MHP'li Veysel Şahin'den Büyükşehir'e salvolar: Allah'ın suyunu satıyorlar

Belediyelerin SGK prim borçları hakkında konuşan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, “Belediyeler gelirlerini devletten aldıkları paralarla karşılıyorlar. Allah’ın suyunu satıyorlar. Çöp vergisi, temizlik vergisi alıyorlar” diye tepki gösterdi

Haber Giriş Tarihi: 18.12.2024 10:50
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2024 10:50

SEMİ TEKTAŞ / Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Gündeme dair birçok konuda açıklamalarda bulunan Şahin, SGK, Körfez, asgari ücret ve Suriye’deki olaylar üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yüklendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışı açıklamasına sahip çıkan Şahin, “Öcalan’ın Meclis’te konuşmasının şartı var ama. Neydi bu şart? ‘Terörden arınacağız, PKK ile set koyacağız. Biz terörist değil milletin vekiliyiz, temsilcisiyiz’ derseniz buyurun gelin diyerek milletin partisi olmaya diye davet edildi” değerlendirmesinde bulundu.

ASGARİ ÜCRET KEŞKE 50 BİN TL OLSA

Komisyon toplantıları devam ederken asgari ücrete ilişkin açıklamalarda bulunan Veysel Şahin, “Keşke mümkün olsa da 50 bin TL olsa. CHP, bulmaca doldurur gibi ‘şu olsun’ diyerek ekonomik gerçeklerin dışında sayı ortaya atıyor. İşçi, işveren temsilcileri ile devlet temsilcileri tartışıyor. En makul olan para ortaya çıkarılacak ve verilecek. İnancımız tamdır. Keşke daha fazla alınsa ama her hadisenin karşı tarafı var. Özel sektör bu parayı ödeyebilecek mi? Başka şartlara bağlı bir ücret. İsterim ki herkesin alım gücü olsun. Herkes insani yaşam çizgisinin üzerinde yaşasın. Parti olarak görüşümüz ‘insani çizgidir’. Ancak günümüzün ekonomik şartları buna imkân vermiyor” ifadelerine yer verdi.

HAYATIN GERÇEKLERİNE AYKIRI

Belediyelere yöneltilen SGK prim borçları hakkında konuşan Şahin, CHP'li belediyelerin tutumuna tepki gösterdi. Şahin, SGK ve vergi borçları tartışmaları ile ilgili, “Ne yapalım ekonomik kriz var diye borçlar ödenmesin mi? Benim de şirketim var, ben de o zaman kriz var diye işçilerin SSK’larını ödemeyeyim. İşçilerin haklarını vermeyeyim mi? Böyle bir şey yok. Hayatın gerçeklerine aykırı yöntem, yöntem değildir. Belediyeler gelirlerini devletten aldıkları paralarla karşılıyorlar. Allah’ın suyunu satıyorlar. Çöp vergisi, temizlik vergisi alıyorlar. Otobüs işletiyorlar. Bunlardan elde ettikleri gelirlerle şehrin gelişmesine, ilerlemesine, insanların rahat yaşamasına müsait olacak hale getirmeye çalışıyorlar. Alalım da vermeyelim gibi bir durum olamaz. Buna ‘saçmalık’ denir, ‘deli saçması’ denir. Devlet o zaman çıksın, ‘Ben zor durumdayım, ekonomik kriz var belediyelere para ödemeyeceğim’ dese nasıl olur?  SGK borçlarını ödemeyelim demek doğru’ değil. Almadan vermek Allah’a mahsus... Biz de o zaman emlak vergilerini belediyeye ödemeyelim. Su faturalarını ödemeyelim... Böyle saçmalık olur mu? Buna anarşi denir” diye konuştu.

KÖRFEZ ELEŞTİRİSİ

Körfez’in birinci sorumlusunun Büyükşehir olduğunun altını çizen Şahin, “Bakanlığın davetine Büyükşehir Belediye Başkanı ‘yurtdışındayım’ diyerek icabet etmedi. Belediye bir şey yapmadan bir şey yapıyor gibi gözükmeye çalışıyor. Körfez’in birinci sorumlusu belediyedir. Körfez’e 11 dere akmaya devam ediyor. Problemi çözmek istiyorlarsa gerekçeleri ortadan kaldırmalı. Çiğli Artıma Tesisleri hala tam kapasite çalışmıyor. Tam kapasite çalışmadığı için şehrin pisliğin yüzde 15’i direkt denize dökülüyor. Böyle bir ortamda da Körfez’in dayanma ihtimali yok. Mutlaka bir şey yapılmalı. Milletten atık parası, kanalizasyon vergisi alıyorlar. Su parası ödeniyor. Ancak çıkıp diyorlar ki, ‘paranı alıyorum ama kanalizasyonu denize dökeceğim, bunu devlet yapsın’ Neden devlet yapsın? Sen ne yapacaksın? Sen laf yetiştireceksin, parayı da alacaksın. Bu nasıl bir belediyecilik? O zaman müsaade edeceksin ‘belediyeleri de devlet yönetecek, sen yönetmeyeceksin.’ Sen hangi amaçla burada oturuyorsun? Bu kayyuma değil, iş bilmezliğe girer... Devlet parayı de versin, Körfez’i de devlet temizlesin. O zaman belediye ne yapacak? Bu şehrin bir sürü büyük problemi var. Bu şehirde son 15 yılda ne yapıldı? Karabağlar Uzundere’de 15 yıldır kentsel dönüşüm gerçekleştirilemedi, insanlar kirada sürünüyorlar. Kentsel dönüşüm yapmayacaksın, Körfez’i temizlemeyeceksin, yolları yapmayacaksınız, yeni yatırım yapmayacaksın… O zaman ne istiyorsunuz? Hükümet CHP olsaydı, nasıl bahaneler söyleyeceklerdi? Yok krediler onaylanmıyormuş, hangi krediler onaylanmıyor? Hangi işi yapacaklarmış da hangi krediyi bekliyorlar? Kardeşim öyle bir şey yok” şeklinde konuştu.

