li yaşlara düştü. Ayrıca kansere yakalanan genç ve çocukların da sayısı arttı. Yani sigaraya başlama yaşı düştükçe KOAH ve kansere yakalananların da yaşı erkene çekildi. Çünkü sigaraya ne kadar erken yaşta başlanırsa, organlar o kadar zarar görür.” şeklinde konuştu.
Sigara içme yaşına paralel olarak KOAH ve kansere yakalananların da yaşının düştüğünü vurgulayan Karaman, “Sigaranın sağlığa zararlı olduğu bilinmekte. Ancak buna rağmen birçok kişi sigara içmeye de devam ediyor. Bunun yanı sıra sigaraya başlayanların yaşı ortaokul yaşlarına kadar da düşüştü. Günümüzde sigaradan kaynaklanan hastalıkların çoğalmasında ve hastalığa yakalananların yaş ortalamasının düşmesindeki en büyük sebep de bu zaten. Eskiden 60-70 yaş üzerinde KOAH’ lı kişiler varken bunların yaşı son yıllarda 30’lu 40’li yaşlara düştü. Ayrıca kansere yakalanan genç ve çocukların da sayısı arttı. Yani sigaraya başlama yaşı düştükçe KOAH ve kansere yakalananların da yaşı erkene çekildi. Çünkü sigaraya ne kadar erken yaşta başlanırsa, organlar o kadar zarar görür. Bunu şöyle açıklayabilirim; organların olgunlaşma evresinde, sigara içilirse bu organlar bir yetişkinin organlarından çok daha fazla etkilenir. Bu nedenle kişilerde daha kalıcı buldular ortaya çıkar” diye konuştu.
TEMELİNDE SİGARA VARGünümüzde birçok ciddi hastalığın altında sigaranın yattığını söyleyen Karaman, tehlikede olan grubun içinde sadece sigara içenlerin değil pasif içicilerin de olduğunu belirtti. Ayrıca hamileyken içilen sigaranın bebeğe verdiği zararlara da dikkat çeken Karaman, “Bir evde sigara içen var ise bundan tüm ev halkı pasif içici olarak etkilenir. Evin içine içip içmemesi önemli değildir. Hatta şunu diyebilirim ki eğer ebeveynlerden biri sigara içiyorsa, bebeklik çağında hışıltılı çocuk dediğimiz tablonun ortaya çıkmasında, daha sonra ise çocuklarda astım gelişmesinde en büyük neden budur. Giderek astım görülme sıklığının artmasında ev içi sigara içiminin büyük rolü vardır. Özellikle hamilelerin içtiği sigaralar anne karnındaki bebeğe büyük zarar verir. Bebek birçok organı zarar görmüş şekilde doğar. Çünkü sigarada 4 bin tane kimyasal bileşen bulunmaktadır ve bunlardan en az 60 tanesi kanserojendir. Öte yandan sigara sadece akciğer kanserinin oluşmasında rol oynamaz. Ayrıca ağız, burun, boğaz, gırtlak, mesane, yemek borusu, böbrek, karaciğer, mide, pankreas ve dudak kanserine de yol açar. Yani birçok kanserin zemininde sigara içimi vardır. Diğer yandan sadece kansere değil, KOAH dediğimiz hastalıklar da meydana gelir. Yani sigaranın zararları saymakla bitmez” açıklamasını yaptı.