Obsesif kompulsif bozukluk: Her 100 kişiden 3'ünde görülen gizli tehdit

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), toplumda her 100 kişiden 3'ünde görülüyor ve yaşam kalitesini düşürüyor. Dr. Ayşe Tanyıldız, OKB'nin belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Haber Giriş Tarihi: 13.07.2024 03:30
Haber Güncellenme Tarihi: 13.07.2024 03:30

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), toplumda yaygın görülen ve yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir ruhsal hastalık olarak dikkat çekiyor. Psikiyatri Uzmanı Doktor Ayşe Tanyıldız, OKB'nin belirtileri, etkileri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Dr. Ayşe Tanyıldız, obsesif kompulsif bozukluğun toplumda her 100 kişiden 3'ünde görüldüğünü belirtti. "Obsesyon; kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, mantıkdışı olarak değerlendirdiği ve yoğun sıkıntıya neden olan düşünce, fikir ve dürtülerdir. Kompulsiyon ise obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı azaltmak için yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir," dedi.

Yaygın Obsesyon ve Kompulsiyonlar

Toplumda en sık görülen obsesyon ve kompulsiyonların başında bulaşma obsesyonu ve temizlik kompulsiyonu geldiğini belirten Tanyıldız, "Şüphe obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu, cinsel ve dini içerikli obsesyonlar, simetri ve düzen obsesyonları, dokunma, sayma, biriktirme ve saklama kompulsiyonları polikliniğimize sık başvuru nedenleri arasındadır," ifadelerini kullandı. Ayrıca, batıl inançlar ve günlük yaşamı etkileyen ritüellerin de OKB belirtileri arasında yer aldığını vurguladı.

Her Takıntılı Düşünce OKB Değildir

Dr. Tanyıldız, her takıntılı düşünce veya davranışın OKB olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, "Düşünceler aklımıza gün içerisinde gelebilir, ancak günlük yaşam aktivitelerini engelleyecek kadar sık ve yoğun olduğunda hastalık olarak değerlendirilebilir. Temizlik yapmak, kapı veya pencereyi kontrol etmek gibi davranışlar günlük yaşamın bir parçasıdır. Ancak bu davranışlar günlük işlevlerimizi kısıtlayacak düzeydeyse, OKB olarak değerlendirilmelidir," dedi.

Obsesif kompulsif bozukluğun yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü vurgulayan Tanyıldız, "OKB, günlük yaşam etkinliklerini kısıtlayan, aile, meslek ve sosyal yaşamda önemli işlev kayıplarına yol açan bir hastalıktır. Nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, biyolojik ve travmatik olaylar sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir," şeklinde konuştu.

Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Tanyıldız, "Uygun doz ve süre kullanılan ilaç tedavileri ve bilişsel davranışçı terapi OKB'nin tedavisinde oldukça etkindir. Bilişsel ve davranışçı terapiler, hem hastalığın tedavisinde hem de tekrarlamasının önlenmesinde önemli rol oynar," dedi.

Dr. Ayşe Tanyıldız, OKB belirtilerinden şüphelenen kişilere profesyonel yardım almaları konusunda tavsiyede bulundu. "Kişinin bazı düşünce ve davranışlarının bir ruhsal hastalık belirtisi olabileceğini kabul etmesi zor olabilir. OKB belirtileriniz varsa, bir psikiyatri uzmanına başvurarak yardım talep edebilirsiniz," diyerek sözlerini tamamladı.