Numan Kurtulmuş’tan İzmir'de kardeşlik vurgusu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, İzmir’den ‘birlik’ mesajı vererek, “Kürt’ün Türk’ün birbirine karşı en ufak düşmanlığı yoktur, bunun ispatı da İzmir şehrinin kendisidir” dedi

Haber Giriş Tarihi: 11.11.2024 16:31
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2024 16:31

SEMİ TEKTAŞ / Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, bir dizi program için İzmir’e geldi. Ege Üniversitesi’nin akademik yıl açılışına katılan Kurtulmuş, ardından yangın bölgesinde ağaç dikimine katıldı. İzmir Valiliği’ni de ziyaret eden Kurtulmuş, anı defterini imzalamasının ardından Vali Süleyman Elban’ı makamında ziyaret etti. Ziyarete AK Parti İzmir Milletvekilleri de eşlik etti. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un son durağı ise İzmir İktisat Kongresi Merkezi’nde düzenlenen İzmir Sivil Toplum Buluşması oldu. Konuşmasında ‘birlik’ ve ‘kardeşlik’ mesajı veren Kurtulmuş, “Kürt’ün Türk’ün birbirine karşı en ufak düşmanlığı yoktur, bunun ispatı da İzmir şehrinin kendisidir” dedi.

“ÇOK MESAFE KAT ETTİK”

‘Çok önem verdiğimiz alanlarda biri STK’ diyen Kurtulmuş, “STK milletin gönüllü olarak organize olduğu, belli alanlara odaklanarak kamunun dışında milletin menfaatleri için faaliyet yürütüyorlar. Siyasetin güçlü olduğunun önemli göstergelerinden bir tanesi sivil toplumun gücüdür. Ben İzmir’in sivil tolum gücünden memnun oldum. Sivil toplum ne kadar güçlüyle milletin siyaset mekanizmasına olan destek ve katkısı o kadar güçlüdür. Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Tarihsel olarak cumhuriyetimizin ikinci asrını idrak ediyoruz. Bu sene cumhuriyetin 100’üncü yılını kutladık. Bu ikinci asrın ilk yıl dönüm demek. Önümüzde uzun bir süre var ülkemiz yokluklar, zorluklar yaşadı ve büyük bir mesafe kat ettik. Bugün Türkiye kendi adından dünyanın dört bir tarafından söz ettiren ve sözünün kıymetinin arttığı bir ülke haline geldi. Ancak milletimiz hiçbir zaman önündeki mevcut durumla yetinmez. Her zaman önüne yeni hedefler koyar ve o çerçevede hedeflerini gerçekleştirerek daha ileri gider” dedi.

“ÜLKEYİ KALDINDIRMAK İÇİN GAYRETLİ OLMALIYIZ”

Bizim hedefimiz Cumhuriyet'in ikinci asrında daha etkili Türkiye haline gelmek, bilimde sanatta sporda sanayide ve bölgesel denklemlerde daha güçlü olmak yani kısaca Türkiye Yüzyılı dediğimiz yeni bir dönemin kapılarını sonuna kadar açmaktır. Bunu için güçbirliği ile çalışmamız lazım. Milli hedefler doğrultusunda imkanları kullanmak lazım. Türkiye yüzyılından kastımız tek cümle; sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye demektir. Dosta güven düşmana korku salacak bir Türkiye. Bunu sadece savunma sanayi olarak söylemiyoruz. Dostlarımızın başarımızı gördükçe sevindiği, düşmanlarımızın görünce çekindiği önümüzdeki yüzyılın asıl hedefidir. Güveni ve istikrarı sağlayarak yolumuza devam edersek, Türkiye bu hedeflerini gerçekleştirecektir. Bu anlamda herkesin üstüne sorumluluk düşüyor. Fikirlerimiz, dünya görüşümüz, siyasetimiz farklı olsa da hepimizin aynı istikamete yürümeliyiz. Biri hanyaya giderken diğeri Konya’ya giderse bu iş olmaz. Bu ülkenin daha güçlü olması için mücadele etmeli ve ülkeyi kalkındırmak için gayretli olmalıyız.

