Günümüzde en çok gündem oluşturan konular arasında sağlıklı bir yaşam için neler yapılabileceği ilk sıralarda gelmektedir. Yoğun çalışma saatleri, stres, uykusuzluk vb. durumlar dolayısıyla tehlikeye giren insan sağlığı için, mental ve fiziksel olarak önlemler alınmaktadır. Bu önlemlerin hayata geçmesi ve geniş kitleler tarafından uygulanabilmesi için alanında uzman pek çok kişi çeşitli tavsiyeler vermektedir.
Vücut ağrıları, kamburluk, zayıflayan kas gücü, dayanıklılığın düşmesi, duruş bozuklukları, kemik esnekliğinin azalması, kemik erimesi ve kırılganlık riskinin artması gibi olumsuz durumlar hareketsiz bir yaşamın yıllar içerisindeki istenmeyen sonuçları arasında yer alan unsurlarından yalnızca birkaçıdır. Fiziksel dışavurumlardan ayrı olarak hareketsiz kalan bir vücutta enerji ile oksijen tüketimi azalır. Bu durum kalp atış hızının düşmesine neden olur ve kalbin dayanma gücünü azaltır. Kişilerin yağ oranı artar ve bu durum kolesterolü tetikler. Dolaşım ve solunum sistemini de doğrudan etkileyen hareketsizlik, çeşitli rahatsızlıkların gelişmesinin önünü açar. Vücutta biriken enerji dışa atılamadığı için stres tetiklenir ve psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç başlar.
Yanlış beslenme ve egzersiz eksikliği obeziteyi tetikliyor
Tüketim çılgınlığı gıda sektöründe de kendi göstermektedir. Bilinçsiz beslenmenin sonuçları, bireylerin düşündüğünün çok daha ötesine geçmektedir. Beslenme alışkanlıklarındaki hatalar ve aşırılıklar, vücudun sağlığını tehdit etmektedir. Yanlış beslenme ve egzersiz eksikliği kişileri obezite sorunu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Vücut kitle indeksine göre hesaplanan boy-kilo dengesi baz alındığında, obezite problemi olan kişilerin vücutlarında aşırı ölçüde yağ biriktiği görülmektedir. Bu indekse göre hesaplama değeri 30’un üzerinde olan bireyler için obez tanısı koyulmaktadır. Eğer bu sayı 40’ın üzerinde ise kişi morbid obez (en şiddetli obezite) olarak tanımlanır.
Sağlıklı bir hayat için spor şart
Özellikle günlük hayatında sınırlı hareket eden insanlar için, egzersiz yapmanın önemi büyüktür. Düzenli yapılan hareketler kişilerin kas kuvvetini ve vücut direncini artırır. Bedenin kilosunu doğru seviyede tutar. Kronik hale gelen ağrıları vücuttan arındırır. Stres oranını düşürür. Mental açıdan olumlu bir etkiye sebep olur ve hafızaya güç kazandırır. Düzenli yapılan sportif faaliyetler mutluluk hormonunun salgılanmasına yardımcı olur ve bu his hayat kalitesine doğrudan pozitif bir etki sağlar.
Vücudun harekete direnme nedenleri
İnsan vücudunda sirkadiyen ritim adı verilen bir iç saat bulunmaktadır. Bu saat bir günde olduğu gibi 24 saatlik bir sistem üzerinden işler. Uyku ve uyanık olunan süreç ile dahili işlemler bu saat ile döngü olarak işler. Kan şekeri, vücut ısısı ve hormonların işlevsel bir şekilde görevini sürdürebilmesi için söz konusu döngünün doğru bir şekilde işlemesi çok önemlidir. Sirkadiyen ritmine göre belirlenen uyku ile uyanıklık süreci, kişinin gün içerisindeki verimini de etkilemektedir. Düzenin değişmesi durumunda insanların yaşadığı uyumlanma sürecinin sebebi de tam olarak budur. Vücudun yeni ritmi oturtması gerekmektedir. Bu nedenle her birey kendi hayat standardına göre bir rutin oluşturmaktadır. Daha önce spor geçmişi olmayan ya da uzun süreli ara vermiş olan kişilerin yeniden bir rutin oluşturmaya çalışırken zorlanma sebebi de tam olarak budur, ancak istikrarlı bir ilerleyiş ile ritim kazanmak mümkündür.
Egzersiz için en doğru saatler hangisidir?Yapılan araştırmalar yağ yakımını artırdığı ve güne zinde başlamaya yardımcı olduğu için sabah sporunun kişiler üzerinde çok daha olumlu etkisi olduğu yönünde sonuçlar ortaya koymaktadır. Ek olarak özellikle kilo vermek isteyen kişilerin, egzersizi aç karnına yapmasının daha etkili sonuçlar ortaya koyacağı yönünde yapılmış araştırmalar da bulunmaktadır. Buna neden olarak ise açken daha fazla yağ yakılması gösterilmektedir. Ancak bu durumun uygulanabilirliği kişinin sağlık durumu ile doğru orantılıdır. Bu nedenle en doğru planlama, kişinin kendisine özel bir program oluşturması ve ona uygun olarak hareket etmesidir.