İmamoğlu’na açılan şemsiye: ‘Halkın iradesi’ 

Seçim sürecinde yaşanan olayları değerlendiren Prof. Dr. Tosun, “Taş atılan otobüs ve miting, iktidar kanadına ait olsaydı neler olurdu?” dedi

Haber Giriş Tarihi: 15.08.55324 09:06
Haber Güncellenme Tarihi: 15.08.55324 09:06
ilksesgazetesi.com

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Yurt içi ve yurt dışında ardı arkası kesilmeyen seçim gerginliğinde son damla Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da bir grup tarafından taşlanması ve İzmir'de CHP Buca İlçe Örgütü’nün açtığı seçim bürosuna saldırı girişimi oldu.   Seçime son 4 gün kala yaşanan gelişmeleri değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun, “Seçim ortamının güvenliğini sağlamakla yükümlü olan bakanların iktidar partisinin milletvekili adayları olmasının sonuçlarını bu seçim sürecinde hep birlikte gözleyeceğiz. Belki buradan da millet olarak çıkarmamız gereken dersler olacaktır… İmamoğlu’nun otobüsünün üzerinde açılan şemsiyeler temsili olarak halkın iradesini ve halkın iradesinin yansıyacağı sandıkları koruma refleksi olarak okunabilir” bilgisini paylaştı. 

ZARAR VERECEĞİ AÇIKTIR Tosun, şunları kaydetti: “Erzurum’da Ekrem İmamoğlu’nun otobüsüne ve onu dinlemeye gelenlere yapılan taşlı saldırıyı hepimiz ekranlardan endişeli bir şekilde izledik. Ardından İzmir’de CHP’nin ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun afişlerinin asılı olduğu kıraathaneye yönelik saldırı haberleri geldi. Erzurum’da aralarında çocuklar ve yaşlıların bulunduğu 17 yurttaşın yaralandığı saldırı sonrasında herhangi bir tutuklamanın gerçekleşmemiş olması akıllara ‘taş atılan otobüs ve miting, iktidar kanadına ait olsaydı neler olurdu?’ sorusunu getiriyor… Demokratik sistemlerin dayandığı temel ilkelerin en önemlisi, düzenli aralıklarla yapılan ve kuralları önceden belirlenmiş seçimlerle iktidarın, halkı temsil eden siyasal partiler ve liderler arasında el değiştirme imkanının varlığıdır. Eğer, 21 yıldır yöneten irade seçimlerde ortaya çıkacak halkın iradesini sorgulayacağını ilan ediyorsa, kendisine muhalif olan herkesi ve her grubu terörize ederek, terörle ilişkilendirerek kendine bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorsa bunun demokrasimiz adına fayda getirmeyeceği, aksine zarar vereceği açıktır.” 

HER YOLU MÜBAH SAYAN BİR YAKLAŞIM!  “Demokratik sistemlerde seçimle gelen partiler ve liderler seçimle iktidarı bir başka partiye veya lidere teslim ederler. Seçimler bir ölüm-kalım meselesi haline dönüştürülmez” diyen Tosun, “Toplum uzunca bir süredir iktidar eliyle aşırı kutuplaştırıldığı için halkın bir kısmına diğer kısmı vatan haini, terörist veya en hafifinden düşman olarak gösterilmiştir. Hatta son dönemde iktidar yanlılarının muhalifleri ‘şeytan’ olarak betimlemeleri bu düşmanlaştırmanın şeytanlaştırmaya kadar uzandığının en açık göstergesidir. Mevcut iktidar kanadının benimsemiş olduğu ve Makyavelist bir tarzda uygulamaya koyduğu negatif propaganda yöntemi sandıktan çıkmak için her yolu mubah sayan bir yaklaşım olarak halkın birlik ve beraberlik duygularına zarar verici niteliktedir” çıkışında bulundu.  

ÇIKARMAMIZ GEREKEN DERSLER OLACAKTIR Prof. Dr. Tosun son olarak şunları ekledi: “14 Mayıs seçimlerine 1 hafta kala yaşanan bu olaylar gerilimin tırmandırılarak, insanlarda kaostan teröre uzanan bir yelpazede korku ikliminin hâkim kılınmak istendiğini düşünmemize yol açıyor. Propaganda teknikleri arasındaki korku çekiciliğini kullanmayı tercih eden iktidarın ortaya çıkacak olumsuzluklarda ne ölçüde müdahil olacağını tahmin etmek kolay değildir. Seçim ortamının güvenliğini sağlamakla yükümlü olan bakanların iktidar partisinin milletvekili adayları olmasının sonuçlarını bu seçim sürecinde hep birlikte gözleyeceğiz. Belki buradan da millet olarak çıkarmamız gereken dersler olacaktır… İmamoğlu’nun otobüsünün üzerinde açılan şemsiyeler temsili olarak halkın iradesini ve halkın iradesinin yansıyacağı sandıkları koruma refleksi olarak okunabilir. Dolayısıyla 14 Mayıs seçimlerinde muhalefetin ve muhalefete oy verecek seçmenlerin firesiz olarak sandıklara gitmesi ve sandıklara milletin iradesinin yansımasını sağlamaları, her türlü kışkırtıcı hareketlerden ve tuzaklardan uzak durması gerekmektedir.”