CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, ‘Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar Raporu’nun’ ikincisini Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Rapora göre yılın son 9 ayında 35 çocuk öldürüldü
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısı ile Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar raporunu açıkladı. 2024 yılının Ocak-Eylül arasında gerçekleşen vakaları inceleyen Kılıç, 2024 yılının ilk 9 ayında gerçekleşen aile katliamları kapsamında 35 çocuğun öldürüldüğünü, öldürülen çocukların yaşının 2’ye kadar düştüğünü ve faillerin büyük bölümünü ise babalardan oluştuğunu aktardı.
Sorumlular önlem almıyorTürkiye’de vahşetin, şiddetin en tehlikeli boyutlarına ulaştığını belirten Kılıç şöyle konuştu;
“Kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, hayvan katliamları. Şiddet sarmalı önüne gelen her şeyi yutup büyüyerek, her yeri kasıp kavuruyor. Şiddet öyle büyüdü ki; ülke organize bir vahşet çemberinin içine girdi. Maalesef sorumlular da tüm çağrılarımıza karşı gerekli önlemleri almaktan kaçındılar.
6284 Sayılı Yasası uygulanmadıEn önemli örnek bugün konuşacağımız aile katliamları. Ülkedeki tüm kadınlar, yıllarca kadın cinayetlerine karşı uyarılarda bulundu, eylemler yaptı. Karşılığında bu iktidardan ne gördü? Ya biber gazıyla acısı katlandı ya da cop ile kovalandı. Biz muhalefet olarak yıllardır kadın cinayetlerine karşı alınacak önlemleri tek tek sıraladık, Cezasızlığın nasıl potansiyel suçlular yarattığını söyledik. Siyasetçilerin, medyanın dilinin değişmesi gerektiğini söyledik. Araştırma önergeleri, kanun teklifleri verdik. Hepsi tozlu raflarda beklemeye alındı. Kadınların çığlıklarına kulak tıkayanlar, bırakın uyarılarımızı dikkate almayı bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktılar. 6284 Sayılı Yasa’yı etkin bir şekilde uygulamaktan kaçındılar. Kadın cinayetleri her gün, her ay, her yıl daha da arttı. Büyüdü ve artık kalıbına sığmayan bu şiddet sarmalı çocukları da yutmaya başladı. Artık bu ülkede sadece kadınlar değil, kadınların yanında çocukları da öldürülüyor.
Çocuk ölümlerinde yaş 2’ye kadar düştüHazırladığımız aile katliamları raporuna göre, 2024 yılının ilk 9 ayında, yani ocak-eylül ayları arasında tam 35 çocuk aile katliamları kapsamında katledildi. Hatta içinde olduğumuz Ekim ayında maalesef bu sayı 39’a ulaştı. Rapordan bahsedecek olursak erkeklerin kadın cinayetleri kapsamında öldürdüğü çocukların yaşı 2’ye kadar düşmektedir. 2024 yılının ilk 9 ayında işlenen kadın cinayetleri kapsamında, 2 yaşından 15 ve 16 yaşlarına kadar her yaştan çocuk öldürülmüştür. Katliamlarda erkekler, yetişkin çocuklarını da öldürmüştür.
Faillerin çoğu baba
Faillerin kimliklerine bakacak olursak, bu cinayetlerde kaybettiklerimizin 26’sının faili babaları oldu. 2’sinin faili, çocukların babaları olduğunu iddia eden kişiydi. İkisi annenin birlikte yaşadığı erkek, Biri annenin dini nikahla birlikte yaşadığı erkek, bir fail, annenin eskiden birlikte yaşadığı erkek, bir fail ise yakın akraba, iki fail ise maalesef dededir. Tabiri caizse taş uzaktan gelmemiş.
Cinayet aleti ateşli silahlar, cinayet mahali ev
Yine bu cinayetler neyle işlenmiş ona baktık. Cinayet araçlarının çoğunu ateşli silahlar oluşturmuştur. Maktullerin 20’si tabanca, 6’sı tüfek ile öldürülmüştür. 4’ü bıçaklanarak, 5’i ise boğularak, hayatını kaybetmiştir. Cinayet mahalli genel olarak ev içi ya da evin önündeki sokaktır. Olaylar, genelde erkeklerin kadınlardan intikam almak için kendi çocuklarını da öldürdüklerini ortaya koymaktadır.
Önlem alınmadı
Kadın cinayetleri için önlem alın dedik, almadıkları önlemler, durdurmadıkları cinayetler bize aile katliamları olarak geri döndü. Aile birliğini ağzından düşürmeyen iktidarın yönetiminde, artık aile katliamlarını konuşuyoruz. Aile katliamlarına ilişkin ilk raporumuzu daha önce 6 aylık olarak yayınladık. Vahim sonuçları hem iktidarın hem de kamuoyunun dikkatini çekmek için burada açıkladık. Ama hiçbir önlem alınmadı. 6. aya kadar 24 olan aile katliamları vakası, 9. Ayın sonunda 35’e kadar ulaştı. Bugün itibariyle 39 çocuk bu kapsamda katledilmiş. Bırakın önlem almayı hiçbir şekilde dikkate alınmayan bu cinayetler maalesef artarak, devam ediyor.
