Kimi zaman çeşitli hastalıklara bağlı olarak, kimi zaman da bilinmeyen bir sebeple karaciğerde çeşitli düzeylerde hasarlar meydana gelebiliyor. Bunun sonucu olarak karaciğerin yapısal fonksiyonlarında bozulmalar meydana geliyor ve karaciğer normal işlevlerini yerine getirememeye başlıyor. Bu durum, siroz sürecinin başlangıcını ifade ediyor. Süreç ilerledikçe karaciğerdeki sağlıklı ve işlevini yerine getiren hücreler azalıyor, bunun sonucunda da karaciğer giderek sertleşmeye ve küçülmeye başlıyor. Sertleşen dokulara kanın akışı zorlaştığından ve kan dokulara ulaşamadığından yeni damar yolları oluşmaya başlıyor. Tüm bu olaylar karaciğeri daha da olumsuz etkileyip siroz hastalığını ağırlaştırıyor. Karaciğer, fonksiyonlarını yerine getirememeye başladığında ise karaciğer yetmezliği ortaya çıkıyor.
SİROZ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Karaciğerde meydana gelen hasar ileri boyuta ulaşmadan, hastalık kendisini göstermeyebiliyor. Zamanla hastalık ileri boyutlara ulaştığında çeşitli belirtiler ortaya çıkıyor. Bu belirtiler, "Yorgunluk ve halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı, mide bulantısı, vücudunuzda meydana gelen kolay kanama ve morarma hali, bacaklarda ve karında ortaya çıkan şişkinlik, sarılık(cildinizin ve gözlerinizin sararmasıyla), yoğun kaşıntı, ciltte örümcek ağını andıran kan damarları, avuç içlerinde meydana gelen kızarıklık veya tırnaklarda beyazlaşma, konsantrasyon ve hafıza problemleri, kadınlarda adet sorunları, erkeklerde cinsel dürtülerin kaybolması, göğüslerin büyümesi, testislerin küçülmesi, kan kusma, karında su birikimi, şiddetli kas krampları, kahverengimsi renkte idrar, ateş, büyümüş dalak, kemik hastalığı" şeklinde sıralanabilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Siroz hastalığının tedavisi, karaciğerin almış olduğu hasarın büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Tedavinin ilk amacı, daha fazla tahribata yol açmaması için hastalığa yol açan etkeni ortadan kaldırmaktır. Uzmanlar, siroza neden olan etkeni ortadan kaldırmak için, alkol tüketimini derhal kesmeyi, siroz karaciğerde yağ birikmesi nedeniyle ortaya çıkmışsa kilo vermeyi, hasta Hepatit B veya C virüslerine sahipse buna yönelik ilaç tedavisini öneriyor. Bunun yanı sıra meydana gelen şişmeyi kontrol altına alabilmek için düşük sodyumlu diyetler uygulanabilir. Vücutta şişmiş veya patlamış olan kan damarlarının sebep olduğu kanama, kan basıncı ilaçları kullanılarak azaltılabilecek olup ciddi bir şekilde genişlemiş olan damarlar söz konusuysa cerrahi operasyon ile müdahale edilmesi gerekebilir. Aynı zamanda çeşitli antibiyotik ve aşı tedavisi ile de farklı enfeksiyonların meydana gelmesi önlenebilir ve mevcut olanları tedavi edebilir.
Doktor, vücuttaki sirozun komplikasyonu olan karaciğer kanseri riskini takip etmek ve erken teşhis koymak için düzenli testlerin uygulanmasını önerebilir. Çoğunlukla sirozun karaciğerde meydana getirdiği tahribat geri alınamıyor. Fakat karaciğerinin yüzde 75’i tahrip edilmiş veya alınmış olan bireyler bile normal yaşamlarına geri dönebiliyor. Erken tanı ve tedavi, hastalığın daha da büyümesinin önüne geçebilir. Sirozu erken aşamada teşhis edilen çoğu kişi sağlıklı bir biçimde hayatlarını sürdürmeye kaldığı yerden devam edebiliyor.
Hastada obezite veya şeker hastalığı varsa kan şekeri kontrol altına alınıp, kilo verdirilmeli. Böylece yağlı karaciğer rahatsızlığının neden olduğu hasar en aza indirilebilir. HABER MERKEZİ