Kalp ve damar hastalıkları arasında kalp krizinin en ölümcül olan hastalıkların başında geldiğine vrugu yapan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bilgin Emrecan, kalp krizine karşı uyarılarda bulundu. Prof. Dr Emrecan, “Diyabet hastalarının yüzde 30'u gizli kalp krizi geçiriyor. Kalp ve damar hastalıklarının en korkulanı ve en fazla görülenini kalp krizidir. Kalp krizi göğsün tam ortasında ağrı, çarpıntı, nefes darlığı, ani bilinç kaybıdır. Özellikle gençlerde mide ağrı, bulantısı ve ekşimesi görülüyor” diye konuştu.
Kalp krizinin en önemli belirtileri arasında ağrı olduğu konusunda uyarıda bulunan Prof. Dr. Emrecan, “Kalbin damarları ile ilgili olan ağrı daha spesifiktir ve bu ağrının belli bir karakteri vardır. Eğer yüzde 100 tıkanmamış bir kalp damarında hasta hareket halindeyken ağrı hisseder. Kalbin oksijen ihtiyacı artar ve bu tür bir ağrı ortaya çıkar. Ağrı göğsün ortasındadır. Sağda veya solda değildir. Bu ağrı yanma şeklindeyse, çeneye ve sol kola doğru, sol omuza doğru yayılır. Yani bir yayılma şekli vardır. Ağrı eğer eforla ilgiliyse, yani yüzde 100 tıkanmamış bir damarın ağrısıysa, hasta dinlenme durumuna geçtikten 3 ila 5 dakika sonra ağrı geçer veya dilaltı ilaçla hasta rahatlar. Fakat bunun daha ileri şekli, kalp damarının yüzde 100 tıkanmasıdır. Bu durumda, ağrı yine göğsün ortasındadır; sol kol, sol omuz ve alt çeneye yayılır. Beraberinde bulantı, kusma olur. Ağrı yarım saatten uzun sürer. Ağrı sırt bölgesini de kaplar. Bu gibi bir ağrı, tipik kalp krizi ağrısıdır. Kalp ve damar hastalıkları, hem ülkemizde hem de tüm dünyada ölümlerin en sık görülen nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada her yıl 19 milyona yakın kişi kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybediyor. Diyabet hastalarının yüzde 30'unda kalp krizinin herhangi bir ağrı olmadan ortaya çıktığına işaret eden Prof. Dr. Emrecan, "(Sessiz kalp krizi), 'Gizli kalp krizi' dediğimiz şekilde kendini gösterebilir. Özellikle bu hastalara dikkat etmek lazım" diye konuştu..
Hafif spor yapmalarını ve yürüyüş yapmalarını öneririmKalp krizinde risk faktörlerini vurgulayan Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bilgin Emrecan, “Risk faktörlerin başında sigara geliyor. Özellikle hareket etmek son derece önemli, çünkü hareketsizlik metabolik sendrom durumuna neden oluyor ve bu durum kiloyla beraber kalp damar hastalıklarını beraberinde getiriyor. Yine diyabeti kontrol altına almamız şart. Hipertansiyon kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. Özellikle hazır, işlenmiş, katkı maddeli gıdalar ve şekerli besinleri kullanmamamız gerekiyor. Genetik faktörler olsa bile değiştirilebilir risk faktörlerini yok ettiğimizde kalp ve damar hastalıklarını yüzde 50'ye kadar düşürebiliriz. Bu durum erkekler, kadınlar, yaşlı ve gençler için de geçerli. Çok hareket, az yemek ve risk faktörlerini tedavi etmek kalp ve damar hastalıklarının üstesinden gelmenin bir yöntemi. Özellikle ağır spor olmamakla beraber hafif spor yapmalarını ve yürüyüş yapmalarını öneririm” dedi.
Yağlı yiyeceklerden uzak durmaları gerekirHerhangi bir ebeveyni 50 yaş altında kalp krizi geçirenlerin risk altında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Emrecan,
"Kişide bu risk faktörleri mevcut ise diğer riskleri azaltması çok önemlidir. Sigara içiyorsa sigarayı bırakacak, tansiyonu, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği varsa bunlar mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Bu kişiler 40'lı yaşlarda mutlaka kontrolden geçsinler. Kalp-damar hastalarına mümkün olduğunca sebze meyve ağırlıklı beslenmeleri, yağlı yiyeceklerden uzak durmaları gerekir" uyarılarında bulundu.