Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Teklifi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı konuşmada internet alışverişlerinin yarattığı olumlu ve olumsuz durumlardan bahsederek; üreticinin korunmadan tüketicinin korunamayacağını belirtti. Yaptığı konuşmada e-ticaretin önemine de dikkat çeken Bilici, satışların tekstil ve kozmetik sektöründe ciddi boyutlara ulaştığını söyleyerek; yerli satış platformları ve yerli ürünün önemine değindi.
Sosyal medya satışları kanunu hiçe sayıyorArtan e-ticaret hacmi nedeniyle sosyal medya platformları üzerinden de ürün satışları yapıldığına dikkat çeken Bilici, bu durumun tüketicilerin mağduriyetine yol açtığını belirtti. Ayıplı malların iadesinde dahi sorunlar yaşandığını aktaran Bilici, “Değerli arkadaşlar, gelişen ve değişen dünyada e-ticaretin önemi giderek artmaktadır. Elektronik ortamda yapılan alışverişler tüm alışverişlerinin önemli bir payını oluşturmaktadır. Böyle bir ticari ortamda tüketicilerimiz mağduriyet yaşayabilmektedir. Bu mağduriyet, e-ticaretin doğası gereği bir ölçüde kabul edilebilse de bazı çevrelerce kötü niyetli uygulamaların benimsenmesine yol açmıştır. Bu durumun önüne geçebilmek için vatandaşlarımıza kanuni haklarını hatırlatmalı, bunları kullanmaktan çekinmemeleri gerektiğinin altını çizmeliyiz. Değerli arkadaşlar, internetten ürün satışı özellikle tekstil ve kozmetik gibi birçok sektörde ciddi boyutlara ulaşmıştır. Üstelik bu satışlar e-ticaret sitelerini de aşmış, popüler sosyal medya uygulamalarına taşmıştır. Sosyal medya uygulamalarında satış yapan birtakım gruplar Tüketici Kanunu’nu hiçe saymakta ve özellikle ayıplı mallarının iadesi noktasında kendi iade politikalarını benimser olmuştur. Bu durum tüketicilerimizi açıkça mağdur etmektedir. Para iadesi kabul etmeyen ve tüketiciyi ürün değişimine yönlendiren, bazen bunu dahi yapmayan işletmelere gerekli cezai müeyyide kararlılıkla uygulanmalıdır” şeklinde konuştu.
Çin ve Amerika şirketleri Türkiye’de Pazar bulabilirÇin ve Amerika merkezli e-ticaret şirketlerinin ülkemizde de etkinliğini arttırması olasılığına dikkat çeken Bilici, bu konuda gerekli düzenlenmelerin yapılması gerektiğini aktararak; “Değerli milletvekilleri, yerli e-ticaret işlemlerinin tekelleşmesine izin vermemeliyiz fakat yabancı menşeli işletmeler karşısında da onlara desteğimizi esirgememeliyiz. Son yıllarda ülkemizde faaliyet göstermeye başlayan e-ticaret devleri, AB ülkelerinin aksine ülkemizde istediği pazar payını bulamamıştır. Bu, ülkemiz açısından olumlu bir netice olarak kabul edilebilir fakat bu durumun böyle olması yarın da böyle olacağı anlamına şüphesiz ki gelmemektedir. Özellikle, Çin ve Amerikan şirketlerinin dünya çapındaki etkinliği apaçık ortadadır. Hâl böyle olunca bu şirketlerin yarın burada da ilk tercih edilen işletmeler hâline gelmeleri tesadüf olmayacaktır. Bu durumun yaşanmaması için haksız rekabet yaratmadan üzerimize düşeni yapmalı, gerekli düzenlemeleri hayata geçirmeliyiz.
E-ticaretteki ürünlerin çoğu ithalE-ticaret platformlarının yerli olmasından daha önemli olanın satılan ürünün yerli olması olarak görüşlerini aktaran Bilici, dövizde yaşanan yükselişin yarattığı fiyat artışlarına da değindiğini konuşmasını şu sözler ile bitirdi: “Değerli milletvekilleri, sermayenin yurt dışına akışını engellemek ve ülkemizde kalmasını sağlamak oldukça mühimdir. Bu sebepten, bir ürünün yerli bir e-ticaret işletmesinde satılması elbette ki önem taşımaktadır fakat asıl önemli husus, bir ürünün hangi işletmede satıldığından ziyade satılan ürünün yerli olup olmadığıdır. Bugün, e-ticarette en çok satılan ürünler incelendiğinde satılan ürünlerin büyük bölümünün ithal olduğu görülecektir. Son yıllarda dövizde yaşanan sert yükseliş birçok sektörde ürün fiyatlarının astronomik rakamlara ulaşmasına sebebiyet vermiştir. Unutulmamalıdır ki bir ülkede üretici korunmadan tüketici korunamaz, üreticiye gerekli destekler sağlanmaz ise tüketici eninde sonunda mağdur olur. Ülkemizde yaşanan ekonomik şartlar üretime darbe vurmuştur, tüketici de bu durumdan en az üretici kadar etkilenmiştir. Birçok üründe kalite düşerken fiyatlar yükselmektedir. Bugün, kanuni düzenlemelerle tüketiciyi belirli bir yere kadar koruyabiliriz. Tüketiciyi korumak için atılması gereken asıl adım ekonomiyi düzeltmektir, tüketici zaten zor durumdayken tüketicinin sırtından ekonomiyi düzeltme çabaları adil değildir. Bu sebepten, kredi kartlarından alınması öngörülen tutarın bu yıl için gündemden kaldırılmasını olumlu buluyor, ilgili düzenlemenin tekrar getirilmemek üzere gündemden kaldırılmasını düşünüyoruz. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”