Milli cimnastikçi Burçak Şenman “Bütün zorlukları aşıp hırsımdan, çalışma arzumdan ve hedeflerimden vazgeçmedim” dedi
HÜSEYİN DEMİR
Estetikliği ve zarafeti ile göz kamaştıran, elde ettiği madalyalarla ülkemizi gururlandıran, pozitif enerjisi, çalışma arzusuyla hedeflerinden vazgeçmeyen milli cimnastikçi Burçak Şenman; İzmir depreminden sonra hiç pes etmediğini, çalışma motivasyonunu ve olimpiyat hedeflerini anlattı. İzmir Ekomomi Üniversitesi öğrencisi Şenman, spor kariyerine dair gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Sporun eğitimine olan pozitif etkisini bize anlatır mısın?
Spor ve eğitimi bir arada devam ettirebilmek bizim ülkemizde oldukça zor ama imkânsız değil! Sporu çok seviyorum, tutkuyla jimnastik yapıyorum artık bu benim hayatımın en önemli bir parçası diyebilirim. Üniversitede derslerimde bazen zorlansam da okuduğum bölümü sevdiğim için derslerimi başarıyla geçiyorum. Spor, başlı başına disiplinli bir eylemi gerektiriyor, yaptığım sporda başarılı olmak istiyorsanız daha fazla disiplinli olmak zorundasınız. Planlı, programlı olduğunuz sürece hem sporda hem eğitimde başarılı olabilirsiniz. Bu spora başladığımda antrenörlerim sayesinde her işimi düzenli ve eksiksiz yaparak büyüdüm o yüzden cimnastiğin derslerimde olumlu etkisi çok büyük diyebilirim.
Hedeflerinden bahseder misin?
Bu sene uluslararası yarışmalarım olmasa da yoğun antrenman temposunda hazırlıklarıma devam ediyorum. Seneye katılacağım yarışmalara şimdiden hazır olmam gerekiyor. Antrenmanların dışında boş kalan zamanlarımda akademik eğitimime daha çok önem veriyorum. Kitap okumayı çok seviyorum. Kamp dönemlerimiz yoğun geçiyor, okul-antrenman içerisinde mekik dokuyorum. Hedeflerim arasında Olimpiyatlara hazırlanmak ve derslerimde başarılı olarak okulumdan en iyi dereceyle mezun olmak istiyorum. En büyük hayalim Olimpiyatlarda ülkemi temsil etmek…
Queens Cup’ta cimnastiğin kraliçesi oldun. Kraliçe olarak anılmak senin için nasıl bir duygu?
Küçüklüğümden beri en büyük hayalim buydu. Her akşam bu unvanı almak için her gün dua ediyordum, bu yarışmada dereceyi almak çok arzuluyordum. İstediğim sonucu aldığım için çok mutluyum… Hayatım boyunca emeklerimin ve fedakarlıklarımın karşılığını aldığımdan dolayı kendimi mutlu hissediyorum. Bu duyguyu ifade edebilmek çok kolay değil… Cimnastiğin Kraliçesi olarak seçilmek benim için çok büyüleyici oldu. Kelimelerle anlatılamayacak kadar tarifsiz bir duygu diyebilirim.
Estetik algıda fark yaratan, büyüleyici hareketleriyle kusursuzluğun sembolü olan Nadia Comaneci’yi örnek alıyor musun?
Nadia Comaneci en büyük idollerim arasında yer alıyor. Branşlarımız biraz farklı olsa da dünyanın en estetik sporcularından biridir. Tüm Dünya’nın hayranlıkla izlediği Nadia başarı hikayesiyle her cimastikçi için örnek olmuştur. İki kez olimpiyat şampiyonu olan Evgenia Kanaeva’yı yakından takip ederdim, Rus cimnastikçileri seviyorum. Aynı zamanda Türkiye Milli Takımda Ritmik Cimnastik’te kaptan olan Burçin Neziroğlu’nu rol model olarak benimsiyorum.
İzmir depreminden sonra hiç pes etmedin ve Ritmik Cimnastik Şampiyonası’nda birinci oldun. Başarı hikayeni merak ediyoruz?
Hayallerin ve hedeflerimin her zaman peşinden koşuyorum. Deprem belki evimizi yıkmış olabilir, evden eşyalarımı dahi alamamış olabilirim. Deprem sonrasında annem dahil yakın çevrem artık jimnastik sporunu bırakacak mısın? Diye sormuştu. Bütün zorlukları aşıp hırsımdan, çalışma arzumdan ve hedeflerimden vazgeçmedim. Ne olursa olsun ben sadece hayallerime ve hedefime odaklandım. Her zaman kendimi bir şampiyon olarak düşündüm ve istediğim başarıları elde ettim. Depremden sonraki ilk yarışmamda Azerbaycan’da gerçekleşen ritmik Cimnastik Şampiyonası’nda birinci olduğumda çok duygulanmıştım. Madalya töreninde annemle birlikte duygu dolu anlar yaşamıştım bu olayı hayatım boyunca unutamayacağım… Annem her zaman yanımda durdu, benim için duygusal ve gurur verici bir andı benim için… En büyük hayallerimden bir olimpiyatlar ve bu hayalimi gerçekleştireceğimden eminim… Bu güzel röportaj için İLKSES Gazetesine teşekkür ediyorum…