“TÜRKİYE DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDECEK”

Bir ülke ya da güç merkezinin söylediği istikamette gelişmeler olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Dünya çok kutuplu düzene gidiyor ve artık dünyanın her yerinde farklı güç merkezlerinin ortaya çıkacağı gelişme yaşayacağız. Bu dönemin en avantajlı ülkesi artık Türkiye’dir. Hem nüfusu hem ekonomik potansiyeli hem okuma yazma oranı itibariyle hem jeostratejik önemi itibariyle dünyanın neredeyse tam merkezinde. Bu merkezi olmayı coğrafi konum itibariyle söylemiyorum. Kuzeyle de batıyla da doğuyla da güneyle de iletişim kurabilen ender ülkelerden birisidir. Ukrayna ile Rusya arasında devam eden gerilim ve çatışma döneminde neredeyse dünyada her iki tarafta görüşebilen tek ülke Türkiye oldu. Bizim en temel özeliklerimiz karşılıklı rıza ve müzakere ile işlerin çözülmesi için diplomasi masasını sürekli açık tutulmalıdır. En zor konularda bile karşılıklı müzakere ile çözülmesinden başka yolu yoktur. Türkiye kendi milli eksenini takip ederek önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak fırsatları değerlendirecektir” dedi.

“ÖNCELİĞİMİZ ÜLKEMİZİN MENFAATİ”

Kurtulmuş, “Bazıları ne zaman Türkiye tam bağımsızlık yolunda adım atsa, kendi milli menfaatleri önceleyen süreç içine girse ve bazı oluşumlara karşı şahsiyetli duruşunu ortaya koysa birileri ‘Türkiye’nin eksenini kaydırıyorsunuz’ diyor. Türkiye ekseni ne doğu ne batıdır, Türkiye’nin bir tane eksen vardır o da kendi milli eksenidir. Bu milli ekseni takip ederken Avrupa ile de Amerika ile de doğu ile de batı ile de Müslüman dünyası ile de Hıristiyan dünyası ile de görüşeceğiz, müzakere edeceğiz alışverişimiz olacak. Bizim birisine dost olmamız için başkasına düşman olmamıza gerek yok. Tek önceliğimiz ülkemizin menfaatidir. Türkiye önümüzdeki dönede çok daha güçlü olarak yoluna devam edecektir” açıklamasını yaptı.

“İSTİKRAR ADASI TÜRKİYE”

İsrail-Filistin Savaşı’na dikkat çeken Kurtulmuş, “Ortadoğu coğrafyasında yaşadıklarımızın hiçbiri tesadüf değildir.  İsrail’in saldırıları arkasında yatan husus, Filistin meselesi bugün başlamadı. 1917’de Osmanlı topraklarından çekilmek zorunda kaldığınız İngiliz manda yönetiminin oraya gelmesiyle başladı. İsrail’in kuruluşunu hazırladılar, bu oyunun birinci perdesiydi. İkinci perde ise ABD’nin Irak’ı işgali işe başladı. Sonra bu coğrafyada iki fay hattı üzerinden ülkeleri paramparça etmeye başladılar. Birisi ırkçılık, diğeri mezhep. Biz bunu on yıllar öncesinden söylüyorduk. Irak, Suriye, Yemen Libya parçalandı, mısır yönetilemez hale geldi. Hepsi bir şekilde siyasi türbülansın içine sokuldu, bu kadar parçalanmaya çalışan bu coğrafyada istikrar adası olarak Türkiye bu günlere kadar geldi ve çok daha güçlü şekilde yoluna devam edecektir” dedi.

