İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Fair Play programının konuğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü’nün sporcusu Esra Akbulak oldu. Tekvando branşında milli sporcu Akbulak, geçtiğimiz haftalarda 31. FISU Dünya Üniversite Yaz Oyunları'nda yarı final müsabakasında eli kırılmasına rağmen ısrarla, inatla devam ederek sahada kaldı ve bronz madalyanın sahibi oldu. Ülkemize bronz madalya ile dönmenin gururunu ve mutluluğunu yaşayan milli sporcu yaşadığı zorlukları, yılmayan mücadelesini ve azimli başarı öyküsünü ilk kez Hüseyin Demir ile Fair Play programında anlattı. Kırık eliyle bronz madalya kazanan Esra Akbulak, tekvando ve savunma sanatlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
GURURLUYUM
Yarı finalde kırık eliyle müsabakaya devam eden ve hiçbir şekilde pes etmeyen milli sporcu Esra Akbulak, “Madalya kürsüsüne çıktığımda çok duygulandım, ismim anons edildiğinde tüylerim diken diken oldu. Yarı finalde elim kırıldı ona rağmen müsabakaya devam ettim ve bronz madalyayı alarak ay yıldızlı bayrağımızı göklere çıkardım. Seremoniye çıkarken bile kendimi çok iyi hissetmiyordum, hastaneden çıkıp hemen madalya almak için törene katıldım. Oradaki duygularımı kelimelerle ifade edemiyorum. Bir yandan acı çekiyorum diğer yandan verdiğim emeklerin karşılığını almak beni mutlu ediyor. Acayip bir şekilde gurur duydum” dedi.
Elinin kırılmasına rağmen rakibinin üstüne daha çok geldiğini, aynı durumun rakibinde olsa daha temkinli davranacağını ifade eden milli sporcu, “Rakibimin herhangi bir bölgesinde bir sakatlık olduğunu bilsem onun üstüne gitmem. Bu tabi tamamen benim kendi karakteristik özelliğimi yansıtıyor. Diğer ülke sporcularına baktığımızda böyle bir olay karşısında acımasızca davranıp rakibinin hasar alan bölgesine daha çok darbede bulunduğunu gözlemliyorum. Sonuçta sporda rekabet ve skor olduğu için o sporcular da bu şekilde davranabilir. Ben böyle bir durum yaşasam rakibimin zayıf bölgesine yönelik hamlelerde bulunmam ve daha temkinli davranırım. Benim spor ahlakımda bu tarz davranışlar olmaz. Ameliyat geçirdim, parmağımda kırıklar var” diye belirtti.
ÖZGÜVEN İÇİN
Toplumumuzda kadınların öz savunmaya, dövüş sanatlarına daha çok ihtiyacı olduğunu vurgulayan Esra Akbulak, “Kadınların öz savunmaya daha fazla ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Kadınlar hiç beklenmedik bir anda hiçbir şey yapmasalar bile ister istemez fiziksel ve sözlü tacize, şiddete maruz kalabiliyor. Kadınların dövüş sporlarına yönelmesini içtenlikle istiyorum. Küçük yaştaki kız kardeşlerime de öneriyorum. Sadece savunma amaçlı değil özgüven için bile çok ihtiyacımız var. Kendini koruyabildiğine inanman gerekiyor, illa başımıza bir şey geleceğini düşünmemek gerekiyor. Savunma sanatlarına çok ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
KAYBETTİKÇE KAZANMAYI ÖĞRENİYORSUN
Sporun kazanımlarından bahseden, tekvandonun hayatına olumlu etkisi olduğunu belirten Esra Akbulak, “Tekvando yaparken üretken, pratik, yaratıcı ve hep dinamik olmak zorundasın. Spor alışkanlıklarım benim gündelik ve sosyal hayatıma olumlu bir şekilde yansıyor. Eğitim hayatımda planlı ve programlı bir şekilde çalışıyorum. Sporun kazanımlarıyla kendi hayatımda bir sorunu ve problemi çözüyorum. Turnuva öncesi işin mental kısmına daha çok önem veriyorum. Müsabakaya çıkmadan önce zihinde canlandırma tekniği ile rakibimin hamlelerini düşünüyorum. Minik sporculara şunları söyleyebilirim; yılmadan, ısrarla, mücadele edenler hayatının bir yerinde mutlaka kazanıyor. 2016 yılına kadar hemen hemen çoğu müsabakada rakiplerime karşı yenildim. Yenilirken hatalarımı öğrenerek çalışmalarımı ona göre planladım. Daha sonra üst üste Türkiye şampiyonu oldum. İnsan kazanmayı kaybettikçe öğreniyor, tutkuyla ve hırsla vazgeçmeden çok çalıştım ve sonunda istediğim başarıları elde ettim. Son olarak aileme, antrenörlerime ve ablama destekleri için çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: GÖZTEPE LİGİN İLK MAÇLARINDAN MUTSUZ DÖNDÜ