Türkiye'de kan bağışında altın madalya alan tek vali

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Çat ilçesinde gerçekleşen kan bağışı kampanyasına katılım sağladı.

Haber Giriş Tarihi: 01.10.2024 10:52
Haber Güncellenme Tarihi: 01.10.2024 10:52

Erzurum Valiliği, Türk Kızılay Erzurum Şubesi ve Çat Kaymakamlığı’nca gerçekleşen kampanyada Vali Çiftçi, memleketi Konya'nın plaka koduna ulaşarak 42'nci kez kan verdi. Kan Bağışı çerçevesinde Çat ilçesini ziyaret eden Vali Çiftçi, önce Çat Kaymakamlığına geçti. Kaymakam İrem Baha Yağan’ın karşıladığı Vali Çiftçi, şeref defterini imzaladı. Vali Çiftçi, daha sonra Kızılay'ın kan alma merkezine gitti. Form doldurup, gerekli tahlilleri gerçekleştiren Vali Çiftçi, ardından 42'nci kez kan vererek vatandaşlık görevini yerine getirdi. Vali Çiftçi, bununla beraber Türkiye'de kan bağışında altın madalya alan tek vali olma unvanının da sahibi.

Kızılay bu görevini hassasiyetle yerine getiriyor

Bugün Türk Kızılay'ına 42'inci bağışını yaptığını aktaran Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, “Allah sıhhat ve ömür verdiği müddetçe bundan sonra Kızılay'a kan bağışlarımı devam ettirmeyi düşünüyorum.” diye konuştu. Kızılay'a kan bağışının nedenlerini sıralayan Vali Çiftçi, “Niçin Kızılay'a kan bağışlamamız gerekiyor? Niçin kan bağışçısı olmamız gerekiyor? Birinci sebep olarak her şeyden önce inancımızın gereği olarak kan bağışlamamız gerekiyor. Çünkü bizim inancımız bir insanın hayatını kurtarmayı, bütün insanlığın hayatını kurtarmakla eş değer görüyor. Kızılay'ın bağışçılarından topladığı kanlar gerekli araştırma işlemlerinden sonra üç kişinin hayatını kurtarabiliyor. İkinci olarak da teknolojinin bu kadar gelişmesine rağmen hala yapılamayan tek ilaç, kan. Kanın tek bir kaynağı var, o da insan. Kan sadece insandan temin edilebiliyor. Dolayısıyla bu açıdan da kan bağışlamak önemli. Yine üçüncü bir sebep de kan acil bir ihtiyaç değil, sürekli ve devamlı bir ihtiyaç. Her gün kana ihtiyaç duyan bir sürü insan olabiliyor. Bu ihtiyaçların en güvenli şekilde karşılanabilmesi için kan bağışlarına sürekli ihtiyaç duyuluyor. Son bir gerekçe olarak da her şeyin şükrü kendi cinsinden diyebiliriz. Eğer Cenab-ı Hak insanlara mal mülk verdiyse başkalarına, ihtiyaç sahiplerine, yardımcı olmak suretiyle malımızın, mülkümüzün şükrünü eda edebiliriz. Sağlığımız, sıhhatimiz yerindeyse kan bağışlamak suretiyle sağlığımızın, sıhhatimizin de şükrünü eda edebiliriz. Geçtiğimiz günlerde Doğu Anadolu Bölge Kan Merkezimizi ziyaret ettim. Orada da bu toplanan kanların Kızılay tarafından titizlikle incelendiğini, ayrıştırıldığını şoklandığını, soğuk hava depolarında muhafaza edildiğini ve daha sonradan da ulaştırıldığını gördüm. Zaten güvenli kan ulaşımı noktasında ihtiyaç sahiplerine kanların güvenli bir şekilde ulaştırılması noktasında da 2005 yılından beri Kızılay'a verilmiş olan bir görev var. Kızılay bu görevini hassasiyetle yerine getiriyor. Ben bu vesileyle bütün Kızılay çalışanlarına, Kızılay Başkanlığımıza, Kızılay genel merkezine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.” dedi.