“Kaptan” kitabının geliri depremzede çocuklara gidiyor

Fenerbahçe'nin unutulmaz kaptanı İzmirli Birsel Vardarlı Demirmen, yeni çıkardığı ‘KAPTAN’ kitabının gelirini depremzede kız çocuklarına bağışlayacak

Haber Giriş Tarihi: 24.11.55288 06:00
Haber Güncellenme Tarihi: 24.11.55288 06:00
ilksesgazetesi.com

HÜSEYİN DEMİR / RÖPORTAJ

Türkiye’de kadın basketbolunun sembol isimlerinden, Fenerbahçe ve ay yıldızlı forma ile tarihi başarılara imza atan, Türk basketbolunun örnek 'Kaptan'ı Birsel Vardarlı Demirmen, gazetemizin konuğu oldu. İzmir doğumlu, basketbolun unutulmaz yıldızı, oyunculuk kariyerinin yanında; yeni çıkan ve bir solukta okunan ‘’Kaptan’’ kitabının detaylarını anlattı. Fenerbahçe Spor Kulübü ile 675 maça çıkarak toplam 22 kupa kazanan ve kulübün tarihine adını altın harflerle yazdıran Demirmen, hem başarılı oyunculuk kariyeriyle hem de ‘’Kaptan’’ kitabı ile genç basketbolculara ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Sözü uzatmadan Kaptan’a bırakıyoruz...

Basketbola başlangıç serüvenin nasıl başladı? 

‘’Basketbola İzmir Spor’da annemin yönlendirmesi ile başladım. Altyapıda İzmir’de beni beğenen antrenörler olduktan sonra okul takımının yanı sıra Balçova ve Pehlivanoğlu kulüplerinde oynadım. Altyapılarda İzmir şampiyonluğu ve Türkiye 2'ncisi olma başarısını göstererek ön plana çıktım. Daha sonra lise son sınıfta Orta Doğu Koleji ve Migros Spor beni transfer etmek istedi. 16 yaşında Migros Spor’a transfer oldum ve böylelikle 2000 yılında profesyonel kariyerime başladım.

FENERBAHÇE'NİN SEMBOL İSİMLERİNDEN OLDUM

Fenerbahçe’de kazandığın 22 kupa ile sarı lacivertlilerin hafızasında yer edindin. Fenerbahçe’ye olan sevgini nasıl ifade edersin?

Genç, yetenekli, gelecek vadeden oyuncu olarak kapısından girdiğim Fenerbahçe Spor Kulübü'nde tecrübeli bir basketbolcu olarak kariyerimi sonlandırdım. Gösterdiğim emek, çaba, özveri ve kazandığımız kupalarla Fenerbahçe'nin sembol isimlerinden biri oldum. Fenerbahçe’de elde ettiğimiz başarılarla  Birsel Vardarlı oldum. Fenerbahçe’de çıkış göstererek kariyerimin en güzel, en şaşalı yıllarını sarı lacivertli forma ile yaşadım. O yüzden Fenerbahçe’ye olan bağlılığım ve aidiyetim hep çok güçlü oldu. Sarı lacivertlilerle büyük başarılara imza attığım için kendimi hep şanslı hissediyorum. 

POZİTİF ENERJİMİZ VAR 

Milli takım ile yaşadığın başarıları ve dönemin milli takım ruhunu nasıl anlatırsın? 

Bizim oyuncu grubumuzda her sporcu amacına hizmet ediyordu. Takım olarak hep birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettik. Her oyuncu görev ve sorumluluğunun farkındaydı. Saha içinde ve dışında takımımızla çok uyumlu hareket ettiğimiz için sahaya hep pozitif bir enerji yayıyorduk. Malzemecisinden, antrenörüne; ekip olarak çok güzel bir atmosfer vardı. Ekibin bize gösterdiği değer ve emek sayesinde oyuncular, milli takım formasını giymek için daha yoğun emekle özveri gösteriyordu. 

