Radyoloji başkanı uyardı: Hekim değerlendirmesi olmadan radyoloji yöntemlerine başvurmayın

Antalya’da düzenlenen 45. Ulusal Radyoloji Kongresi’nde konuşan Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, radyolojik yöntemlerin hekim değerlendirmesi olmadan kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 19.11.2024 10:53
Haber Güncellenme Tarihi: 19.11.2024 10:53

Antalya’da “Baştan Ayağa Ağrı” temasıyla gerçekleştirilen TÜRKRAD 2024 - 45. Ulusal Radyoloji Kongresi kapsamında Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol ve Kongre Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Berna Oğuz, farklı ağrı türleri ve bu rahatsızlıkların tedavisinde radyoloji işlemlerinin hangi durumlarda kullanılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

HEKİM KONTROLÜ GEREKLİ

Prof. Dr. Can Çevikol, kişinin yaşamı boyunca aşırı zorladığı eklemlerinde veya vücudunun herhangi bir organında ağrı yaşayabileceğini belirterek, her ağrının radyolojik işlem gerektirmediğini dile getirdi. Çevikol, “Ağrı bir semptom, vücutta bir problem olduğunu gösteriyor. Bunlar bir anda ortaya çıkabilir, bir travma sonucunda ya da daha uzun süren kronik ağrılar da olabilir. Bütün bunların hepsinde, vücut içerisindeki organları ve ağrının sebebini hesaplamak için çoğunlukla radyolojik yöntemlere başvuruyoruz. Fakat burada önemli olan şöyle bir durum var, direkt ağrı olur olmaz radyolojik yönteme başvurmak gerekmeyebilir. Mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilip, tedavi sürecinden geçtikten sonra yanıt alınamayan durumlarda ya da hekimin laboratuvar sonuçlarıyla hastanın muayenesi ile birlikte değerlendirildiğinde durum aydınlatılabilir. Bunları aydınlatmak için, çoğu kez baştan parmak ucuna kadar hemen hemen her bölgeye ait görüntülemeler gerekebilir. Radyoloji alanından baktığımızda, standart görüntülemeler dışında cihazlardaki teknolojik gelişmelerle beraber biz artık daha ince kesiler alıp, daha detaylı dokuları inceleyebiliyoruz. Bazı durumlarda eskisinden daha fazla da bilgi verebiliyoruz, bunun yanında radyoloji içinde yer alan Algoloji diye bilim dalı da var. Girişimsel radyolojik uygulamalarla da ağrının giderilmesine yönelik birtakım işlemler de yapılabilir” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK SORUN GEREKSİZ TETKİK

Prof. Dr. Berna Oğuz ağrıları çeşitlendirip, vatandaşın kendi kendilerine ağrılarını tespit etme noktasında karar almamaları gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Oğuz, “Ağrıları kronik ve akut diye ayırırsak bütün ağrı tiplerinde aslında tanıya giden yolda radyoloji var. Örneğin, bir boyun ağrısında, baş ağrısında bunun birçok sebebi oluyor. Altta yatan önemli sebepleri de önemsiz sebepleri de olabilir. Baş ağrısı yapan migren de tümör de olabilir. Ama bu durumda kendi kafamıza göre 'Hemen bir tomografi çektireyim, manyetik rezonans görüntüleme çektireyim' değil de, bir uzman hekim tarafından görünüp gerekli endikasyonlar konulduğunda radyolojiye ihtiyaç duyuluyor. Örneğin; bir baş ağrısında altta yatan sebep kanama da olabilir, tümör de olabilir. Bunun için radyolojik tetkiklere ihtiyaç duyuluyor. Bel ağrılarında daha çok manyetik rezonans yöntemleri tercih ederiz. Ağrının, akut ya da kronik olmasına göre de tomografi ya da MR çekeriz. Biz radyologların belki de en büyük sorunu; her başımız, her boynumuz, her sırtımız, her belimiz ağrıdığında hastaların gereksiz tetkik yaptırmaları. Çünkü, uygunsuz şekilde yapılan tetkik istemleri gereksiz bir iş yükü, aynı zamanda hastalarımıza gereksiz bir radyasyon dozu ve sonuçta da bir maliyet getiriyor. Doğru endikasyon konulduğu zaman, ağrının tanısında radyoloji çok önemli rol alıyor” dedi.