“KÜRT TÜRK KARDEŞTİR”

Numan Kurtulmuş, “Öncelikle kendi içimizi düzenlememiz, memleketimize ayrılık gayrılık meselesini tamimiyle kenarı bırakmamız ve özellikle terör örgütleri vasıtasıyla hizaya sokulmaya çalışılan bu coğrafyaya inat terörün sıfırlandığı bir Türkiye’yi oluşturmak mecburiyetindeyiz. 40 yılı aşkın süredir bu memlekette etnik fitneyi oluşturmaya, ayrılıkçı siyaseti terör örgütleri marifetiyle kökleştirmeye çalışmalarına rağmen bu memlekette Kürt’ün Türk’ün birbirine karşı en ufak düşmanlığı yoktur, bunun ispatı da İzmir şehrinin kendisidir” açıklamasını yaptı.

‘STK’LER BAZEN DEVLETİN GÜCÜNDEN DAHA ETKİLİDİR’

‘İçerideki bütün bu farklılıklarımızın hepsini zenginlik olarak görüp güçlü ve büyük Türkiye etrafında buluşmaktan başka çaremiz yok’ diyen Kurtulmuş, “Karşımızdaki böl-parçala-iradesiz hale getir ve yönet şeklindeki emperyal planı gördükten sonra bizim büyük bir imparatorluk birikimine sahip millet olarak başka yolu tercih etmemiz düşünülemez. Obamızı düzenleyeceğiz, farklılıklarımızı zenginlik olarak görüp yolumuza devam edeceğiz. Bunun için demokrasimizi, fikir özgürlüklerini geliştireceğiz, Türkiye’deki gücü, siyaset mekanizmalarını daha güçlü hale getireceğiz. Türkiye’nin sanayileşmesi, teknolojide ileriye gidebilmesi için her türlü çalışmayı yapacağız. Devlet ve millet olarak el ele mücadeleyi sürdüreceğiz. Yüksek teknoloji ve yüksek teknolojilere dayalı savunma sanayi başta olmak üzere her alanda daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Üniversitelerimizin daha güçlü hale gelmesi için hep beraber gayret sarf edeceğiz. Bu ülkenin gençlerinin milli ve manevi değerler ekseninde daha güçlü gençler olması için gayret sarf edeceğiz. Bu fırsatların varlığı biri çok daha dikkatli birlik beraberlik içinde olmaya itiyor. Yardımlaşarak birbirimize destek olarak yolumuza devam edeceğiz. Gönümüz arzu eder ki sivil toplum kuruluşlarımız kendi alanında ana akım olsun. Türkiye’nin hatta dünyanın en iyisi olsun. İnsanı yardımlar konusunda birçok STK’mız dünyanın en zor bölgelerinde nasıl fedakarca çalıştığına şahit olan birisi olarak ifade ediyorum bazen STK gücü hükümetlerin, devletin gücünden daha etkilidir. Devlet olarak bizim vazifemiz de sizlere insanlığa ve ülkemize yapacağınız desteklerde sizlere yardımcı olmaktır” ifadelerini kullandı.

‘İZMİR’İN STK’LARI GÜÇLÜ’

İzmir Valisi Süleyman Elban, Türkiye’de sivil toplumun en güçlü olduğu şehrin İzmir olduğunu söyleyerek, “Bu şehrin birçok özelliği var. Burası kurtuluşun, kuruluşun şehri. Özellikle kurtuluş mücadelesinde kahramanlıklarıyla destanlaşmış bir şehir ama bu şehir sivil toplum Türkiye’nin birçok yerinde göremeyeceğin kadar güçlü. Hem sayısal olarak çok hem de sivil toplum işi, yolu ve amacına uygun yapılıyor. Dolayısıyla her birisi kurulduğu ve amaç edildiği tüzüklerinde belirtilen hedeflerine ulaşmak için samimi olarak gayret ederek kendilerinden ve enerjilerinden feragat ediyor” dedi.