Başkan İnce ve delege arasında ‘baskı’ gerginliği

CHP Güzelbahçe Olağan İlçe Kongresi’nde parti delegesi ve Belediye Meclis üyesi Aras Kaynarca ile Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce arasında ‘delegeye belediye kanadından baskı’ iddiaları üzerine gerginlik yaşandı

Haber Giriş Tarihi: 08.09.55585 05:00
Haber Güncellenme Tarihi: 08.09.55585 05:00
https://www.ilksesgazetesi.com

TENZİLE AŞÇI

CHP İzmir’de temmuz ayında tamamlanan mahalle delege seçimleri sonrası gözler ilçe kongrelerine çevrildi. Genel seçimler sonrasında ‘değişim’ seslerinin duyulduğu CHP’de 5 Ağustos’ta başlayan İzmir ilçe kongrelerinde ilk hafta geride kalırken 8. günde ise İzmir’de CHP’nin kalelerinden olan Güzelbahçe’de sandıklar kuruldu.

Gergin geçen kongrede bir tartışma da Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce ve parti delegesi Belediye Meclis üyesi Aras Kaynarca arasında geçti.

Kaynarca, yaptığı konuşmada eleştiri oklarını Başkan İnce’ye çevirirken belediye tarafından delegelere ‘baskı yapıldığı’ iddiasında bulundu. Kaynarca, üstü kapalı olarak çalışanların ‘işten çıkarılma’ riskiyle karşı karşıya olduğu mesajını verdi

Kaynarca’nın belediye tarafından baskı iddialarını dile getirmesinin ardından Başkan İnce, “Söyle o zaman açık açık. İsim ver” diyerek tepki gösterdi.

Tepkinin ardından sözlerine devam eden Kaynarca, “Tüm çalışanlar ekmeklerini en yüce değerdeki kendi emekleriyle kendileri kazanmaktadır” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

NİYE ZAN ALTINDA BIRAKILIYORUM?

Kaynarca’nın sözlerinin ardından iddialara yanıt veren İnce, şunları söyledi; “Söyleyecek çok sözüm ve emeğim var. CHP’de meclis üyeliği yapmış, sizlerin ve parti yöneticilerinin teveccühüyle bu güzel kenti yönetmenin nurunu yaşamış birisiyim. Belediye başkanlığı görevini aldıktan sonra bütün ilçe başkanlarımla uyum içinde çalıştım. Belediyede yapılan her çalışmayı bilgilerine sundum. Belediyedeki hiçbir işi örgütümden habersiz yapmadım. Şu anki durum şu: Güzelbahçe’de doğmuş, eğitimine burada başlamış, eğitiminden sonra işimi ve evimi kurmuşum. Burada belediye başkanı olmuşum. Benim gidecek bir yerim yok. Benim bu onurlu görevde bana bir leke geldiğinde size geldiğini bilecek şekilde hareket ettim hep. Ama burada söylemler çok dikkatli düşünülmeli. ‘Delege, baskı altında…’ Bunu kabul edebilir misiniz? Bunu CHP’liliğinize kabul ettirebilir misiniz? Benim biraz önceki konuşmaya söyledim şu: Mademki bu baskıları belediye erki yapıyor. O halde ben yapıyorum. Eğer öyleyse açıkla! Biz emek vermiş insanlarız. Bunu siz de biliyorsunuz. Bugün burada beni en çok sevindiren şey, yeni yüzlerin olması. Biz hiçbir zaman CHP’nin oyunu burada 1 puan bile aşağıya düşürmedik. Bunu da gurur meselesi yaptık. Partimizin bir ihtiyacı oldu da belediye başkanı yalnız mı bıraktı? Ben yanlış bir adam mı aldım, size yanlış bir şey mi yaptım? Niye böyle zan altında bırakılıyorum? 2019’dan beri bütün TİS’ler masada uzlaşıyla sona erdi. Hiçbir grev ya da eylem olmadı. Evet çalışanları mağdur, belediye bütçesi de mağdur. Biliyoruz enflasyona eziliyorsunuz. Onun için de bir şey yaptık. Sendikamız ile ek sözleşmeler yaptık. Bugün personelimize 1 kuruş borcumuz yoktur. Aramızdan ayrılan arkadaşlarımız oldu. Ama hiçbiri ‘Ben uzlaşamadım’ diyemez. Baskıyla mı yaptım ben bunu? Evet bir arkadaşımızla uzlaşamadık. Sosyal medyasında her gün genel başkanıma hakaret etti. Önce ilçe başkanım parti üyeliğinden istifasını istedi. Ben yalvardım, arkadaşlarımızı gönderdim ‘Yapma’ dedim. Ama benim genel başkanıma hakaret ederseniz ben bu belediyede barındırmam. Elsin hakkını alsın gitsin dedim. İmdi beni baskı yapmakla, işçinin hakkını vermemekle mi suçlayacaksınız? Ben bütün emeğimi partim için harcadım ve bundan sonra da onun için harcayacağım.

O GÜN MERT GİBİ MEYDANA ÇIKSAYDINIZ

Yarışalım. Yarışalım ama yarışırken bunu, parti içindeki kurallara göre yapalım. İlçe başkanımız çağırdı, kapsayıcı listeler yapıldı. Şimdi burada bu söylenir mi? Bilgisi olmadan bunu yaptı’ diyor. CHP meclis grubu nasıl ki bir aileyse burası da bir aile. Ben birlikte hareket edecek miyiz diye sizlere danıştım. O zaman itiraz etseydiniz. Şimdi burada itiraz ediyorsunuz. O gün mert gibi meydana çıksaydınız da görseydik. Eğer bizi suçluyorsanız çıkın ve söyleyin. Size bir hatam olduysa söyleyin. Ben kendimden utanırım. Ama burada bir şeyleri çarpıtmayın.”