ÖCALAN’IN MECLİS’TE KONUŞSUN ÇIKIŞI

Şahin, “Terör ile bağlantısı olan her parti kapatılmalı, herkes de cezasını çekmeli. Biz buna inanıyoruz. Öcalan’ın Meclis’te konuşmasının şartı var ama. Neydi bu şart? ‘Terörden arınacağız, PKK ile araya set koyulacak. Biz terörist değil milletin vekiliyiz, temsilcisiyiz’ derseniz buyurun gelin diyerek milletin partisi olmaya davet edildi. MHP’nin de Devlet Bahçeli’nin de yaptığı ‘Önce ülkem ve milletim’ ilkesinden bir söylem. Biz Türk Milliyetçisi bir parti olarak, bazı şartlar oluştuğunda gerekeni yaparız. Siz sanıyorsunuz ki MHP, kandan beslenir Kürtleri sevmez, kafatasçı ve faşist. Ancak böyle değil. Biz bayrağımız vatanımız bir diyen herkesin bizim kardeşimiz olduğunu söylüyoruz. Fikrimiz de zikrimiz de bir. Gerekli şartlar sağlanırsa Abdullah Öcalan Meclis’te konuşabilir. Ancak Türkiye’deki medya başkalarının elinde. Türkiye medyası Türkiye düşmanlarının elinde. Bundan çok rahatsız oldular. Suriye’deki gelişmelerden çok rahatsız oldular. Oysa bazı kesimler yıllardır ‘Suriyeliler içimizde, bizim anamızı ağlatıyorlar’ diyerek alayı milliyetçi olmuştu. Hatta bizden fazla milliyetçi olmuşlardı, hani biz kafastasçıydık, hani faşisttik? O insanlar mazlumdu, savaştan kaçtılar, ne yapsaydık, öldürse miydik? Şimdi de Türkiye, devlet olmanın gereğini yaparak yeni bir yol açtı. 5 milyon insan ülkesine gidecek, ülkenin imarı konuşuluyor. Ne oldu şimdi?” dedi.

SURİYE’DEKİ OLAYLAR

Şahin, “CHP'yi bu bölgede değil başka yerlerde konumlandırıyorum. CHP’nin bugünkü yönetimi ne Türkiye’nin ne de bölgenin çıkarına bir konumda değil. Esadçıydı, Esad gitti. Bidencıydı, Biden gitti. İrancı oldular İran gitti. Suriye’de gelişen olaylar bütün dünyanın dengesini bozdu. Artık İran yok, Rusya yok, Amerika yok. PKK da hiçbir yerde konumlanamayacak. Ne Suriye’de ne Irak’ta ne Türkiye’de PKK konumlanamayacak. 40 bin insanın katilleri hiçbir yerde konumlanamayacak ama Amerika’da konumlanabilir” ifadelerine yer verdi.

YAPAY ZEKA TARTIŞMASI

CHP ve AK Parti arasındaki yapay zeka tartışmaları hakkında konuşan Şahin, “İzmir’de CHP 10 yılda daha devam ederse İzmirlinin hali ne olur diye ben de merak ediyorum. 10 yıl sonra nüfusumuz ne olacak, atıklarımız ne kadar artacak, araç sayısı ne kadar artacak, insanlar ulaşımlarını nasıl sağlayacak, Körfez hangi pisliklere maruz kalacak? Ben de bu soruların cevaplarını merak ediyorum.  Ben hayal edebiliyorum. Kimseye sormama gerek yok. Ben Allah’a dua ediyorum. İnşallah CHP burada kalmaz. Bu dönemlerini bitirsinler, Allah işlerin rast getirsin, birkaç dönem bizim İzmir’i yönetmemize müsaade etsinler. Çünkü bunlar yapmıyor, yapamıyor. İmkân varken bile yapmıyorlar” diyerek sözlerini tamamladı.