MİLLİ TAKIMIMIZDAN UMUTLUYUM

Milli takımımız sancılı jenerasyon değişiminden sonra Euro Basket 2023'e hazırlanıyor.Takımın genel durumunu nasıl görüyorsun? 

İki Avrupa şampiyonası ve bir dünya şampiyonasına katılan milli takımımız jenerasyon geçiş sürecinden dolayı istediği başarıyı gerçekleştiremedi. Üç turnuvada oynayan arkadaşlarımızın daha tecrübeli olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki 2023 Avrupa Şampiyonası'na katılacak olan takımımızdan umutluyum.  Başarılı oyunculuk kariyerinden sonra basketbol içinde kalmayı düşünüyor musun? Kızımın büyümesinden sonra belki tekrardan basketbol kariyerime farklı alanlarda devam edebilirim. Kendimi tekrar profesyonel olarak basketbolun içine dahil etmem için çok ayrı bir enerji ve efor gerekiyor. O yüzden yakın zaman planlarım içerisinde antrenör, yönetici gibi görevlerde yer almayı düşünmüyorum.

2011 EUROBASKET YARI FİNAL MAÇINI UNUTAMIYORUM

EuroBasket 2011'de son saniye basketinle tüm Türkiye'ye bayram havasını yaşattın. O an yaşadığın duyguları bize anlatır mısın? 

2011’de EuroBasket’te finale çıktığımız karşılaşmayı hayatım boyunca unutamıyorum.Tüm Türkiye’nin unutamadığı bu maçta son saniyede çok kritik bir şut atmıştım. Daha önce Fransa’yı hiç yenememiştik ve o basketle ilk defa final oynadık. Son saniye basketiyle yaşadığımız gurur ve heyecan gerçekten inanılmaz bir duyguydu.

HER ZAMAN ÖRNEK KAPTAN OLMAYA ÇALIŞTIM 

‘’Kaptan’’ kitabının ortaya çıkış sürecini, gelişimini ve kaptan olmanın sorumluluklarını nasıl anlatırsın? 

Kitap okumayı çok seven biriyim… Kitap yazım sürecinde beslendiğim eserler oldu. Özellikle sporcu biyografileri çok hoşuma gidiyor, oyunculuk döneminde bol bol kitap okurdum. Bana ilham veren beni etkileyen kitaplar oldu. Mesela Sarunas Jasıkevicius’un ‘Kazanmak Yetmez’, Agassi’nin ‘Harika Çocuk’ ve Muhammed Ali'nin hayat hikayesinin yer  kitaplar beni etkiledi. Basketbolu bıraktıktan sonra eşim ile beraber böyle bir karar aldık. Eşimle sürekli konuşuyorduk yaşam öykümü anlatan bir kitap çıkarabiliriz diye… Esasında ‘Kaptan’ kitabını genç sporculara ilham kaynağı olması için yazdım. Genç sporcu adaylarına, beni seven insanlara örnek olabilmek onlara yol gösterebilmek için bu kitap fikri ortaya çıktı. Özellikle Fenerbahçelilerin bu kitabı okuyabileceklerini düşünerek böyle güzel bir anı bırakmak istedim. Kitabımı hem kızım Lina'ya hem genç sporculara adıyorum. Oyunculuk dönemimde jübilem yapıldığında çocukların eğitimine katkı amaçlı maç gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ‘’Anadolu’da Bir Kız Çocuğu var" projesine gitmişti. Yeni çıkardığım ‘Kaptan’ kitabının da geliri, depremden etkilenen Anadolu’daki kız çocuklarının eğitimine destek olarak gidiyor. Kaptan olmak hep büyük sorumluluktur, her zaman örnek bir kaptan olmaya çalıştım. Gayret, emek ve özveri ile hep elimden gelenin en iyisini yaptım. Kritik zamanlarda takımı çok iyi motive ederek arkadaşlarıma yardımcı olurdum.