CHP İzmir İl Başkanlığı parti programı değişimi gündemiyle toplandı. Toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Karabat, “Vazgeçilmezimiz Anayasamızın ilk 4 maddesi ve parti politikamızdır. Yeni programımıza halkçılık adını vereceğiz” diye konuştu
SEMİ TEKTAŞ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Danışma Kurulu Parti Programı gündemiyle Karabağlar Mustafa Necati Kültür Merkezi’nde toplandı. Toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Altan İnanç, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, CHP İzmir İl Ana Kademe Yöneticileri, CHP İlçe Başkanları, CHP’li eski milletvekilleri, CHP’li eski belediye başkanları ve çok sayıda partili katılım gösterdi.
Yeni parti programına ‘Halkçılık’ isminin verileceği açıklandı. Toplantıda konuşma yapan Aslanoğlu, AK Partinin ilçe kongrelerine atıfta bulunarak, “Kongre olmaktan uzak bu salonun dörtte biri kadar insanlarla kongre yapmaya çalışıyorlar. Tel tel dökülüyorlar. Kiraz'da aday çıkmak istedi, aday çıkmadılar. Buca'da çıkmak isteyenleri çıkarmadılar” diye konuştu.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, " CHP Türkiye’nin birinci partisi. İktidara giderken parti politikalarımızı köklerimize ve ideolojimize bağlı kalarak yenileyelim istiyoruz. O yüzden bugün parti programını tartışacağız. Bu program bizi bir kere daha iktidara taşıyacak. Atatürk Anadolu ve Rumeli Hukuk Cemiyet Başkanı sıfatıyla 1923'te 9 maddeden oluşan parti programı saltanatla boğuşan ülkeyi modern ülke haline getirdi. O program bizim ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkardı. Şimdi bize düşen yeni bir program ile karanlıkları yırtıp atmak. Ülkemiz aynı o dönem olduğu gibi karanlıkları yaşıyor. Eğitimden sağlığa ne varsa parçaladılar. Olumsuzlukları tek tek saymayacağım. Bugün sizleri dinleyip daha az konuşmak istiyorum" dedi.
AK Parti'nin kongrelerine gönderme yapan Aslanoğlu, "Hem basın hem biz kendi içimizde CHP'yi konuşmayı seviyoruz. Basında CHP'nin kongrelerini konuşmayı seviyor. Halbuki bu aralarda AKP'nin kongreleri oluyor. Mahalle delegeleri seçimleri yaptılar adına seçim denirse... Ellerine kalemler alıp kendi dar kitlelerini yazdılar. Kongre olmaktan uzak bu salonun dörtte biri kadar insanlarla kongre yapmaya çalışıyorlar. Tel tel dökülüyorlar. Kiraz'da aday çıkmak istedi, aday çıkmadılar. Buca'da çıkmak isteyenleri çıkarmadılar. Bayındır'da ilçe kongresi yapmasını beceremediler. Bu gittiklerinin göstergesi. O yüzden bu baskı zorlayıcı hükümler mahkemeler... Esenyurt'ta dava açtılar, 7. genel başkanımıza dava açtılar. Dün ise utanmadan genel başkanımıza dava açmaya çalışıyorlar. Onlar gittiklerini biliyorlar. Kalabilmenin tek yolu olarak zulmü görüyorlar. Biz birbirimizi seversek bir arada durursak iktidar olacağız. İktidar olduğumuz güne kadar mücadele edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, CHP Lideri Özgür Özel’in selamını ileterek başladığı konuşmasında, “Türkiye olağanüstü süreçlerden geçerken kayyumlar İzmir İl Örgütü haftada 2 kez İstanbul Esenyurt’ta nöbet tutmayı kendine görev edindi, bize destek veriyorlar. Bize kayyum da gidecek onları getirenler de gidecek diyorlar. İzmir örgütüne teşekkür ediyorum” dedi.
