Anne ve babası halen Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Aydın Özcan, 2008- 2010 yıllarında İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Baro Başkan Yardımcılığı, 2014- 2018 yılları arasında da iki dönem Baro Başkanlığı yaptı. Hayatını Türk- Yunan dostluğuna adayan Özcan, 14 yıl Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanlığı görevinde bulundu. Balkan derneklerini platform çatısında birleştirdi, Rumeli Balkan Türkleri için federasyon kurdu. Balkan ülkeleri ile Türkiye arasındaki ticaret ve turizmin gelişmesi amacıyla zirveler, ziyaretler, konferanslar, düzenledi, özellikle Yunanistan ve Türkiye’nin ticaret odaları ve baroları arasında kardeşlik bağı kurarak, ilişkilerin gelişmesine katkı koydu. Yunanistan’ın eski Başbakanı Yorgo Papandreu’nun sıkı dostu olan Aydın Özcan, her iki ülkenin de deprem gibi afetlerde birbirlerine yardım elini ilk uzatan ülke olduğuna dikkat çekerek, Türk ve Yunan halkları arasında dostluk olduğunu, bunun diploması ve siyasetle beslenmesinin iki ülkeyi ekonomik anlamda sıçratacağını belirtti. Türk soylu yabancıların Türkiye’de çalışmaları için TBMM’de CHP adına hazırlanan yasa teklifinde görev alan Aydın Özcan, özellikle çalışma izinlerinin kolaylaştırılması konusunda sonuç alındığını vurgulayarak, “İzmir’de yaklaşık 2 milyon Balkan göçmeni bulunuyor. Ben sadece İzmir’i değil Türkiye çapındaki tüm Balkan göçmenleri ile iletişim halindeyim. Göçmenlerin sorunlarına hakimim, çözüm için de çok sayıda projem var. Yurt dışında oy kullanacak vatandaşlarımız ile sürekli temas halindeyim” dedi.
Yunanca bilen Özcan, 2011 seçimlerinde CHP İzmir’de 7’nci sıradan milletvekili adayı gösterildiğini ancak 670 oyla seçimi kaybettiğini hatırlatarak, “İktidarın yarattığı umutsuzluk kara bulutlarının arasından umut ve güven güneşini doğuracak, emeğin sesini yükseltip, yoksulluğu kader olmaktan çıkaracak partimin başarısı için çalışacağım” dedi.
CAN DOSTLARIN HAKLARINI SAVUNDU
İzmir Barosu’nda hayvan hakları komisyonunu kuran Özcan, hayvan katliamlarının durdurulması için mücadele verdi. Yaşam hakkı karşısında tüm canlıların eşit hakka sahip olduğunu vurgulayan Özcan, son olarak Maraş depremlerinde kamu vicdanını yaralayan, yaşam hakkına saldırı niteliğindeki yıkım çalışmalarının acilen durdurulması ve bina içindeki hayvanların kurtarılması için çalıştı.
ÇOCUK ISLAHEVLERİNDE SAĞLIK TARAMASI
İzmir Barosu’nda çocuk hakları komisyonunu da kuran Özcan, özellikle Roman çocukların eğitime devam etmeleri konusunda mahalle bazlı çalışmalar düzenleyerek, sosyal sorumluluk projeleri hazırladı. Çocuk ıslahevlerinde diş ve göz başta olmak üzere sağlık taramaları yapan cemaat yurtlarında tecavüze uğrayan çocukların davasına katılarak, kamuoyunda farkındalık yarattı. İzmir Barosu’nu, Bulgaristan’ın Filibe kenti ile Yunanistan’ın Selanik kentlerinin barolarıyla kardeş yaparak, bu kentlerde çocuk ve kadın temalı fotoğraf sergileri açıp, kültürel etkileşim sağladı. Sekreter ve bilgisayarlı ofisler oluşturup, düşük bir ücretle genç avukatlara tahsis eden Özcan, kadın avukatlara CMK (Ceza Muhakemeleri Kanunu) davalarının gece görüşmeleri için Baro’dan şoförlü araç tahsis etti. Gıda mühendisi eşiyle mutlu bir evliliği olan 55 yaşındaki Özcan, kızıyla birlikte serbest avukatlık yapmaktadır. Oğlu da hukuk fakülte 3’üncü sınıf öğrencisi olan Özcan, vergi hukuku ve uygulamaları alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. HABER MERKEZİ