Manş Denizi’ni 16 saat 28 dakikada ve 60 kilometreyle yüzerek geçen ilk Türk sporcu, geçtiğimiz haftalarda ise Kuzey Kanalı’nı 11 saat 48 dakikada yüzerek Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında yeni rekora imza attı. İrlanda’nın Bangor şehrinden başlayan Aysu Türkoğlu, İskoçya’nın Portpatrick kıyasına ulaştığında Türk bayrağını açarak ülkemize büyük gurur ve sevinç yaşattı. Kırdığı rekorlarla Türkiye’yi gururlandıran, attığı kulaçlarla genç kadınlara ilham olan Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'nin öğrencisi Türkoğlu, denizde yunuslarla yaşadığı macerasını gazetemize anlattı. Elde ettiği başarıyı Cumhuriyetimizin 100. yılına adayan sporcu Aysu Türkoğlu, başarılarının perde arkasını, büyük serüvenini, hedeflediği yeni rekorları açıkladı.
Kuzey Kanalı’nı yüzerek geçen ilk Türk kadın ve en genç Türk sporcu olarak tarihe geçtin. Hazırlık sürecini bizimle paylaşır mısın?
Kuzey Kanalı'nın suyu soğuk olduğu için bu iklime uygun yerlerde antrenman yapmanız gerekiyor. Olumsuz sonuçlar alınabilecek parkurlarda kış aylarında havuz antrenmanları ile birlikte deniz antrenmanlarını Bodrum ve İstanbul’da yaptım. Özellikle Çanakkale’de suyun soğuk olduğu bölgelerde çalıştım. Ayrıca babamın kuyu suyundan çektiği suyla buzlu suda bekleyerek adapte oldum. Bunların hepsi yarışma öncesi geçiş dönemlerinde beni en iyi şekilde motive etti. En büyük fark ise iklim değişikliği oldu. İrlanda’ya gittiğimde hava sıcaklığı 10 ile 15 derece arasında yer alırken su sıcaklığı 13-14 derece aralığında yer alıyordu. Benim kışın yapmış olduğum antrenmanlar orada çok işe yaradı.
CUMHURİYETİN 100. YILINDA GURUR VERİCİ
Cumhuriyetin 100. yılında adını altın harflerle tarihe yazdırdın. Başarıların perde arkasında neler var?
Bu başarılar için çok zorlu süreçlerden geçtim, öncesinde yapmış olduğum antrenmanlar ve mental hazırlıklarla yoğun bir antrenman temposunda çalışıyordum. Benim için her ne kadar zor olsa da suya girdiğim o anda çok keyif ve zevk alıyorum. Tüm çabamı ve motivasyonumu pozitiflikten alıyorum, benim için en büyük gurur verici olay Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında rekor kırmak oldu. Biz Türk kadınları olarak önümüze ne tür engel çıkarsa çıksın istediğimiz başarıları elde edebiliriz. Bunu her yerde ifade ediyorum, nasıl zorluklar çıkarsa çıksın hedeflerinize ulaşmak istediğiniz zaman başarabilirsiniz. Başarıya ulaşırken önünüze çıkan zorluklar ve engeller sizi daha da güçlendiriyor. Ailem ve özellikle ablam da beni çok destekledi. Bu başarıyı cumhuriyetimizin 100. yılında kazanmak gerçekten çok gurur verici.
HİKAYEYİ TAMAMLAMAK İSTİYORUM
Manş Denizi'ni ve Kuzey Kanalı’nı yüzdün. Peki önümüzde ne var? Hedeflerinden bahseder misin?
Esasında her yeni kanal bana yeni bir rota oluşturduğunu söyleyebilirim. Manş Denizi'ni geçtikten sonra diğer yedi denizi geçme arzusu oluştu. Bu işten mutluluk duyarak, keyifle ve arzuyla yaptım. Bu iş keyif almadan yapılacak bir iş değil! Bodrumlu olduğum için hep deniz ile iç içe olduk. Önümde yeni rekorlara dair bir yol haritası var; tabi bu plan ve program süreç içerisinde değişebiliyor. Şu an içerisinde bulunduğumuz Oceans Seven (Okyanus’un yedilisi) parkurlarına yer bulmaya çalışıyorum. Kuzey Kanalı’nı yüzdükten sonra Okyanus’un yedilisini tamamlayıp Guinnes Rekorlar Kitabı’na geçmek istiyorum ve bunun için de elimden gelenin en iyisini yaparak hazırlanıyorum. Oceans Seven'de; Cook Strait (Yeni Zelanda), Cebelitarık Boğazı (İspanya-Fas), Molokai Kanalı (Hawaii), Kuzey Kanalı (İrlanda-İskoçya) ve Tsagaru Kanalı'nı (Japonya) da yüzerek hikayeyi tamamlamak en büyük hedeflerim arasında yer alıyor.
YUNUSLARLA YÜZMEK ÇOK KEYİFLİ
Farklı iklim ve coğrafyalarda yüzüyorsun, denizin içinde yaşadığın maceraları bize anlatır mısın?
Deniz anaları alerjik reaksiyon gösteren deniz canlıları olduğu için her insanın bünyesinde değişiklikler gösteriyor. Yüzerken oldukça temas yaşadım, her koşulda deniz içerisinde deniz anasına karşı temas etmiş oluyorsunuz. Özellikle Kuzey Kanalı’nı yüzdüğüm dönemde çok fazlaydı ve vücudumun bazı bölgelerinde yanma oldu. Bazı kişilerde bu alerjiler daha farklı sonuçlar doğurabiliyor, bir arkadaşım öyle bir temas yaşadı ki çok ciddi yanmalar oluşturdu. Manş Deniz'inde de vardı fakat bu seviyede tehlike yaratan deniz canlıları yoktu. Manş’ta benim yaşadığım en olumsuz koşul karşılaştığım med-cezir ve olumsuz hava koşulları oldu. Kuzey Kanalı'nda bitişe son dört saat kala yunuslarla karşılaştım ve cidden benim için çok inanılmaz bir duyguydu. Denizin içerisinde karşılaştığım canlılar ile bir arada olmak, onlarla aynı enerjiyi paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Yunusların bir anda gelmeleri ve onlarla o duyguları paylaşmak çok farklı bir enerji katıyor.
TÜRKİYE YÜZYILI, SPORUN YÜZYILI OLACAK
Türkiye Yüzyılına sporda damga vurdunuz. Size göre Türkiye Yüzyılı, sporun yüzyılı olacak mı?
Bunu başarabileceğimize inanıyorum, çok değerli sporcularımız var. Umarım daha da güzellerini yaşarız, ben de Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi olduğum için elimden gelen gayret, emek ve özveriyi her zaman gösteriyorum. Umarım daha da iyi dereceler alarak Türkiye Yüzyılını Spor Yüzyılı yapacağız. Gençler olarak hayallerimizin ve hedeflerimizin peşinden koşarak istediğimizi başarabiliriz. Buna her zaman yürekten inanıyorum. Hepimiz zorluklar ve sıkıntılar yaşıyoruz ama önemli olan bu zorluklara karşı göğüs gererek başarıyı elde ediyoruz.
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: HÜSEYİN DEMİR İLE FAİR-PLAY: MİLLİ SPORCU ESRA AKBULAK