Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan ve Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel katıldı.
Yılmaz, Orta Vadeli Program hakkında değerlendirmelerde bulundu. Genel reaksiyonun zaman içinde şekilleneceğini ifade eden Yılmaz, “Ama şunu söyleyebilirim, gerçekçi bir plan olduğuna dair epeyce bir değerlendirme gördüm. Tabii ki her plana, her programa olduğu gibi bu programa da eleştiriler, çeşitli sorular yönlendiriliyor. Bu da doğal. Hiçbir plan, sorudan, tartışmadan hiçbir program uzak değil. Ama olabildiğince gerçekçi ve doğru bir çerçeveye oturduğunu değerlendiren, epeyce yorumcuyla karşılaştığımı ifade edebilirim. Burada önemli olan, bu programın uygulanması. Asıl etkisi bu programın tabii uygulamalarla daha bir pekişecek, şekillenecek olması. Bir rakamsal makro düzeyde olsun, bütçe düzeyinde de olsun, öngörülebilirliği sağlanmış durumda, yapısal boyutu başta olmak üzere bundan sonraki süreçte en önemli unsur bu planın uygulanması. O noktada da şunu ifade etmek isterim. Dünyanın en iyi programını da hazırlasanız, arkasında bir siyasi irade yoksa hiçbir anlam ifade etmez, kağıt üzerinde kalır” ifadelerini kullandı.
‘Dün sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat bu programı ilan etmesi ve ‘hükümet olarak arkasındayız, destekliyoruz’ demesi bu planın en büyük gücü’ sözlerini kullanan Yılmaz, “Siyasi iradeyle o planda yazan politikalar, reformlar, birer birer hayata geçirilecek. Elbette hepsi bir anda olmayacak. Malum üç yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Ancak ağırlıklı olarak önümüzdeki 2024 yılı başta olmak üzere değişimleri hep birlikte göreceğiz” dedi.
Yılmaz, meclis açıldığında belli konularda hazırlıklarının tamamlanıp adımların atıldığını hep birlikte göreceklerini ve bu yönde hazırlıkların devam ettiğini belirtti.
Büyüme ve enflasyon ilişkisine ilişkin sorulara Yılmaz, “Bu dünyanın da sorunu aslında. Bugünkü dünyaya baktığımız zaman ‘enflasyonla mücadele edelim ama resesyona da düşmeyelim’ meselesi, bütün dünyanın tartıştığı bir mesele. Biz de elbette aynı tartışmayı yapıyoruz. Büyümenin belli oranda aşağıya çekildiğini söylememiz lazım. Son 20 yılda ortalamamız, Türkiye'nin ortalaması 5,5, önümüzdeki üç yılda ise 4,5 ortalama öngörüyoruz. Dolayısıyla 1 puan, 20 yıllık büyümemizin altında bir büyüme hızı var bu planda. Diğer taraftan, bundan daha önemli olanı büyümenin kompozisyonu değişiyor. Şimdi siz büyümeyi, tüketim odaklı iç talep odaklı bir büyüme olarak da gerçekleştirebilirsiniz yatırım, üretim, ihracat odaklı bir şekilde de gerçekleştirebilirsiniz. Bizim planımıza baktığımız zaman, büyümemizde yatırımların katkısının dış talebin katkısının, ihracatın katkısının daha yüksek olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla büyüme geçmişe göre bir miktar daha aşağıda. Bundan daha önemli olan büyümenin kompozisyonu değişmiş durumda. Dolayısıyla daha farklı kaynaklardan gelen bir büyümeden bahsediyoruz. Bu anlamda da enflasyon hedefimizle tutarlı diye ifade edebilirim. Büyümenin kompozisyonu enflasyonu arttırıcı değil tam aksine enflasyona katkı verici bir çerçeve içinde şekillendirilmiş durumda” ifadelerini kullandı.
Geçmiş Orta Vadeleri programlarda sapmalarına ilişkin gelen soruya Yılmaz,
“Değerli arkadaşlar bütün planlar, programlar belli oranda, belli marjlar dahilinde elbette sapmalar gösterebilirler. Bu, Türkiye'ye özgü bir durum değil. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin hayat bütün planlardan daha dinamik. Bugün hiç tahmin etmediğiniz bir gelişme olur, bütün dünyayı etkiler, bizi de etkileyebilir. Şu anda bizim yaptığımız program mevcut şartlarda ve mevcut veriler ışığında elimizdeki veriler neyse o veriler ışığında en gerçekçi şekilde yaptığımız tahminler. Bütün dünya da böyle yapıyor. Buna dönük olarak bu planda şu anda görmediğimiz, dünyada çevremizde bir olumlu veya olumsuz bir gelişme olursa bu elbette gerçekleşmeleri etkileyecektir, bunda hiçbir şüphe yok. Ama biz mevcut verilerle olabilecek en gerçekçi tahminleri yaptığımıza inanıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Orta Vade Programında açıklanan kurlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Sonuçta hepsi bir hesaplama varsayımları. Kur, serbest kur rejimimiz var. Metin içinde de çok açık bir şekilde bu rejimin devam edeceğini söylüyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin kurla ilgili hedef koyması mümkün değil. Kurdaki gelişmeler serbest piyasa ortamı içinde döviz arzı ve talebini etkileyen birçok unsur çerçevesinde şekillenecektir. “
Eylemlerin tek tek takip edileceğini ifade eden Yılmaz,
“Buradaki eylemlerimizi biz mutlaka tek tek takip edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığımız üçer aylık periyotlar halinde bütün bakanlıklarımızdan buradaki eylemlerle ilgili neler yaptıklarını, ne kadar ilerleme kaydettiklerini soracak ve bunu da Sayın Cumhurbaşkanımıza da ileteceğiz. Bir izleme mekanizması da bu anlamda çalışacak” açıklamasında bulundu.