Ekim ayında 4 çocuk öldürüldü
Ekim ayında da bazı üzücü olaylarla karşılaştık. Raporumuza ek olarak, Ekim ayında Gaziantep’te bir aile vahşeti yaşandı. Bir baba, eşiyle birlikte, 4, 5, 6 ve 11 yaşlarındaki dört çocuğunu katletti… Kendisi intihar etti…
Kılıç’tan vekillere çağrı
Benzer bir acıyı ağustos ayında İzmir’de yaşadık. 28 Ağustos’ta Vesim Şimşek isimli erkek, İzmir’in Bornova ilçesinde 2,4,14 yaşlarında dört çocuğundan üçünü öldürdü. Olayın, boşanma aşamasında olduğu eşi Naciye Şimşek’i barışmaya ikna edemediği için yaşandığı ileri sürüldü. Ne acı ki; katliamın ardından basına ise ailenin yoksulluk fotoğrafları yansıdı. Şimdi birer grafik halinde izlediğiniz bu rakamların hepsi bir can, bir hayat… Biz bu katliam haberlerini artık duymak, yaşamak istemiyoruz. Aile Katliamları olaylarının araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi verdim, Tüm siyasi partileri rozetlerini bir kenara bırakarak, bu katliamların son bulması için bir araya gelmeye davet ediyorum…
Narin Güran cinayeti
Katliamlar, cinayetler, şiddet sarmalı sadece kadınlara yönelik değil, zaten bir şiddet durdurulamazsa büyüyerek önüne gelen her şeyi yutar, “sarmal” tanımını da buradan alır. Kadın cinayetlerini durduramayanların ülkesinde çocuk cinayetlerini konuşuyoruz. Bahsettiklerim faili belli olan çocuklardı. Bir de henüz faili belli olmayan çocuk katliamları var. İşte Narin Güran. Narin, 21 Ağustos tarihinde kayboldu, 19 gün sonra cansız bedeni bir çuvalın içinde bulundu. Bakın 16 Ekim’deyiz hala faili bulunabilmiş değil. Adalet Bakanlığı bizi oyalıyor, Valilik açıklamalar yapıyor ama hala fail bulunamıyor. Bir aile adalet sistemiyle dalga geçer gibi süreci yürütüyor.
Şüpheli çocuk ölümleri
Bu da bir iktidar politikasının sonucudur. Bakın Geçen dönem kurulan Rabia Naz ve şüpheli çocuk ölümleri Komisyonunun üyesiydim yer aldım. Bu komisyon raporunda geçen bir öneri bile yasalaşmadı bir tanecik düzenleme yürürlüğe sokulmadı. İşte biz hala şüpheli çocuk ölümlerini konuşuyoruz. Narin için ve kadına şiddetle ilgili komisyonlar kuruldu geçen hafta umarım bunların bir katkısı olur.
Daha dün cansız bedeni bulunan Rojin de faili meçhul bir cinayet olarak şu an kayıtlarda ve biz failin bulunmasını bekliyoruz.
8 yaşındaki Şeyma nasıl intihar etmiş olabilir?
Mesela Şeyma 8 yaşında nasıl intihar etmiş olabilir? Boynuna o ipi nasıl sarmış da asmış kendini. Bunca cinsel istismar bulgusuna rağmen dosyası nasıl kapatılır. İnanamıyorum bir hukukçu olarak.
Daha dün akşam Kastamonu’da canımız malımızı korumak zorunda olan bir polis memuru beylik tabancası ile eşi Burçin Sevgi’yi vurdu.
İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanana kadar…
Daha kaç annenin ciğeri yanacak daha kaç baba yıkılacak bu ülkede. Kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, aile katliamları, hayvan katliamları. Hiçbiri kaderimiz değil, hiçbirini yaşamak zorunda değiliz. Ne bir çocuğumuzu ne de bir kadın arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz. Artık bir eksik kalmaya tahammülümüz kalmadı. Hep aynı şeyleri konuşuyoruz belki ama kimse kusura bakmasın. Biz susmayacağız. Biz susarsak bütün kadınların umutları kırılır. Biz susarsak bu karanlık daha da koyulaşır. Biz susarsak hayaller daha doğmadan ölür. Sesimiz, susturulmak istenen tüm kadınların ve çocukların sesi olacak. Bu cinayetlerle, tacizlerle, tecavüzlerle, istismarlarla iktidarın ortaklığı bitene kadar İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanana kadar haykırmaya devam edeceğiz”