Karabat şunları söyledi:
CHP’liler için siyaset kişisel mücadele değil, zenginleşme aracı değil, ülkeyi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesidir. Bugün yapacağımız tartışma kıymetlidir. Neden böyle bir ihtiyaç duyuyoruz. Dünya pandemiyle birlikte krizleri yaşıyor, ekolojik felaketler, gıda krizi, iklim krizi, bilim ve teknoloji, yapay zekâ hepsi bize yeni bir programın kapısını aralıyor. Ülkemizde demokrasi insan hakları, hukuk devleti geriliyor. Milli eğitimde yaşananlar, laikten vazgeçme… Parti programımız, iktidar iddiamızın ortaya çıkması, partimizin iktidara uygun programını yenilemesi gerekiyor. Ekonomik krize karşı kamuculuk anlayışını, dengeli kalkınma, krizlere karşı güvenli yaşamı, erkek ve kadın eşitliği gibi birçok konuyu tartışmak durumundayız. Yeni hedeflediğimiz program metinlerin kısaldığı, dijitalleşmeye dayalı bir program hedefliyoruz. Bu alanda parti uzmanlarımı kıymetli seçmeni, üyelerimizi, STK’ları, halkı yani Türkiye ittifakının tüm bileşenleriyle programı hazırlayacağız.
YENİ PROGRAMIMIZA HALKÇILIK ADINI VERECEĞİZİlk aşamada geniş seçmen çoğunluğunun temel beklentilerini gerçekleştireceğiz. İkinci aşamada CHP’nin örgüt gücünü raporlamış ve toparlamış olacağız. İl ve ilçe danışma kurullarımız toplanacak, demokratik dijital katılım sistemiyle örgütümüzün görüşlerini toparlamış olacağız. Uzmanlarla yuvarlak masa toplantıları, bölgesel toplantılarla süreci tamamlayacağız. Taslak metni kamuoyunun görüşüne açılacak ve kurultayımıza sunulacak. Vazgeçilmezimiz Anayasamızın ilk 4 maddesi ve parti politikamızdır. Yeni programımıza halkçılık adını vereceğiz.
BELEDİYE BAŞKANLARINA DOKUNULMAZLIK TALEBİ
Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili ve İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın, "Milletvekili seçimlerinde barajın yüzde 3'e indirilmesi gerekiyor. Vekiller ve seçmenler arasındaki ilişki kopuk. Seçim bölgelerinin küçültülmesi gerekir. Belediye meclis üyelerinden yüzde 10 oyunuzu çöpe attıktan sonra seçime dahil oluyorsunuz. Özgür seçim sisteminin güvencelerinin oluşturulması gerekecek. Türkiye yerel yönetimleri yok sayan rejim ile karşı karşıya. Yönetimlerin gelir kaynaklarını arttırıcı denetim mekanizmalarını oluşturmak gerekiyor. CHP yerel yönetim reformu için değerlendirmeleri yapmalı. Göreve seçilenlerin idari kararla görevden alınmasını sağlayan tüm hükümler kaldırılmalı. Vekil dokunulmazlığına benzer şekilde düzenlenmeli" ifadelerine yer verdi.
BELEDİYE BAŞKANLARIMIZDA OLMALIYDI
Toplantıda söz alan Önceki Dönem İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Ben belediye başkanlarımızın burada olmasını arzu ederdim. Parti programından haberdar olmayan binlerce üyemiz var. Bu program parti politikamızın metni. Bu program bizim sözlerimiz, davranışlarımız bu programa uygun olmalı. Kimse kendi yorumuyla siyasi görüşü uygulayamaz. Kendisini ayrı tutamaz. Doğrusu veya yanlışı ama uyulması gerekeni program belirtiyor. Programımızın başlığı Halkçılık. Program kurultay kararı ile sonlanacak olan metin. Başlığı programın içeriği ile uyumlu olmalı. Parti Genel Merkezimiz, Genel Başkanımız ve Parti Meclisimiz böyle bir yaklaşımı kabul etmek, benimsemek doğru olur. Başlık halkçılık olacaksa bu çalışmaların o temel üzerine oturtulmalı" dedi.
