İzmir Körfezi’nin temizlenmesine ilişkin uzun süredir devam eden tartışmalar, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan arasında sert açıklamalarla yeniden alevlendi. Murat Bakan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı eleştirilerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Eski Bakanı Murat Kurum’u hedef almasıyla başlayan tartışmada, AK Partili Mahmut Atilla Kaya’dan gelen yanıt dikkat çekti. CHP'li Bakan, İzmir Körfezi'nin temizliği konusunda merkezi hükümeti yeterince sorumluluk almamakla suçlarken, AK Partili Kaya ise kirliliğin asıl sebebinin İzmir’in uzun yıllardır CHP’li yerel yönetimler tarafından yeterince iyi yönetilmemesi olduğunu belirtti.
Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Murat Kurum hiç utanmıyor! İzmir Körfezi'nin suyunu alıp komisyona getiriyor yüzü de kızarmıyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylediğinin de farkında değil! Tüm dünyada bu tür sorunlarda devletle yerel yönetimler birlikte çalışır. Londra Thames Nehri Temizliği, Singapur Nehri Temizleme Projesi, Çin'in Taihu Gölü Restorasyonu, ABD’de Chesapeake Körfezi Restorasyonu… Onlarca örnek var. Merkezi hükümetin, dünya örneklerinde ve İzmit Körfezi’nde gördüğümüz gibi, liderlik rolünü üstlenmesi, elini taşın altına koyarak finansman sağlama ve sorumluluğu paylaşma noktasında yerel yönetimlerle iş birliği içinde hareket etmesi gerekiyor. Sen ne yaptın İzmir Körfezi için? Gediz’den, limandan, tersaneden, organize sanayi tesislerinden gelen kirliliği neden önlemedin? Hala neyi bekliyorsun? Krediler neden bekletiliyor? Gerekli bilimsel ve finansal sorumlulukları tespit etmeyen sen, elini taşın altına koymayan sen! Hamaseti yapan yine sen! Utanmaz adam! Sen Kongo’nun mu Çevre Bakanısın? Murat Kurum hiç utanmıyor! İnsan olanın yüzü kızarır onu gösterirken” ifadelerine yer vermişti.
BAKAN: DERTLERİ İZMİR’İ TESLİM ALMAKPaylaşımının devamında ise büyükşehir belediyesinin sorumluluklarını yerine getirmek için var gücüyle çalıştığını vurgulayan Murat Bakan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için var gücüyle çalıştı, çalışıyor. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin işletilmesi ve geliştirilmesi konusunda önemli adımlar atıldı. Bu tesiste ne koku ne de balık ölümleri gibi bir sorun var; aksine, tesisten atık suyun deşarj edildiği yakın alanlarda balıkların denizde zıpladığı görülebilir. Büyükşehir Belediyesi, atık su arıtma tesisinin 4. fazının tamamlanması için de üzerine düşeni yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu bilincin farkında, kendi üzerine düşeni her zaman yaptı, yapmaya da devam ediyor. Peki siz ne yaptınız? Eğer amaç İzmir Körfezi’ni kurtarmaksa biz üzerimize düşeni tereddütsüz yaparız. Ancak AK Parti bu konuda siyaset üretmek derdinde. Dertleri İzmir değil, İzmir’i teslim almak. Buna izin vermeyiz” diye aktardı.
KAYA: SİZLERİ HAYRET VE İBRET İÇERİSİNDE İZLİYORUZMurat Bakan’ın paylaşımına sert tepki gösteren Mahmut Atilla Kaya ise, “CHP İzmir Milletvekili Sayın Murat Bakan uzunca bir açıklama yapmış, Körfez'in kirlenmesindeki ve temizlenmemesindeki ‘yerel yönetim sorumluluğunu’ gizlemek için türlü kelime oyunlarına başvurmuş. Ayrıca, sorumlu bir siyasetçiye yakışmayacak bir dil kullanarak, hakaretamiz sözlerle partisinin bu konudaki suçluluk duygusunu örtmeye çalışmış. Çok lafa gerek yok. İzmir'de yaşayan herkes bilir ki, Körfez'deki kirlilik büyük oranda evsel ve endüstriyel katı ve sıvı atıkların denize karışmasından oluşmaktadır. Bunun yanı sıra, atıksu arıtma tesislerinin kapasite yetersizliği ve yağmur suyu ayrıştırması sisteminin tamamlanmamış olması gibi nedenler de ön plandadır. İzmir, çeyrek asırdır CHP'li belediye tarafından yönetilmektedir. Yöneten siz, sorumlu olan siz, kirleten siz, temizlemeyen siz, hâla daha kirletmeye devam eden yine siz. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay olmak üzere, CHP'li siyasetçilerin söz konusu husustaki farklı açıklamaları tek bir başlığa oturmaktadır; Pişkinlik. O kadar pişkinsiniz ki, sizleri hayret ve ibret içerisinde izliyoruz. Bu konuda çok konuştuk, çok dil döktük. Ama gerçekten artık söyleyecek söz bırakmadınız. Arsıza söz, pişkine yüz dayanmazmış. Yazık, çok yazık” sözlerine yer verdi.