ARTIK GENEL BAŞKAN YARDIMCILARININ DEMEÇ VERME YETİKİSİ 37. Dönem Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik, “Toplumun karşısına çıkıldığında konuşulacak şeyleri belirleyen Tüzük değildir. Tüzük bizim iç işleyişimizi düzenliyor. Ama diğer konuları parti programı belirler. Ne yazık ki bizim parti programımız konjonktürel olarak çok geç kalınan zamanlarda yapılıyor. Bir önceki parti programımız galiba 2008 ya da 2009 olması lazım. Dolayısıyla parti programının içinde yer alan metinler de o dönemin siyasi yaklaşımını ortaya koyuyor. Şimdi bizi toplum karşısında bağlayan üç tane metnimiz vardı. Bir tanesi ve en önceliklisi parti programı. Çünkü parti programı bir Kurultay sonucu ortaya çıkan ve bir genel iradenin sonucudur. Çünkü siz sadece üye olsanız bile mahallede delege belirlersiniz, o delege ilçe kongre delegesini seçer, o da aynı zamanda il delegesini seçer, il Delegesi de Kurultay Delegesini seçer. Kurultay'ın iradesi de topyekûn bizim bir irademizdir. Şimdi parti programından sonra bizim bir bağlayıcı metnimiz daha var. Ama o kurullardan geçmeyen seçim beyannameleridir. Sahaya çıkıp çalıştığımızda seçim beyannamelerimizde yer alan metinleri kullanırız. Bizi bağlayan bir konu daha var. O çok bilinmez. Bu Tüzük Kurultayı ile birlikte bir aşama daha kaydetti. CHP Genel Başkanının demeçleri ve onun yayınladığı metinlerdir. Ama bu kurultayla Tüzük Komisyonu'nun ve Öneriler İstikameti’nde demeç verme yetkisi aynı zamanda genel başkan yardımcılarına da verildi. Artık bundan sonra bizim bağlayıcı metinlerimiz arasına genel başkan yardımcılarımız da katıldı. Dolayısıyla artık ekranlarda artık kamuoyu önünde konuşurken çok özenli ve titiz davranmak zorundayız. Çünkü ben sıradan bir üye olarak genel başkan yardımcımın verdiği beyanat beni bağlar hale geldi” diye konuştu.
HEDEF YÜZDE 26’LIK KESİM CHP İzmir eski Milletvekili Bedri Serter, “Bu programda ilk gündem maddemiz yarın erken genel seçim olsun istiyoruz. Her yerde bu konuşuluyor. 2025 Kasım ayına bırakmayalım bunu yarın seçime gidelim. Yaptıklarına bakar mısınız? Cımbızla partimize kayyum atıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atıyorlar. Bu nereden çıktı anlamıyorum. Bugüne kadar böyle bir yürek yoktu. Çok affedersiniz bir tane savcı genel başkanımıza savcı açıyor. Benim genel başkanımın muhatabı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Başkası değildir. Kabul etmiyorum ben. Onun avareleri bize saldırıyorlar. Tekirdağ, Eskişehir ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarımız bizdeydi. Güzel çalışmalar yaptılar. Birbirlerinden güzel örneklemeler yaptılar. Onların yaptığı örneklemeleri de 2019’da kazanan belediye başkanlarımız devam ettirdi. Şimdiki belediye başkanlarımız da daha iyi hizmetler vermek mecburiyetinde. İzmir’de dahil. Yereldeki iktidarımız bize genel iktidarı getirecek. Bir anket sonucuna baktım. Yüzde 26 nereye oy vereceğini bilmiyor. İşte bizim hedefimiz o yüzde 26’lık kesim. Onları aldığımız, kendimizi anlattığımız zaman iktidar o kadar yakın ki hepiniz farkındasınız” diye konuştu.
FAİZLER KALDIRILSIN Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyelerin SGK ve vergi borçlarına ilişkin, “Belediye’nin İller Bankası’ndan gelen gelirlerinin yüzde 10’u borçlara sayılsın. Borçların faizi kaldırılsın. Ana para bu şekilde faizsiz olarak ödenmeye devam etsin, belediyeler de bunun karşılığında SGK ve vergi borçlarında bir daha ödememezlik yapmasın” dedi.
KENT A.Ş İŞÇİLERİ PROTESTO ETTİ
Karşıyaka Belediyesi iştiraki KENT A.Ş'den çıkarılan işçiler Özgür Karabat'ın konuşması sırasında protestoya başladı. İşçiler ellerinde hazzırladıkları dövizlerle 'İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız' sloganları attı. CHP'li Karabat ise ,"Ben sesinizi duydum, taleplerinizi ileteceğim" diyerek protestocu işçileri sakinleştirdi.